Cumhuriyetin temelinin atıldığı, manda ve himayenin reddedildiği Sivas Kongresi 105 yaşında
4 Eylül 1919'da yapılan ve Cumhuriyetin kurulmasına giden yolun temel taşlardan olan Sivas Kongresi'nin 105. yılı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun`da başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini Amasya'dan sonra, 27 Haziran 1919'da "güvenli kent" olarak gördüğü Sivas'a gelerek sürdürdü.
Erzurum Kongresi'ne katılmak üzere Amasya'dan ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 27 Haziran 1919 günü Sivas'a geldi ve Sivas halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Sivas'ta yapılan toplantıda ülkenin durumu görüşülerek, en kısa zamanda kentte milli bir kongre yapılmasına karar verildi.
Daha sonra Erzurum'a giden Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi`nin ardından 2 Eylül 1919'da yeniden geldiği Sivas'ta 18 Aralık 1919'a kadar kaldı.
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet tarafından 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00`te bugünkü Atatürk ve Kongre Müzesi binasında, Türkiye Cumhuriyeti`nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi yapıldı. Kayıtlara göre resmi çalışmaları 7 gün süren kongrede ulusun kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü.
Sivas'ta 8-9 Eylül 1919 tarihlerinde "manda" tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919`da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı. Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, 12 Eylül 1919`da halkın da katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, ulusun kurtuluşu için önemli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE GİDEN YOL
Milli sınırların belirlendiği, manda ve himayenin kesin olarak reddedildiği kongreye ilişkin Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Başkanı Tarihçi Prof. Dr. Mahmut Akpınar, "Sivas özelinde böyle bir sürecin yaşanması tekrar tekrar hatırlanmayı ve hatırlatmayı hak ediyor. Yakın bir tarihimiz açısından baktığımızda ise yeni bir devlet oluşumunu düşündüğümüzde burada yaşananlar yakın tarihimizin sayfaları içerisinde çok büyük bir değer ve önem arz ediyor" dedi.
KONGRENİN TARİHİ ÖNEMİ
Amasya Genelgesi ile kongre toplanması planlanan illerden biri Erzurum, diğeri Sivas oldu. Erzurum Kongresi'nin ardından Mustafa Kemal Paşa'nın 2 Eylül'de Sivas'a gelişinin ardından Sivas Kongresi çeşitli illerden gelen delegelerin katılımı ile 4 Eylül 1919'da, o zamanki Erkek Lisesi'nde toplandı. Erzurum Kongresi'ne katılanların yanı sıra Batı ve Orta Anadolu'dan gelen delegelerin katılımı ile Sivas Kongresi ulusal bir nitelik kazandı. Kongre, işgal kuvvetlerinin tüm baskı ve engelleme çabalarına karşın 4 Eylül 1919'da saat 15.00'te başladı. Yaklaşık 41 delegenin katılımı ile gerçekleştirilen kongrede bazı itirazlara rağmen başkanlığa Mustafa Kemal Paşa seçildi. 8 gün süren kongre sonunda alınan kararlar, tüm ulus adına önemli maddeler içerdi. Sivas Kongresi, yeni bir Türk devletinin kuruluşunda temeli oluşturması bakımından ülke tarihi açısından büyük öneme sahip oldu. Erzurum Kongresi'nde vatanın bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsızlığıyla ilgili alınan kararlar Sivas Kongresi'nde de aynen kabul edildi.
Başta manda ve himaye olmak üzere önemli tartışmaların yaşandığı kongrede şu kararlar alındı:
"Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekun kendisini savunacak ve direnecektir. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır. Kuvayımilliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır. Manda ve himaye kabul edilemez. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, 'Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti' adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir."
Kongre kararlarının ardından 12 Eylül 1919'de halka açık toplantı gerçekleştirilir. Tıbbıyelileri temsilen İstanbul'dan Sivas'a gelen Mekteb-i Tıbbıyeyi Şahane öğrencisi Tıbbıyeli Hikmet adlı genç bir subay ile Mustafa Kemal Paşa arasında 'Manda ve himaye' diyaloğu yaşanır. Tıbbiyeli Hikmet, Mustafa Kemal Paşa'ya kongrede manda tartışmalarının yaşandığını duyduğunu belirterek, "Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun, şiddetle ret ve takbih ederiz. Farzı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve telin ederiz" sözlerini kullanır.
Bu sözler karşısında duygulanan Mustafa Kemal Paşa, "Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin" dedikten sonra genç subaya dönerek tarihe geçecek şu sözleri dile getirir:
"Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklal, ya ölüm."
Bu sözlerin ardından Tıbbiyeli Hikmet, coşkuyla yerinden fırlayarak "Var ol paşam" diyerek Mustafa Kemal Paşa'nın elini öper.
MİLLİ MÜCADELENİN KARARGAHI 108 GÜN BOYUNCA SİVAS OLDU
Kongrede alınan karar doğrultusuna Ankara'da Milli Mebusan'ın açılmasıyla Kurtuluş Savaşı yürütülerek, savaş sonrası kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önü açıldı. Kongre sürecinde bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın isteği ile milli mücadeleye destek verilmesi ve yapılan çalışmaların halka duyurularak desteklerinin alınması amacı ile 14 Eylül 1919'dan itibaren de 'İrade-i Milliye Gazetesi yayın hayatına başladı. Gazete 1922'li yıllara kadar aralıklarla yayınını sürdürdü. 9 Aralık 1919'da Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kurularak kadınların da etkin olarak mücadeleye katılımı sağlandı. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları milli mücadele döneminde 108 gün boyunca Sivas'ta kalarak burayı karargah olarak kullandı. 2 Eylül'de geldikleri Sivas'tan 18 Aralık 1919'da ayrılarak Ankara'ya geçti. Sivas Kongresi, Anadolu halkını birleştirip milli mücadele yolunda harekete geçirdi. Milli mücadele, 9 Eylül 1922'de kazanılan büyük zafer sonrasında 29 Ekim 1923'te ise Cumhuriyet'in ilanına kadar uzandı. Cumhuriyetin ilanından sonraki yıllarda şehre gelen Atatürk, kongrenin yapıldığı liseyi ziyaret ederek, "Cumhuriyet'in temelini burada attık" sözlerini kullandı.
Kongrenin yapıldığı lise sonraki yıllarda Sivas Lisesi adını alarak 1981 yılına kadar eğitim hizmetini sürdürdükten sonra, yeniden tefriş edilerek 1990 yılından itibaren Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi haline dönüştürüldü. Kongre Müzesi'nde en son kapsamlı restorasyon çalışması ise 2016 yılında gerçekleştirildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN SİVAS KONGRESİ MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi’nin 105’inci yıl dönümü nedeniyle mesajı yayımladı:
"Sivas Kongresi'nde her türlü imkansızlık içerisinde azimle birliğini, beraberliğini muhafaza eden Türk milleti, İstiklal Mücadelesini zaferle sonuçlandırmıştır. İstikbalimizin önemli başlangıç noktalarından biri olan Sivas Kongresi’nde alınan tarihi kararlar, Kurtuluş Savaşı’nın yolunu açtığı gibi, Cumhuriyetimizin istikbaline de yön vermiştir. Bundan 105 sene evvel Sivas’ta, bağımsızlık ve vatan aşkıyla yakılan meşale, muasır medeniyet yürüyüşümüzde bugün de yolumuzu aydınlatmaktadır. Şanlı tarihimizle iftihar eden, kahraman ecdadımızla aynı ruh ve şuura sahip olan genç nesiller ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedefine taşıyacaktır. Bugün biz de adımlarımızı Sivas Kongresi’nde alınan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan kararlara bağlılık şuuruyla atıyoruz. Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, tüm kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyor, bu Kongre’ye ev sahipliği yapan Sivaslıları ve tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularla selamlıyorum."