Dağlık Karabağ zaferinin perde arkası
Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından 30 yıl önce işgal ettiği Dağlık Karabağ’ın özgürleştirilmesinin yankıları devam ediyor. Savaşın kahramanlarından Gazi Asıf Memmedov, büyük zaferin perde arkasını anlattı. Memmedov, "Savaş sırasında dağ gibi genç askerlerin ne hikayelerinin yarım kaldığını anlatamam. Bu canların toprağa serilirken gülümsediğini ve tebessümünden dudaklarının çatladığını görmeliydiniz" dedi.
Kafkasların öksüz Türk Cumhuriyetlerinden Azerbaycan geçtiğimiz yıl 27 Eylül’de Ermenistan’ı topraklarına yaptığı saldırılar ile büyük bir savaşın içine girmişti. Dağlık Karabağ’da yoğun süren çatışmalar olmuş ve kasım ayının başlarında Ermenistan’ın geri çekilmesi ve yenilgiyi kabul etmesi ile savaş sona ermişti.
Azerbaycan, Ermenistan tarafından 30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ’daki topraklarını kurtarmak için 94 sivil şehit verdi. Savaşta 206 kişi de yaralandı.
Toplam 44 gün süren savaş sonunda Azerbaycan ordusu 2 bin 802 şehit vermiş ve 10 binden fazla asker de yaralanarak gazi olmuştu. Azerbaycan askerlerinin işgal edilen topraklarını geri almak için kahramanca mücadele verdiği savaşın perde arkası ortaya çıkmaya başladı.
GAZİ MEMMEDOV: ŞEHİT OLANLAR GÜLÜMSÜYORDU
Savaşta yaralanarak gazi olan Azerbaycan ordusunun kahraman askerlerinden Asıf Memmedov, büyük zaferin perde arkasını şu sözlerle anlattı;
"Neler oldu bu kırk dört günlük savaş sırasında, inanır mısınız bilemem. Anlatırsam hepinizin kanı donar... Savaş sırasında dağ gibi genç askerlerin ne hikayelerin yarım kaldığını anlatamam. Ne canların toprağa serilirken gülümsediğini ve tebessümünden dudaklarının çatladığını görmeliydiniz... Hani ölüm bu kadar mı güzel yakışırdı bu insanlara... Vallahi onlara yakışıyordu.
Şehadet mertebesine ulaşırken neler hissettiklerini görmek için neler vermezdim... Sadece ben mi? Hayır asla! Tüm orda bulunan asker arkadaşlarım da benim gibi düşünüyordu inanın... Ama işte nasip. Bizim kısmetimizde de gazilik varmış peygambere komşu olmak varken...”
"HER İŞGAL EDİLEN TOPRAĞIMIZ ALINDIĞINDA YARALARIM İYİLEŞTİ!"
”Savaşta 6 Ekim’de yaralandım. Fakat beni askeri hastaneye götürmelerine izin vermedim. Arkadaşlarım hemen yaralarımı sardılar ve tekrar sızma hareketleri yaptılar. Her yüksekliği, her düşmanın işgal ettiği mıntıkayı aldığımızda yaralarımın biraz daha iyileştiğini görüyordum. Umrumda değildi yaralarım. Sadece ben miydim? Hepimiz aynı duygulardaydık. Komutanımız vardı Albay Hacıyev hemen yanı başımızda. Fuzuli’de “Anne Anıtı” denen yerde savaşta yaralandı ama hala savaşıyordu. Ben yaralanmışım ne fark eder? Daha sonra Cebrai’de sızma hareketlerine katıldık. Sızma hareketi diyorum ama bu daha çok fetih hareketiydi. Ermeniler zaten bizi gördüklerinde kaçıyorlardı. Hatta komutanları da demiş, "Yaşma gördüğünüzde hemen kaçın!" diye.
"TAM 3 KEZ YARALANDIM, ŞEHİTLİK NASİP DEĞİLMİŞ!"
Düşman gönüllü olarak savaşa katılmış kaşif birliklerine bile kendi aralarında "Yaşma" diyordu. Yüzlerindeki korku görülmeye değerdi. Yaralandığımızda bile yardım istemeden savaş alanını terk etmememiz, savaşmayı sürdürmemiz garip geliyordu onlara. Onlar bırakıp kaçıyorlardı hemen. Çünkü kendi toprakları değildi de o yüzden. Ben orda da hep söylüyordum. Ben savaşmak için gelmemiştim, ben şehit olmak için gelmiştim Karabağ’a. Üç kez yaralandım ama nasip değilmiş işte. Gazilik nasibimizmiş... Öyle bir aşk var ki, içimizde. Bugün bile çağırsalar, onca yarama ve ağrıyan vücuduma rağmen yine giderim. Yine en ön safta olurum."
"KARABAĞ ZAFERİNİ HASTANEDE SİLAH ARKADAŞLARINDAN ALDI!"
Kahraman asker Gazi Asif Memmedov, Dağlık Karabağ’daki zafer haberini asker arkadaşlarının ısrarları üzerine gönderildiği askeri hastanede aldı. Silah arkadaşları kendisine zaferi söylediklerinde, şehitleri rahmetle anarak dua etti... Halen hastanede tedavi gören Gazi Asıf Memmedov, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, tüm Azerbaycan halkı savaş arkadaşlarım ve kendi adıma teşekkür ediyorum. Bu savaş Türk’ün gücünü, kardeşliğimizi tüm dünyaya göstermiş oldu.” ifadelerini kullandı.
"GENÇLİK KARABAĞ’I ANLI ŞANLI DESTANLAR YAZARAK KURTARDI!"
Öte yandan Gazi Asıf Memmedov’un halasının oğlu Gazeteci Yazar Oktay Hacısalihoğlu da savaşın sivil taraftan görüne yüzünü ise şöyle anlattı:
"Daha düne kadar çocuk sandığım halamın oğlu Asıf... Çocuk işte der geçerdim başka bir zaman olsa. Ne zaman büyümüştü bu küçücük sandığımız çocuklar? Ne zaman büyümüşlerdi, üstüne üstlük bir de savaşa da katılmışlardı. Vatan adına, Allah adına, millet adına, devlet adına! Gerçekten de kahramandı Asıf’ın nesli! Unutmaları için, değerlerini terk etmeleri için envai çeşit milletin binbir takla attığı bir gençlikten bahsediyorum.
O gençlik ki, medyasından sosyal yaşamına kadar her yerde eleştiri odağımız oluyordu. En başta onları o duruma düşürenler, peşinden de onlar. "Karabağ sorununu ha! Bunlar mı ha!.. Ya dalga mı geçiyorsunuz? Bu yırtık dar pantolonlu gençlik mi kurtaracak Karabağ’ı" der eleştirirdik hep. Ama yanılmışız... Asıf gerçekten de yanılmışız. Sen ve akranların kurtardı Karabağ’ı. Hem de ecdada yakışacak anlı, şanlı destanlar yazarak. Demek ki yıllar geçse bile kan değişmiyormuş. Damarında taşıdığı asil kan asla bozulmuyormuş. Zamanı geldiğinde kendini gösteriyormuş..."