Cumhurbaşkanı'ndan Kılıçdaroğlu'na rest: "Zerre kadar haysiyetin varsa..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde muhtarlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de muhtarları ağırlıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

BUGÜN 81 VİLAYETİMİZDEN GELEN 20 BİN MUHTARLA BERABERİMİZ

Sürekli muhtarlarımızla biraraya geliyoruz. Bu defa malum kampanya oldu arayı biraz uzattık. Dedik ki bunu toparlayalım. Ortalama her hafta 400 muhtarımızla biraraya geliyorduk. Bu defa bu işi tam yapalım dedik. En son 8 Şubat'ta yapmıştık. Bugün hem mekân hem sayı hem il dağılımı itibarıyla çok farklı bir muhtarlar toplantısı yapıyoruz. İlk toplantımızı Külliyemizin ana salonunda yapmış, yemeğimizi kış bahçesinde gerçekleştirmiştik. Bugün ise Külliyemizin önemli bir parçası olan kongre ve kültür merkezinde biaraya geliyoruz. Bugün 81 vilayetimizden gelen 2 bin muhtar kardeşimizle biraradayız. Yemek ikramını benim adıma İçişleri Bakanımız yapacaktır. Toplantımızın ardından Gölbaşı Vilayetler Evi'nde sayın Bakanımızın nezaretinde bu yemek gerçekleştirilecek. Toplantının ardından Bursa'da bir törene katılayacağımız için yemeğe maalesef iştirak edemeyeceğim.

BU GAZİ KÜLLİYEDE 15 TEMMUZ GECESİ 29 ŞEHİT VERDİK

Çok Amaçlı Salon'un hizmete girmesiyle bu toplantılarımıza orada devam edeceğiz. Aynı anda 2 bin insanımızla yemek yiyebileceğiz. Bu imkana kavuşacağız. İçinde bulunduğumuz bina Gazi bir mekândır. Burada 29 şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde binamız darbecilerin ateşine maruz kaldı. Hemen önünüzdeki yolda F-16'larla bombalandı. Helikopterle aynı şekilde ateş edildi. Türkiye'nin bir daha böyle karanlık geceler yaşamamıs için bu hatıraları canlı hafıza kaydımızda tutmalıyız. Rabbim bizi böyle ihanetlerden, saldırılardan muhafaza eylesin.

TAYYİP ERDOĞAN NASIL SEÇİLDİYSE MUHTAR DA ÖYLE SEÇİLİYOR

16 Nisan'daki halkoylaması tarihi bir öneme haizdir. Yeni sistemin en büyük özelliği milli iradenin, yani sizlerin iradesinin ülke yönetimi üzerindeki gücünü artırıyor olmasıdır. Sizler bunun anlamını çok iyi bilirsiniz. Kaymakam ve belediye başkanı yetkileriyle donatılmış bir muhtarın mahallesine getirebileceği hizmetleri düşünün. İşte 16 Nisan'da buna benzer bir değişim gerçekleştiriyoruz. Ana muhalefetin başındaki zat bunu anlamış değil. Geçenlerde bir konuşma yapıyor. 17 Nisan'da muhtarlıkları Cumhurbaşkanı kapatabilir diyor. İnanın, böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Bir defa muhtarların nasıl seçildiğini dahi bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtar da öyle seçiliyor sayın Kılıçdaroğlu! Aramızda fark yok. Beni de millet seçti, sizleri de.

DÜNYA ÖYLE BİR DÜNYA Kİ AĞZINDAN ÇIKAN LAFIN ESİRİ OLURSUN

Muhtarlar yasal düzenlemeyle geldi. O yasal düzenlemenin bağlı olduğu yer Anayasa'dır. Ne yazık ki muhtarı bu beyefendi hafife alıyor. Ben BM toplantısında konuşuyorum, o da burada konuşuyor. Diyor ki, Erdoğan konuşurken utandım, dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor belli değil diyor. 40 kadar muhtarla toplantı yapıyor. Bir muhtar çıkıyor, siz Cumhurbaşkanımızın konuşmasını bu şekilde değerlendirdiniz. Ben bir muhtar olarak bundan rahatsız oldum diyor. Ne dese beğenirsiniz, haddimize mi! Yahu söyledin işte kayıtlarda. Dünya öyle bir dünya ki ağzından çıkan bir lafın esiri olursun. Sır ağzından çıkana kadardır...

BÖYLE BİR İNSANA ANA MUHALEFET NASIL TESLİM EDİLİR

Lokantaları kapatacakmışım. Lokantayla Cumhurbaşkanının ne işi var? Kaldı ki o mekanizmayı da bilmiyor. Lokantayı kapatacaksa belediyeler kapatır. Ben belediye başkanlığı da yaptım, bu işleri iyi bilirim sayın Kılıçdaroğlu. Yani kim ne iş yapar haberi yok. Böyle bir insana bu ülkede nasıl olacak da böyle bir siyasi parti, üstelik de ana muhalefet verilecek. Demokrasilerde muhalefet çok önemlidir. Muhalefet gerçekten akıllı, ciddi bir muhalefet yaparsa iktidara güç katar. Ama muhalefet işini doğru yapmazsa hem kendi kaybeder hem de ülke kaybeder.

CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'Nİ MUHTARLARA BU KARDEŞİNİZ AÇTI

Cumhurbaşkanlığının kapısı tarih boyunca hiç muhtarlara açık oldu mu? Ama bu kardeşiniz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapısını muhtarlara açtı. Şu ana kadar 16 bin muhtarı ben külliyede ağırladım, milletim adına ağırladım. Beraber yemeklerimizi yedik. İl il resimleri çektirdik, ondan sonra hediyelerimizi verip, gönderdik. Belki de içimizde çok muhtar arkadaşımız buraya gelmiştir.

HÜKÜMETİ MECLİS KURMAYACAK SANDIKTA SİZ KURACAKSINIZ

Biz aynı ekolden geldiğimiz için ne Sayın Gül'le ne benim Cumhurbaşkanlığımda böyle bir şey olmadı. Ama merhum Ecevit ile Sezer'in anayasa kitapçığı fırlatılmasını düşünün. Ekonomi allak bullak oldu. Bunun bedelini kim ödeyecek? Millet. Bunları ortadan kaldıracak sistemin adıdır 16 Nisan. O bakımdan çok önemli. Hükümet koalisyonla, kavgayla, pazarlıklarla, meşhur Güneş Motel olayını hatırlayanınız vardır. Pazarlıkla, parayla 13 bakanlık dağıtıldı. Şimdi hükümet Meclis'te kurulmayacak, doğrudan sandıkta milletimiz tarafından sizin tarafınızdan kurulacak. Siz sandıkta yetkiyi veriyor musunuz Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanı parlamento içinden değil, isterse oradan da kurar, kurar ama parlamentodan aldığı kişinin milletvekilliği düşür. Ne yapacak dışarıdan alacak? Rahmetli Özal öyle derdi, parlamentodan bakan olduğu zaman parlamentodaki milletvekilleri ile bakanların kavgalı olduğuna şahit oldum. Şimdi biz olmasın istiyoruz.

BİZ ELHAMDÜLLİLLAH BİZDEN ÖNCEKİLERİ SOLLADIK

Tayyip Erdoğan 4,5 yıl İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yaptı. Ondan sonra 12 yıl Başbakanlık yaptı. Türkiye'ye hizmet nedir, bu topraklara hizmet nedir onu da gayet iyi bilir. 2,5 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yapıyoruz. Burada da yine hükümetle münasebetler gerek hizmet nasıl yürütülür elhamdülillah bunu da icra ettik. Ziya Paşa diyor ya; eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri... Mesele budur. Artık bu elbise bize dar geliyor, daha ileriye gitmemiz lazım. Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye'yi çıkarmamız lazım. Bu da lafla olmuyor, icraatla olmuyor. Bizden öncekiler şunu yapmış vs. Elhamdülillah biz bizden öncekileri solladık.

BU MİLLETİ ÇOK EZDİLER! BU MİLLETİN ŞANLI GEÇMİŞİ VAR

3 yılda Marmaray'dan 2 milyon insan geçti. Bizim dedemiz Fatih karadan Haliç'e indirdi kadırgaları. Biz de torunları olarak denizin altından yapalım dedik, denizin altından yaptık. Onunla da kalmadık bir adım daha attık. Bu kez otomobilleri denizin altından götürelim dedik, Avrasya Tüneli'ni yaptık. Körfeze Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. İstanbul'dan İzmir'i inşallah 2,5 saate indiriyoruz. Çanakkale Köprüsü dünyada bir numara olacak. Bu köprüyle Avrupa-Asya'yı farklı bir yerden farklı bir şekilde birbirine bağlıyoruz. Bu millet çok ezildi. Çok ezdiler. Artık buna son. Bu milletin şanlı bir tarihi ve geçmişi vardır. Şimdi biz bu şanlı geçmişe yeniden döndük. Yeniden inşa ve ihya ediyoruz.

BUNLAR O KÜPÜN İÇERİSİNE HÜKÜMETİ SOKUP ÇIKARMIŞLAR

Şimdi bu değişikle milletimizin önüne 2 sandık gelecek. Biri Cumhurbaşkanlığı için diğeri milletvekilliği için. Yerel seçimlerde de belediyeler ve muhtarların seçimi yapılacak. 5 yılda bir yapıldığı zaman ülkeye istikrar gelecek. Devlet 5 yıl sonrasını görecek. Yatırımcı 5 yıl sonrasını görecek. Yurtdışı, yurt içi görecek. Biz yurtdışına gittiğimizde yaptığımız görüşmelerde bize "seçim var mı?" diye sorarlar. Bu ülkede 16 ayda bir hükümet kurulmuş. Bunların içerisinde 25 gün süren hükümetler de var. Ben ortalamasını alıyorum. Çok partili hayatta 48 hükümet kurulmuş. Avrupa'da şurada burada bir örneği yok. Bunlar boyacı küpü gibi hükümeti o küpün içerisine sokup, sokup çıkarmışlar. Böyle bir ülkede istikrar olur mu?

BUNLARIN İÇERİSİNDE HER PARTİNİN TAKSİRATI VAR

3 ben 500'den aldık milli geliri 11 bin dolara çıkardık. Göreve geldik IMF'ye olan borcumuz 23 milyar 500 milyon dolardı. 2013 yılında biz IMF'ye olan borcu ödedik ve sıfırlandık. Kim borçlandı? Bizden öncekiler. Bunların içerisinde her partinin taksiratı var. CHP'sinin de var Adalet Partisi'nin de var hepsinin var. Bu ülkeyi 70 cente muhtaç edenler bu işin günahkârlarıdır. Seçimden sonra Cumhurbaşkanı bu ülkeyi yönetecek. Yargı bağımsızlığının yanına tarafsızlığı da eklenmiş olarak görevini çok daha etkin bir şekilde yapmayı sürdürecek. Kılıçdaroğlu diyor ki, yasama organı olmayacak. Ayıptır, nasıl böyle yalan söylüyorsun.

ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: BİR GÖZDEN GEÇİRSEYDİN AYIP OLUYOR YAHU

Yasama organı daha etkin olacak. Yasama organı Cumhurbaşkanının Yüce Divan'a gitmesine varıncaya kadar bir yetkiyle donatılıyor. Cumhurbaşkanı kişisel suçlardan dahi Yüce Divan'a sevk edilebilecek. Şu anda sadece ihanet-i vataniye suçundan Yüce Divan'a gider. 2019 Kasım'ından sonra Cumhurbaşkanı Yüce Divan'a gidebilecek. Hakimler Savcılar Kurulu'nun 7 üyesini Meclis seçecek. Kılıçdaroğlu okumadın mı? Bir gözden geçirseydin, bir dersini çalışsaydın yahu, ayıp oluyor!

HER İKİ GENEL BAŞKANA DA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Milletimiz yüzde 69 ile Cumhurbaşkanının halkın seçmesine onay verdi. Esasen 16 Nisan'daki değişikliği hiç olmazsa o zaman gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Ama Türkiye Gezi olayları 17-25 Aralık emniyet darbe girişimine kadar öyle bir süreç yaşadı ki. 15 Temmuz darbe girişimi artık bu ihtiyacın ertelenemez, ötelenemez hale geldi. Ben AK Parti ve MHP Genel Başkanlarına çok teşekkür ediyorum. Genel başkanlarıyla hareket eden milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Bu dayanışma yapılamaz denilenin yapıldığını gösterdi. 339 oyla halkoylaması kararı alındı. Şidi yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir. Uzun bir süreçte kendini göstere göstere gelmiştir.

ŞİMDİ ARTIK NİHAİ KARARI MİLLETİN VERME ZAMANI

Bizim tarihimizde Nizamülmülk var. O siyasetnamesinde başkanlık sistemini görürüz. Bunların hepsini değerlendireceğiz bal arısı gibi, ama eşek arısı gibi değil. Ana muhalefetin sanki ilk defa görüyor gibi meseleye yaklaşıyor olması bunların ülkenin meselelerinden ne kadar kopuk olduğunu göstermeye yeter. Şimdi artık sandıkta nihai kararı milletin verme zamanı. Ana muhalefet konuşur biz yaparız. Farkımız bu.

EY KILIÇDAROĞLU; ZERRE KADAR HAYSİYETİN VARSA...

Ana muhalefetin başındaki zat şehitlerimizin ruhunu muazzep etti. 15 Temmuz örtülü bir darbe diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buluyorsun? Örtülü darbe ise zerre kadar haysiyetin varsa çık dosyanı ortaya koy! Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan ne de aldatan olacağız. Dürüs ol, doğru ol, bu millete yalan konuşma. Örtülü darbe girişimi diyorsun. Ben o gece geç saatlerde Yeşilköy'e indiğimde Atatürk Havalimanı'nda binlerce kardeşim çağrıya uymuş, oraya gelmişti. Saat 11.30'da Kılıçdaroğlu geldi ve ayrıldı dendi. Sonradan öğrendik ki Bakırköy ilçe başkanının evine gitmiş. Hani eskiden diyordun ki darbe olduğu zaman tankın üstüne ben çıkardım. Hani tank oradaydı sen neredeydin?

SABRİ Mİ KILIÇDAROĞLU MU? SABRİ SABRİ... MESELE BU

Sabri kardeşim tankın altına yatıyor! Sabri mi, Kılıçdaroğlu mu? Sabri Sabri... Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğrularak vatan oldu, durup dururken vatan olmadı. Gabar'da dün 3 şehidimiz var. Allah rahmet eylesin, milletimizin başı sağolsun. Ama bedelini 20 teröristi etkisiz hale getirmek süretiyle ödettik, ödettireceğiz.

BE TERBİYESİZ HERİF! BU MİLLET YUNAN MI DENİZE DÖKÜYORSUN?

sen kimsin haddini bil? Seni Samsun'a, Sivas'a, Amasya'ya sokmazlar! Be terbiyesiz herif! Bu millet Yunan mı? Biz Yunan'ı denize döktük. Senin ayakta durmaya mecalin var mı? Genel Başkanları çıkıyor "doğru bulmam" diyor. Doğru bulmam deme hemen sen kesin ihraç talebiyle bu adamı at! Atamıyorsan bu CHP gider. Bunun adı bölücülüktür, bu ülkeyi parçalamaktır. Biz ülkeyi bu tür bölücülerden temizliyoruz. Bizim farkımız bu. Ama biz hayır diyenleri denize dökmeyiz. Biz hayır diyenlere özel bir sembolik siyaset müzesi kuracağız. Orada objeleri sergileyeceğiz. Öyle bir tarih geldi ki hayır diyenler vardı, onların da tezleri şunlar şunlardı diyeceğiz.

BUNLARIN HAKKINDA DAHA FAZLA KONUŞMAK İSRAFTIR

Kulağımızın duymadığı birçok zırvalar var. Lafa gelince özgürlüğü, halkçılığı kimseye bırakmazlar ama milletin tercihine saygı duymazlar. Milletimiz bunlara 16 Nisan'da gereken dersi verecek. Biz türlerinin son örneği olan tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız. Bunlar hakkında daha fazla söz söylemek israftır. Bizim inancımızda da israf haramdır.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİMİZ 22 BİN DOLAR OLACAKTI

Türkiye'de 1991 seçimlerinden itibaren bir koalisyon furyası başladı mı? 1994 ve 2001 krizlerini de içinde barındıran furyanın Türkiye'ye maliyeti bugün bulunduğumuz yerin iki kat üstünde olacaktık. Kişi başına milli gelir 11 bin dolar değil 22 bin dolar olacaktı. Bu milletin her bir ferdinden bu paralar çalındı. Rantçıların, faizcilerin, spekülatörlerin cebine gitti. Aynı şey Gezi olaylarında oldu. Türkiye'de bir gecede faizlerin yüzde 7 bin 500'lere çıktığını hatırlıyoruz değil mi? Bunlar sipariş üzerine yapıldı.

BENİ PKK, FETÖ, DEAŞ, ŞAKAĞIMA SİLAH DAYAYANLAR SEVMEZ

Adamlar 1.500 kişiyi barındırabilecek şehir kurmuşlar. Ama askerimiz, polisimiz inlerine girdi ve orada onları bitirdi. Bunlara da bir daha meydanı bırakmamak için yürütmenin, yasamanın kendi kulvarlarında güçlü bir şekilde işlediği bir sistem olacak. Bunun için büyük Türkiye diyoruz, bunun için müreffeh Türkiye diyoruz. 16 Nisan'da bunlar için evet denilmesini istiyoruz. Tayyip Erdoğan'ı seven vardır sevmeyen vardır. Hepsine saygım vardır. Ama Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin aleyhinde herhangi bir işe kalkışmadığına herkesin mutabık olduğunu düşünüyorum. Beni PKK, FETÖ, rantçılar, DEAŞ, Batı'da bir kısım liderler hiç sevmez. İsviçre Parlamentosu'nun önünde portreyi koyup şakağıma silah dayayanlar sevmez. Zaten bizi onların sevmesini beklemiyorum. Bizi halkımız sevsin Hakk kabul etsin yeter.

BİR GÜN ÖLÜP GİDECEĞİZ! HOCEFENDİ ER KİŞİ NİYETİNE DİYECEK

Biz Rabbimizin, halkımızın rızasını kazanmak peşindeyiz. Yarın ölür gideriz. 2 metreküp mezara gömecekler. Ve imam musallada hocaefendi Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, er kişi niyetine diyecek. Nasıl bilirdiniz diyecek. Ve bizim için Baki'nin dediği "Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer" diyor ya. İşte şu yaptıklarımız bunun vesilesidir. Bu eserler görüldükçe bir gün bu ülkeden bir Cumhurbaşkanı yaptı geçti, arkadaşlarıyla beraber güzel çalışmalar yaptılar, bu hastaneleri, bu okulları, bu havaalanını, bu köprüleri onlar yaptılar desinler yeter bizim için.

BUNLARIN SONU SANDIĞA GÖMÜLMEKTİR! ONUN HABERİNİ VEREYİM

Şimdi artık otobüs fiyatına uçakla gidiyoruz. Havayolu halkın yolu oldu. Şimdi 6 tane uçak şirketi var. Dağları deliyoruz. Niye? Ulaşacağız? Nereye Şirin'e. Şirin millet Ferhat biziz. 18 madde için 180 madde uydurmak ana muhalefet değildir. AK Parti, MHP, BBP, CHP, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerim hepinize sesleniyorum; gelin 16 Nisan'da birlikte bir milli, yerli ittifak yapalım ve inşallah bu lider ülke Türkiye'yi, büyük Türkiye'yi inşallah farklı bir şekilde inşa etmenin, ihya etmenin gayreti içinde olalım. Burada hissi davranmayalım. Burada hasbi davranalım. Ben bu süreç içerisinde atılacak adımlarla inanıyorum ki, Türkiye çok ciddi bir sıçrama yaşayacak. Bu millet bunu yapar. Ben CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin de böyle bir yönetimi, böyle bir acziyeti hak etmediklerini düşünüyorum. Halkından bu kadar uzak, kendi kurduğu sahte dünyaya hapsolmuş siyaset anlayışının akıbeti tıpkı 1990'lardaki parti kadroları gibi olacaktır. Milletimiz o zaman nasıl sandığa gömmüşse bu anlayışın sonu aynı olacaktır. Onun da haberini verelim.

MUHTAR ÖYLE HAFİFE ALINACAK İNSAN DEĞİLDİR MUHTARIN İHTARI ÇOK GÜÇLÜDÜR

2019 Kasım'ında yapılacak Cumhubaşkanlığı seçimi için şimdiden hazırlanma, vizyon ortaya koyma ihtiyacı duyuyorum. Her gün toplu açılış törenine katılırken bir yandan da zihnimin bir köşesinde bu hazırlıkları yapıyorum. Öyle durup dururken sana yürü demezler. Belediye Başkanıydım. Ne diyorlardı, "belediye başkanı ülkeyi yönetemez" Biz hazırlıklarını yaptık nasıl yöneteceğini gösterdik. O zihniyet bana o zaman "muhtar bile olamaz" demişlerdi. Bunların zihniyeti bu. Bakın muhtarları nasıl küçümsüyor. Muhtar hafife alanacak insan değildir. Muhtarın ihtarı çok güçlüdür.

MUHTARLARA VE KORUCULARA BÜYÜK MÜJDE

"Şimdi eskiden malum göreve geldiğimde neredeyse 2-3 paket çay parasına bile denk gelmiyordu verdikleri ücret sigaraları bırakın bi ama bu konuda da bize yardımcı olun. Gelin Türkiye olarak bu işin belini kıralım nargile margile hepsini defedelim. Muhtar maaşlarını asgari ücretle eşiledik bin 406 lira maaş alıyor şu anda muhtarlarımız. Yetmedi sosyal güvenlik primlerinin de karşılanması lazım dedik. Yayımlanacak KHK ile bu meseleyi çözüyotuz. 613 lira tutan sosyal güvenlik primleri devlet tarafından karşılanacak. Tüm güvenlik korucularımızı sigortalı hale getiriyoruz. Primler İçişleri Bakanlığı tarafından ödenecek. Muhtarlarımızın silah için harcırahını İçişleri Bakanlığımız karşılıyor. Harcırah yok.''

İsrail ile Hizbullah arasında tarihi ateşkese saatler kaldı Narin Güran cinayetinde yeni görüntüler! Cansız bedeni böyle saklandı! 26 Kasım Salı borsa günü düşüşle tamamladı! İşte kazandıran hisseler
Sonraki Haber