Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın babası konuştu

Türkiye’nin kalbi, başkent Ankara’da 17 Mayıs 2006 yılında Danıştay’a bir saldırı yapılmış ve büyük yankı yaratmıştı.

Danıştay 2. Dairesi'nin 26 Ekim 2005 yılında türbanla ilgili verdiği, ”Okul bahçesinde bile giyilemez” gerekçesi ile saldırının düzenlendiği öne sürülmüş ve aralarında ikinci daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirmiş, 3 yargıç da yaralanmıştı.

Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan’ın babası, emekli öğretmen İdris Arslan, SuperHaber muhabiri Mevlüt Yüksel’e ilginç bir açıklamada bulundu.

''SALDIRININ ARKASINDAKİ İSİM KALP KRİZİ GEÇİRDİ''

Baba Arslan, Yüksel’e yaptığı açıklamada, ”Beni, Danıştay saldırısı arkasındaki isim olarak geçen Osman Yıldırım’ın yeğeni Emre aradı. 'Osman dayım geçtiğimiz hafta kalp kirizi geçirdigi icin yattığı Edirne Cezaevi’nden Edirne devlet hastanesine kaldırıldı. Burada kendisine 3 stent takıldı. Halen bu hastanede tedavi görüyor.' dedi. Bunun üzerine ben de araştırmalara başladım. Ancak bir netice henüz elde edemedim.” dedi.

''BEN KONUŞURSAM...''

Alpaslan Arslan’ın babası İdris Arslan konuşmasının devamında, ”Osman Yıldırım’a bir şey olursa, Danıştay saldırısı aydınlatilamaz. Bunun herkes tarafından dikkate alınmasını istiyorum.” diyerek şöyle konuştu:

”Ben Osman Yıldırım yurt dışına çıktığında da özellikle sosyal medya üzerinden takip ettim. Önce Bulgaristan’a geçti, burada bir süre cezaevinde tutuldu. Sonra Fransa’ya geçti.Kendisi ile sosyal medya uzerinden görüştüm. Bana kendisi, 'Ben oğlunun suçsuz olduğunu biliyorum.Ben konuşursam, Yusuf kuyudan çıkar... Konuşmam için devlet garantisi istiyorum...'' dedi

''YEĞENLERİ İLE GÖRÜŞTÜM HER ŞEYİ ANLATACAK DEDİLER''

Baba Arslan, Osman Yıldırım yurt dışından geldiğinde de yine Ankara’da yaşayan yeğenine misafir olduğunu vurgulayarak, ''Orada misafir olduğu yeğeni Seyhat VURAL'a aynı şeyleri söylemiş. Bana yeğeni daha önce 'Osman dayım bana misafir oldu.' Ben konuşursam, Alpaslan kurtulur ama ben zarar görürüm.' demiş. Osman Yıldırım’ın Ankara’da iki yeğeni var. Bazen ben onları ararım bazen de onlar beni arar. Bundan yaklasik bir ay önce yeğeni Emre beni aradı. Osman Yıldırım ceza evinde eşi ve çocukları ile görüşürken bana haber yollamış. Demiş ki, 'Alpaslan’ın babasını arayın.Avukatı gelsin,ben görüşmek istiyorum.' Bir de bana Ergenekon Davası’nın Yargıtay’daki dosya numarasını getirin demiş. Ben de bunun üzerine bu durumu avukatıma söyledim. Avukatım bana, 'gitmeme gerek yok. Eğer söylemek istedikleri , konuşacakları varsa savcılığa konuşsun. Osman Yıldırım söyleyeceklerini İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi’ne söylesin.Ergenekon Davası’na bu mahkeme bakmıştı. Oraya göndersin , Oradan Yargıtay’a gönderirler. Benim gitmem bir fayda sağlamaz.' dedi.'' ifadelerini kullandı.

''O ÖLÜRSE DANIŞTAY SALDIRISI FAİLİ MEÇHUL OLARAK KALACAK''

Arslan açıklamasının devamında, ''Bundan sonra ne oldu bilemiyorum. Yani Osman Yıldırım, gidip ifade verdi mi vermedi mi bilemiyorum. Bundan iki gün önce de Osman Yıldırım’ın yeğenleri beni bir daha aradılar, bir daha konuştuk. Bana 'haberin yok mu? Osman dayım hastaneye kaldırılmış, kalp krizi geçirmiş. Kalp ameliyatı olmuş. Şu anda Edirne Devlet Hastanesi’nde yatıyor. Kalp damarlarının üçüne stent takılmış"dedi.Baba Arslan "Osman Yıldırım ölürse, Danıştay saldırısı karanlıkta kalır. Ben de bu yüzden işin peşine düştüm,bu nedenle seni aradım.” dedi.

''BENİM OĞLUM SUÇSUZ VE BOŞUNA YATIYOR''

Osman Yıldırım’ın çok şey bildiğini belirten baba İdris Arslan, ”Osman Yıldırım her şeyi biliyor.O Türkiye’ye 15 Temmuz sonrasında geldiğinde,bundan 2 veya 3 yıl önce kendisi ile Sultanbeyli’de 2-3 saat yüz yüze görüştüm.Bana bu görüşmede, 'Ben konuşursam senin oğlun tahliye olur. Senin oğlun onların içerisinde en masum, en suçsuz olanıdır. Ben konuşursam ben zarar görürüm, ben konuşmazsam Alparslan zarar görür. Ben konuşursam Yusuf kuyudan çıkar.' dedi. Ben de 'Konuş!' dedim. Bana, 'Yok ben devletten garanti istiyorum. Devlet bana güvence versin,ben öyle konuşayım"dedi.Hatta bazı gazetecilerin telefon numaralarını verdim.Televizyona çıkarak anlatacaktı. Bir televizyona çıktı, konuşacak gibi yaptı, konuşmadı. Sonra da Ergenekon Davası’ndan suçlu bulundu ve tutuklandı. Silivri’deki duruşmada 1,5 gün bilgime başvuruldu. Ben bu duruşmada hakime 'Ben Yusuf’umu istiyorum' dedim. Bana hakim garip garip baktı. Osman Yıldırım’ın mutlaka ifadesinin alınması gerekiyor. Onun başına bir şey gelirse, Danıştay saldırısı karanlıkta kalır. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Benim oğlum bakıma muhtaç birisi. Cezaevinde kendisine görevliler bakıyor. Kendi işlerini yapamıyor. Benim oğlum suçsuz.ADALET İSTİYORUM.” diyerek sözlerini noktaladı.