Darbeciler, ikna edemeyince 'Yurtta Sulh Konseyi Başkanı Akar' ibaresini sıkıyönetim belgesinden çıkardı!

Savcılığın 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişimine ilişkin yürüttüğü soruşturmalar kapsamında Genelkurmay Başkanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı'nda yapılan aramalarda "Sıkıyönetim Direktifleri" başlıklı 2 farklı resmi yazışma belgesinin bulunduğu iddia edildi.

Savcılığın 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişimine ilişkin yürüttüğü soruşturmalar kapsamında Genelkurmay Başkanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı'nda yapılan aramalarda "Sıkıyönetim Direktifleri" başlıklı 2 farklı resmi yazışma belgesinin bulunduğu iddia edildi. Bu iddiaya göre, belgelerin birinde imzalaması için Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ismi yazılırken, diğerinde böyle bir ibarenin olmadığı görünüyor. Milliyet yazarı Tolga Şardan, "Net biçimde görülüyor ki Akar ikna edilemeyince, önceden ismine hazırlanan belgeler değiştirilmiş. Akar’ın ismi çıkartılarak, belgeler imzasız bırakılmış" yorumunda bulundu.

Üç sayfadan oluşan söz konusu iki ayrı sıkıyönetim direktiflerinin birisinin onay bölümünde "İMZALIDIR. YURTTA SULH KONSEYİ BAŞKANI" ibaresinin yer aldığı, diğerinin onay bölümünde ise "HULUSİ AKAR, ORGENERAL, YURTTA SULH KONSEYİ BAŞKANI" ibaresinin olduğu görüldü.

Tolga Şardan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan "Tüm direktifler imzasız kalmış" başlıklı yazısı şöyle:

Savcılık, kamuoyuna da yansıyan ‘darbe atamaları’nın yer aldığı listenin peşine düştü. Darbe girişiminin başarılı olması halinde illere gönderilecek ‘Sıkıyönetim Direktifleri’ başlıklı resmi yazışmaların taslağı bulundu

TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunu açıklamasıyla birlikte tartışmalar yeniden alevlendi.
Ankara ve İstanbul’da devam eden davaların da etkisiyle her gün yeni bilgi ve belgeler kamuoyuna yansıyor.

Darbeden MİT’i ve Genelkurmay’ı haberdar eden Kara Havacı Binbaşı O.K.’nin savcılığa anlattıklarının yankıları sürerken, şimdi yeni belgeler ortaya çıktı.

Yeni belgeler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan çatı darbe iddianamesinin eklerinde yer alıyor.
Belgeler 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde illere gönderilecek “Sıkıyönetim Direktifleri”.
Darbe girişiminin kontrol altına alınmasıyla birlikte adli soruşturmaya başlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme kararıyla Genelkurmay karargâhında arama ve el koyma işlemleri yaptı.

SAVCILIK, LİSTEYİ ARAŞTIRDI

Savcılık, arama ve el koyma işlemlerinde, öncelikle 15 Temmuz gecesi kamuoyuna da yansıyan 'darbe atamaları'nın yer aldığı listenin peşine düştü.

Listeyi araştıran savcılığın en çok odaklandığı yerlerden biri Genelkurmay Başkanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’ydı.

Buradaki bilgisayarlara el koyup kopyalama yapan savcılık daha sonra dosyaları tek tek inceledi.

İnceleme sırasında, darbe planlamasıyla ilgili önemli delil ve bulgulara erişildi.

Word dosyası olarak nitelendirilen dosyalar içinden darbe girişiminin başarılı olması halinde illere gönderilecek ‘Sıkıyönetim Direktifleri’ başlıklı resmi yazışmaların taslağı bulundu.

Sıkıyönetin direktiflerinin birden fazla formatla yazıldığı tespit edildi.

Eklerinde Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi, Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi, Ankara ve İstanbul Şehirleri Asayiş ve Takviye Planı ve diğer atamalar bulunan Sıkıyönetim Direktifleri’nin imza bölümleri dikkat çekiciydi.

İMZALARDAKİ İSİMLER

Sıkıyönetim Direktifleri’nden ikisi ‘mesaj’ formundaydı ve 20 maddeden oluşuyordu.

Metin ve mesaj formu olarak tamamen birbirinin aynı olan direktifleri kaleme alan yetkili olarak Genelkurmay General ve Amiral Şube Müdürü eski Kurmay Albay Cemil Turhan, emrin “harekat - yıldırım” koduyla illere gönderilmesine müsaade eden ise Personel Planlama ve Yönetim Daire Başkanı eski Tuğgeneral Mehmet Partigöç görünüyordu.

Üç sayfadan oluşan söz konusu iki ayrı sıkıyönetim direktiflerinin birisinin onay bölümünde "İMZALIDIR. YURTTA SULH KONSEYİ BAŞKANI" ibaresi yer alırken, diğerinin onay bölümünde ise "HULUSİ AKAR, ORGENERAL, YURTTA SULH KONSEYİ BAŞKANI" ibaresinin olduğu görüldü.

Aynı word dosyaları içinde bulunan üçüncü direktif formatı biraz daha farklıydı.

Diğer iki direktif metninde yer alan tüm bilgilerin aynısının yer aldığı bu belge, "resmi yazı" olarak hazırlanmıştı. 16 Temmuz 2016 tarihini taşıyan bu metin taslağında, tıpkı devlet kurumlarının yazışmalarında olduğu şekliyle "T.C. YURTTA SULH KONSEY BAŞKANLIĞI/ANKARA" başlığı yer aldı.

Bu yazı da üç sayfaydı ve imza kısmında "HULUSİ AKAR, ORGENERAL, YURTTA SULH KONSEYİ BAŞKANI" tanımlaması vardı.

Bilgisayar yazı dosyalarındaki incelemelerde savcılık üç önemli belgenin yanı sıra bir önemli bulguya daha ulaştı.

Yurtta Sulh Konseyi yapılanmasıyla ilgili yazışma taslaklarının bulunduğu dosyanın bilişim incelemesinde, word klasörünün “John” adlı bir bilgisayarda yapıldığı anlaşıldı.

Genelkurmay Başkanlığı’ndaki bilgisayar terminallerinde yapılan araştırmalarda “John” isminde bir bilgisayar kullanıcısı yoktu.

ÖRTÜŞEN SAATLER

Sıkıyönetim Direktifleri’ne ait taslak yazışmalarının hazırlandığı word klasörü ya elektronik posta ya da taşınabilir harici bellek (USB) aracılığıyla Genelkurmay’a dışarıdan getirilmişti.

Savcılık, bu noktada bir gelişme sağlayamadı.

Ancak üzerinde “ıslak imzası olmayan” yazı taslakları iddianame eklerinde yer aldı.

Ayrıca, bu yazışmalarda 15 Temmuz gecesi saat 21.27 ve sonrasında işlem yapıldığı anlaşıldı.

Sıkıyönetim direktiflerinin yer aldığı yazı taslaklarındaki işlem saatleri, darbe planlayıcılarının hareketlerini göstermesi açısından önemli.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın, hem savcılığa, hem de TBMM komisyonuna gönderdiği ifadesinde kendisine yönelik hareketlerin başladığı saatleri tek tek anlattı.

Akar’ın darbeye katılma teklifini reddedip zorla Akıncı’ya götürüldüğü saatlerle, belgeler üzerinde değişiklik yapılan saatler örtüşüyor.

Net biçimde görülüyor ki Akar ikna edilemeyince, önceden ismine hazırlanan belgeler değiştirilmiş.

Akar’ın ismi çıkartılarak, belgeler imzasız bırakılmış.

MİT, komisyona gönderdiği raporda gerek darbe gecesi gerekse FETÖ’nün faaliyetleri kapsamında bazı yeni bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

Darbe girişimine yönelik hazırlanan çatı davada “mağdur asker” sıfatıyla ifade veren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, komisyona ulaşan ifadesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadeden farklı bir bilgi paylaşmadı.
Zira, Ankara ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılıklarının yürüttüğü soruşturmalarda elde edilen verilerden FETÖ’nün TSK içindeki yapılanması, bizzat Akar’la olmasa bile yakın çalışma ekibiyle paylaşılmıştı.
Bu süreç de ayrı bir yazı konusu.

Turgay Ciner Habertürk ve Show TV'yi neden sattı? Habertürk, Show TV ve Bloomberg için dudak uçuklatan fiyat Can grubu kimdir, sahibi kim? Habertürk ve Show TV'yi satın alan
Sonraki Haber