Depremin enkaz bebekleri için TÜBİTAK, ‘DerinGÖRÜ’ teknolojisini devreye soktu! İşte detaylar
Kahramanmaraş’taki depremlerin ardından refakatsiz çocuklara ilişkin önemli adımlar atılmaya başladı. TÜBİTAK, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için özel bir yazılım geliştirdi.
Kahramanmaraş depreminden en çok etkilenen gruplardan biri de bebek ve çocuklar oldu. Pek çok bebek refakatsiz kaldığı için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından koruma altına alınırken, kimliği üzerinde olmayan bebekler için ‘enkaz bebek’ dendi. Bunun için devreye giren TÜBİTAK, ‘DerinGÖRÜ’ adını verdiği bir teknoloji kullanarak, enkaz bebekler için yüz tanıma işlemini gerçekleştirmeye başladı. Enkaz bebeklere ilişkin çok bilgiyi ise, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin verdi.
Sayısı 500’ü aşan refakatsiz bebeklerin 78’inin ailesi bulundu. Konuya ilişkin açıklama yapan Musa Şahin, Türkiye’nin enkaz bebekler olarak hafızasına kazıdığı refakatsiz bebeklerin durumuna ilişkin bilgi verdi. Şimdiye dek 200 binden fazla koruyucu aile başvurusu aldıklarını bildiren Şahin, koruyucu aile sistemlerinin hiçbir şekilde esnetilmeyeceğinin de bilhassa altını çizdi. Şahin’in gündeminde TÜBİTAK’ın özel yazılımı da vardı.
“762 ÇOCUĞUMUZUN TESPİTİNİ YAPTIK”
Bakanlığın çalışmalarına ilişkin bilgi veren Şahin, “Öncelikle bölgede mevcut kuruluşlardaki çocuklarımızın daha güvenli alanlara nakillerini sağladık. Kuruluşlarımızı, deprem nedeniyle ailesine ulaşamayan çocuklarımız için hazır hale getirdik. Deprem bölgesindeki kuruluşlarımızda herhangi bir çökme ya da can kaybımız yok. Bu kuruluşlarımız çalışmalarına devam ediyor” dedi. Ardından Sağlık Bakanlığı ile iletişim halinde olduklarını bildiren Şahin, şöyle konuştu:
“Sağlık Bakanlığı ile iletişim halinde tedavileri süren veya tamamlanmış çocuklarımızdan henüz ailesiyle irtibat sağlayamayanları kuruluşlarımızda bakım altına alıyoruz. Bundan sonraki süreçte de ailelerine ve yakınlarına kavuşma sürecini başlatmış bulunuyoruz. Şu an itibaren hastanede tedavi gören 762 çocuğumuzun tespitini yaptık. Oluşturduğumuz çağrı merkeziyle çocuklarımızla ilgili ailelerinden ya da yakınlarından gelen talepleri sistemimize kaydediyoruz. Hastanelerden gelen bilgiler doğrultusunda, hangi hastane ya da kuruluşumuzda olduğunu tespit ettiğimiz çocuklar ile ailelerini kavuşturmayı hedefliyoruz.”
“78 ÇOCUĞUMUZ AİLELERİNE VE YAKINLARINA KAVUŞTURULDU”
TÜBİTAK tarafından geliştirilen ‘DerinGÖRÜ’ yüz tanıma ve eşleştirme yazılımının bakanlıkça kullanılmaya başladığını bildiren Şahin, “Çocuklarla ilgili başvuruları, çağrı merkezimizi aradıklarında fotoğraflarıyla birlikte tüm bilgilerini alarak sisteme kaydediyoruz. TÜBİTAK'taki çalışanlar da sosyal medyayı tarayıp, oradaki başvuru ve paylaşımları sisteme işliyor. Sahadaki arkadaşlarımız da hastanelerden edindikleri bilgileri bu sisteme yüklüyor ve günün sonunda bu sistemde eşleştirmeler yapıyoruz. Sistem bize uyarıyı verdiğinde çocuğumuz hangi hastanedeyse öncelikle o il ile iletişime geçiyoruz” açıklamasını yaptı. Ardından sürece ilişkin bilgi veren Şahin, şu sözleri kullandı:
“Oradaki personelimiz aileyle ilk iletişimi sağlıyor. Burada sadece sistemin eşleştirmesi yeterli değil, bu sürecin içerisinde önce kimlik tespiti için özellikle kolluk kuvvetlerinden destek istiyoruz ve gerekli sosyal incelemeleri yapıyoruz. Bununla ilgili kesin kanaat oluştuktan sonra çocuklarımızı aileleriyle kavuşturma sürecini başlatıyoruz. Bu sistem sayesinde şu ana kadar 78 çocuğumuzu kavuşturduk. Maalesef süreç içerisinde vefat ettiğini öğrendiğimiz çocuklarımız da oldu ama şu an için 78 çocuğumuz ailelerine ve yakınlarına kavuşturuldu.”
“DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLAR İÇİN AYRICA BİR SİSTEMİ HENÜZ KURGULAMADIK”
Koruyucu aile sistemine yoğun bir talep olduğunu bildiren Şahin, “Biz ilk baştan beri söylüyoruz, depremden etkilenen çocuklarımız için oluşturduğumuz bir koruyucu ailelik sistemimiz yok” diyerek, başvuru yapanlara bu konuyu hatırlattı. Şahin’in Anadolu Ajansı (AA) aracılığıyla gerçekleştirdiği açıklamaları ise şu ifadeler ile sonlandı:
“Koruyucu aile sistemi bakanlığımızın aile odaklı hizmetlerden bir tanesi. Depremden etkilenen çocuklar için ayrıca bir sistemi henüz kurgulamadık. Çünkü bu çocuklarımızın ailelerini kaybedip kaybetmediğini şu an bilmiyoruz. Burada ilk hedefimiz, bu süreci sürdürmemiz ve ailelerine teslimini sağlamamız. Ardından bu çocuklarımız üzerinde depremin neden olduğu travmayı kaldırmak için tüm meslek elemanı personelimizle, psikologlarımızla çocuklarımızın bu travmatik süreçten çıkmaları için her türlü hazırlığımızı yaptık ve bu süreci de başlatıyoruz. Vatandaşlarımız ısrarla koruyucu aile olmak istediklerini belirtiyorlar şu an itibarıyla 200 bini geçen koruyucu aile başvurusu var. Depremzede çocuklarla ilgili koruyucu aile uygulamamız şu an için yok. Biz tüm gücümüzü şu an çocuklarımızı, ailelerine ve akrabalarına kavuşturmak için sürdürmekteyiz.”