Cüneyt Arkın her gece yatarken neden baş ucuna ekmek koyardı?
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 2 gün önce hayata gözlerini yuman usta oyuncu Cüneyt Arkın hakkında ortaya çıkan bir ayrıntı dikkat çekti. Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, Arkın'ın her gece yatmadan önce baş ucuna ekmek koyduğunu söyledi.
Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın 2 gün önce hayatını kaybetti. Arkın'ın cenazesi bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek. Türkiye'yi yasa boğan Arkın'ın vefatı sonrası ortaya çıkan bir ayrıntı dikkat çekti. Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna Arkın'ın her gee yatarken baş ucuna ekmek koyduğunu söyledi.
Tuna, bugünkü köşe yazısında Arkın'ın katıldığı bir programda şöhret olmadan önce yaşadığı yoksulluğu anlattığına dikkat çekerek, "Lakin tüm bunların ötesinde bir başka anlamı daha vardır başucuna koyduğu ekmeğin. O da geçmişini unutmama bilincidir... Ekmek namustur" ifadelerini kullandı.
Salih Tuna'nın "Cüneyt Arkın'ın büyük sırrı" başlıklı yazdığı yazının ilgili bölümü şöyle:
Peki, Cüneyt Arkın ne yaptı da toplumun tüm katmanlarının bu denli ortak sevgisine mazhar oldu?
Nasıl bir duruş sergiledi ki, "endişeli modernler" ile "endişeli muhafazakârlar" omuz omuza yas tutuyorlar?
Nedir bunun sırrı?
Şaşacaksınız ama söyleyeyim: Yatarken başucuna koyduğu ekmektir. Evet, bildiğiniz ekmek.
"Ne alaka?" deyip kestirip atmayın; anlatacağım, sabredin.
Cüneyt Arkın şöhret olmadan evvel yaşadığı "yoksulluğu" bir televizyon programında şöyle anlatmıştı: "Ben çok açlık çektim. Yüce Allah hiç kimseyi aç bırakmasın (...) Açken rüyanızda ekmek görüyorsunuz... O açlık günlerinden sonra ben ne kadar şöhret olursam olayım, yatarken başucumda daima ekmek vardı..."
Burada biraz soluklanıp kendimize şunu soralım:
Fırınları satın alacak kadar para kazanan ve şöhreti ülke sınırlarını aşan bir aktörün yatarken başucuna ekmek koyması neyin göstergesidir?
Tamam, "Ekmek Mushaf çarpsın ki..." diye yemin eden, ekmeğe, Kuran-ı Kerim'le birlikte anacak kadar "kutsallık" atfeden bir geleneğe mensup olduğunun göstergesidir... Tamam, iliklerine kadar işleyen açlık korkusu yaşadığının ifadesidir. Ki başucunda ekmekle uyumanın anlattığı "açlık", bence Knut Hamsun'un "Açlık" romanından daha yakıcıdır...
Lakin tüm bunların ötesinde bir başka anlamı daha vardır başucuna koyduğu ekmeğin.
O da geçmişini unutmama bilincidir...
Ekmek namustur.
Ancak namuslu insanlar geçmişini unutmaz, dahası aslını inkâr etmez.