Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Katar tepkisi: "İnsani de, İslami de değil!"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
AK PARTİ OLARAK 14 YILDA TARİHİ REFORMLARA İMZA ATTIK
AK Parti olarak son 14 yılda her alanda tarihi nitelikteki reformlarla, özlemini çektiği yatırımlarla buluşturduk. Eğitimi önceliklerimziin ilk sırasına aldık. Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet ayakları üzerinde yükseeleceğiz dedik. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini bu yıl 85 milyar liraya çıkarttık. Ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz. Tablet bilgisayar ve akıllı tahtalarla eğitimimizin altyapısını adeta sıfırdan ele aldık.
KREDİ VE BURS RAKAMLARINI YUKARILARA ÇIKARDIK
Yurtlardaki yatak kapasitesini 601 bine yükselterek öğrencilerimize evlerinin konforunda eğitim imkanı sağladık. Sadece harçları kaldırmakla kalmadık. Burs rakamlarını yukarıya çıkarttık. Sağlık alanında tarihin en büyük reformunu gerçekleştirdik. Türkiye'de süratle tıp fakültelerimizin sayısını da arttırmanın gayreti içerisinde olduk.
ŞEHİR HASTANELERİ PROJEMİZİ HAYATA GEÇİRİYORUZ
Şehir hastanelerimizin 13 tanesi açıldı. 1 buçuk yıl içinde inşaası devam 20 şehir hastanemizin tamamını inşallah hizmete açıyoruz. AK arti insana odaklı bir Türkiye'yi hedeflemişti. Ülkemin insanı hiçbir zaman bu hastane kapılarında mağdur olmayacak. Bu hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz, yaklaşacağız.
ACABA DENİZ ALTINDAN BÖYLE BİR HAT GEÇECEK DENSEYDİ İNANILIR MIYDI
2023 yılına kadar hızlı tren hattı uzunluğunu 12 bin km.ye çıkarmayı hedefliyoruz. Mevcut demiryolu ağını 2023'e kadar iki kat arttırmak amacındayız. İstanbul boğazını Marmaray ve Avrasya tüneliyle denizin altından ilk defa Yavuz Sultan Köprüsü'yle boğazın üzerinden üçüncü defa birleştirdik. Acaba eskiden denizin altından böylebir hat geçecek denseydi inanılır mıydı? Ecdadımız buna inanmış, çalışmaları yapmış. Biz gemileri karadan yürüten Fatih'in torunları olarak denizin altından bu işi başaracağız dedik ve başardık.
MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKMAK İSTEYEN BİR TÜRKİYE VAR
Yan gelip yatan bir Türkiye yok. Çalışan gayret eden ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma azminde olan bir Türkiye var. Gençler bu dinlediklerinizi burada bırakmayın. Şehirlerinizde anlatın. Bunları anlatmaya mecburuz, anlatacağız ki, unutulmasın, unutturulmasın. Havalimanlarımızın sayısı geldiğimizde 26'ydı, şimdi 55. Daha da artacak bu sayı. Uçaklardaki fiyatlara bakıyorsunuz, şimdi otobüs fiyatanın bazı yerlerde altına düşmüş vaziyette.
KARGAYA DA HAKARET OLMASIN AMA SENİN KILAVUZUN KARGA!
Sanayimizi geleştirmemiz için 197 olan organize sanayi bölge sayısını 299'a ulaştırdık. Hedefimiz 2023'e kadar 65 yeni organize sanayi bölgesini hayata geçirmek. Ana muhalefetin başındaki zat konuşuyor, hala "7 milyon işsiz var" diyor. Senin bir defa kılavuzun karga! Kargaya da hakaret olmasın ama. Türkiye evelallah ufak tefek yurtdışı spekülasyonlara rağmen o zaman da söylemiştim, bu tamamen siyasi müdahaledir, onları da aşacağız demiştim.
ON YILDA 10 BİN MEGAVATI GÜNEŞ 10 BİN MEGAVATI RÜZGAR ENERJİSİ HEDEFİMİZ
Hedefimiz 10 yılda 10 bin megavatın güneş 10 bin megavatı rüzgara dayalı enerjiyi hareket egeçirmektir. Yaptığımız barajların çoğu teröre rağmen terör bölgelerinde inşa edildi. Ilısu Barajı'yla birlikte şehrin bir taraftan bir tarafa taşınması suretiyle tarih bir yerden bir yere taşınacak. Bu iş lafla olmuyor. İş budur.
MÜREFFEH BİR TÜRKİYE YOLUNDA ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
2002 yılında nasıl aldık Türkiye'yi? Ekonomide ülkemizi 3 kat büyüterek güçlü, müreffeh bir Türkiye yolunda çok önemli adımlar attık. Ekonomi alanında IMF ile olan ilişkiyi kestik attık. Bu bir bağımlılıktı. Hamdolsun döviz rezervimiz şu anda gayet iyi yolda. Yatırımlara ayrılan kaynağı 70 milyar liradan 700 milyar liranın üzerine çıkardık. Kaynakları çeşitlendirdik.
TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE YOLUNDA İLERLEYEN TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETTİK
Savunma sanayinde kendi silaharını üreteceksin, ana muhalefet bundan rahatsız. Hele hele silah satacaksın hepten rahatsız. İstediğiniz kadar rahatsız olun. Ülkenin kıt kaynaklarını faiz lobilerine yağmalatmak yerine Hazine'yi güçlendiren ve böylece tam bağımsız yolunda ilerleyen bir Türkiye'yi işaret ettik. Demokrasiye sıkı sıkıya sahip çıkarak kirli pazarlıklarla iktidar hayali kuranları her seferinde Allah'ın izniyle sandığa gömdük.
BÜYÜME ORANI
"AK Parti'nin, milletin ve geleceğin partisi olarak Türkiye'ye edeceği daha çok hizmet, kazandıracağı daha çok yatırım var. Güzel gelişmelerin haberlerini ardı ardına almaya devam ediyoruz. Son olarak dün açıklana büyüme rakamları ile taçlandırmış olduk. Yüzde 5 olarak gerçekleşti, bu yılın ilk çeyreğinde büyüme oranımız. Bu vatansever halkımız için bir mutluluk vesilesi, aksi olanlar için de tam aksi. Bu oran yüzde 2.4 olan AB ortalamasının 2 katından bile fazladır. İlk verilere göre, yüzde 5'lik büyüme oranı ile G-20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan'ın ardından 3. sırada bulunuyoruz. Aramızda da çok fark yok, onları da yakalayacağız. İlk 5 aylık ihracatımız da yüzde 8.9'luk artış gerçekleştirmiştir. Uluslararası yatırımlar da bir önceki yılın aynı dönemine göre az da olsa bir artış yakaladık."
"KREDİ KURULUŞLARININ NE YAPACAĞINI ÇOK MERAK EDİYORUM"
"Türk ekonomisinin artık ufak tefek sarsıntılarla yıkılmayacak kadar büyük olduğunu özellikle geçtiğimiz yıl gördük. Eğer büyüme oranı beklentilerin altında çıksaydı, hemen kredi notunu düşürmek için harekete geçecek olan kredi derecelendirme kuruluşlarının, ben ne yapacağını merak ediyorum. Büyüme eğilimimizi daha da yukarılara taşımak için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz."
"EN BÜYÜK SALDIRILAR, AYRICALIKLARINI KAYBEDEN KESİMLERDEN GELDİ"
Bu millete en büyük zulmü, dilinden halk ve halkçılık kelimesini eksik etmeyen müstebitler yapmıştır. Ülkenin imkanları bir avuç seçkine peşkeş çekilirken, halk fakirleşmiştir. Milletin temsilcisi olması gereken siyaset de aynı çarpık düzenin bir parçası haline dönüşmüştür. Kurulduğumuz günden beri milletimizle öyle bir bütünleştik ki karşımızda hiçbir güç duramıyor. Bu dönemde en büyük saldırılar, ayrıcalıklarını kaybeden kesimlerden geldi.
"BUNLAR ÖYLE GEZİCİ, 40. YILINI DA KUTLASALAR YİNE BUNA ALIŞACAKLAR"
Bu Geziciler değil mi, 10-12 ağacı bir yerden başka bir yere taşırken isyan edenler. Bunlarda ağaç taşıma kültürü de yok. O da ayrı bir beceri. Batıda devasa ağaçları bir yerden bir yere nakledebiliyorlar. Bunlar bundan anlamaz, bunlar başka yerde geziyor, bunlar öyle Gezici, 40. yılını da kutlasalar yine buna alışacaklar. Bunlar İstiklal Caddesi'nde bölücü terör örgütü ile el ele, kol kola yürüyorlar.
"TAKSİM'E 3 PROJE İLE ZENGİNLİK KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ"
"Gidip oralarda bizleri şikayet ediyorlar. Dün akşam sanatçılarımızla, sporcularımızla iftarımız vardı Taksim'deki AKM'yi anlattım. Biz, Türkiye'ye yakışır bir opera binasını şimdi, ilk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptık. Aslolan İstanbul'a böyle bir bina kazandırmak. AKM'yi dedik ki, yıkalım. Çünkü depremden zarar görmüş bir bina konumunda. Aynı şeyi Muhsin Ertuğrul'da da yaptılar. Biz 17 ayda oradaki Harbiye Kongre Merkezi'ni yerin altına indik, inşa ettik. Yanına Muhsin Ertuğrul'u yaptık. Ne oldu? Kötü mü yaptık? Biz sözünde duran bir kadroyuz. Biz ne aldatan ne aldanan olduk. Şimdi de AKM'yi, proje tamam, bitti, yanındaki, arkadaki boşluğu da katmak suretiyle dev bir bina inşa edeceğiz. Bu açığımızı da gidermiş olacağız. Taksim'e 3 dev proje ile zenginlik kazandırmış olacağız. Önümüzü kesemezler. Bunlar terör örgütlerine gösterdikleri sempatinin 10'da birini kendi insanlarına göstermiyorlar.
"BUNLARIN TEK DERDİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KALEMŞÖRLÜĞÜNÜ YAPMAKTIR"
"Senelerce devrimci şiddet güzellemeleriyle eli kanlı teröristleri gençlerimize rol model olarak sundular. Ölüm tarlaları, ve kuru kafa kuleleridir. Yaptıkları hep bu. Beyefendi çıkıyor, konuşuyor. Barış, sevgi. Bal, bal demekle ağız tatlanırmı, yersen tatlanır. Bir kadın terörist üzerinden yine aynı oyunu oynuyorlar. Her gün askerimizin, polisimizin hayatına kasteden teröristleri allayıp pullayıp bir isim üzerinden aklamaya çalışıyorlar. Şehit edilen Aybüke öğretmenle ilgili üzüntü beyanına şahit oldunuz mu? Sözüm ona milletvekilleri Aybüke öğretmenimiz için kıllarını kıpırdattılar mı? Bunların tek derdi, terör örgütlerinin kalemşörlüğünü yapmaktır. Bu yavrumuzu orada katlettiler. Kim? Bu terör örgütü."
AYBÜKE KIZIMIZ GENÇ YAŞINDA ÇIKTI ORALARA GİTTİ
Bunların tek gayesi teröristleri ve onların kanlı eylemlerini toplum nezdinde aklamaya çalışmak, kalemşörlüklerini yapmaktır. Aybüke kızımız genç yaşında çıktı oralara hizmet için gitti. Yavrularımıza ilim, irfan öğretmek için gitti. Bu yavrumuz aldığı maaşıyla orada labaratuvarı da hazırladı. O aşkla oraya geldi. Ama bu yavrumuzu orada katlettiler. Kim? İşte bu terör örgütü. Ben inanıyorum ki doğuda ve güneydoğudaki kardeşlerim bundan sonraki siyasi tercihlerini bu terör örgütlerine karşı bu ülkeye hizmet eden hizmet ehli AK Parti'ye verecektir.
AK PARTİ BU MASKELİ BALOYU SONA ERDİRMİŞTİR
Senin hastana hizmet edecek doktoru tekme tokat, ölesiye dövmeler! Bu ne büyük cehalet? Öyle saçmalık mı olur? Ondan sonra o doktorumzun hizmet aşkı kalır mı? Biz bu noktada hizmet ehli olan öğretmenlerimiz, sağlık görevlilerimiz, aklınıza ne geliyorsa, hepsine elele vereceğiz omuz omuza vereceğiz. AK Parti'nin son 14 yılındaki en önemli başarılarından bir işte bu maskeli baloyu sona erdirmesidir. Bu milletin huzuruna, mutluluğuna kastedenlere bu işin hesabını soracağız. Onun için ara vermek yok, devam.
KUZEY IRAK YÖNETİMİNİN ATTIĞI ADIM BİZİ ÜZMÜŞTÜR
Bundan sonra sıfatı ve konumu ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içine girenlerden hesabı mutlaka sorulacaktır. Bölgemizdeki krizler şu Ramazan ayında durmak bir yana tırmanmaya devam ediyor. Akdeniz'e açılan mütlecilerin kitleler halinde boğulması neredeyse rutin bir haber hale geldi. Türkiye olarak Katar meselesinde tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Özellikel Kuzey Irak yerel yönetiminin yatığı açıklama gerçekten bizi derinden üzmüştür. Kuzey Irak'ın bağımsızlığıyla ilgili adım atmak Irak'ın toprak bütünlüğüne bir tehdittir. Temenni ederdim ki bunlar istişare yoluyla yapılsın.
KATAR TEPKİSİ: İNSANİ DEĞİLDİR, İSLAMİ DEĞİLDİR
Katar'la ilgili çok ciddi yanlışların içine düşüldüğünü görüyoruz. Bir ülkenin halkını tecrite kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir. Katar terör örgütü DEAŞ'a karşı Türkiye ile birlikte en kararlı duruşu gösteren ülkedir. Lütfen birbirimizi aldatmayalım. Katar'ı adeta suçlu gibi göstermenin bölgeye hiçbir faydası yoktur.
PYD'ye ve YPG'ye sahip çıkanlar, bu verdikleri kararlarla bedeli ödenmeyecek yanlış adımlar atıyor. ABD olarak biz sizlerle beraber miyiz? Niçin siz terör örgütleri ile bunu beraber yapıyorsunuz. Terör örgütlerine maddi yardımda bulunmakla suçlayacaksınız kalkıp PYD'ye tonlarca silah aktaracaksınız? Bunu neyle izah edeeceğiz. Silahların benim ülkeme tehdit oluşturmadığını bana kim garanti edecek. Dost acı ama gerçeği söyler. Herkes bunu bilmek zorunda. Darbelere karşıysanız, biz kimlerin darbelere karşı olduğunu gördük. Şu anda Körfez'de oynanan oyunun içerisinde de bu aktörlerin rol almadığını kimse iddia edemez. Mursi'nin darbe ile indirilmesi olayında da darbeci olanın kim olduğu belli. Bu zat Mursi'nin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı. Ondan sonra el bebek gül bebek eller üzerinde taşınıyor. Demokrasi darbeler sistemi ise bize de tanımlayın da bilelim.
KATAR İÇİN 3'LÜ GÖRÜŞME
Katar'ı sadece doğal kaynakların zenginliğinden ibaret bir ülke olarak görmemek gerekiyor. Bağımsız duruş sergileyebilen bir ülkedir Katar. Bölge ve dünya siyaseti için 2.5 milyon nüfusundan çok daha fazlasını ifade ediyor. Öz önemlidir. Çok ciddi bir telefon diplomasisi sürdürdük. Bugün de Fransa Cumhurbaşkanı, Katar emiri ile telekonferansla 3'lü görüşme yapacağız.
Uçuş alanlarını kapatmakla karşı karşıya kalan bir ülke var. Düne kadar birbiri ile samimi, hatta akrabalık bağları olanlar da var. Bu olacak iş değil.
İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ÇIKANA KADAR TATİL YOK!
Ben burada da yine sayın Başbakan'a ve diğer arkadaşlarımıza özellikle söylüyorum. İçtüzükle ilgili girişimlerimizi sürdürmekte fayda var. Ana muhalefet katılmamış. Onda da hayır var, katılmasın. Mevcut içtüzük bitmiştir. Bununla parlamento çalışmaz, bunu görüyoruz. Hiç bu işi geciktirmeyelim, içtüzüğü halledelim ve parlamentomuzu daha aktif hale getirmiş olalım. Çünkü bizim üretime ihtiyacımız var. Bu hafta sonu nasıl ki tatil yok diyorlarsa, içtüzük çıkana kadar tatil olmamalı. Bu konuda emin miyiz? İsterseniz burada kabul edenler,etmeyenler deriz. Kabul edilmiştir...