"Derin devlet" aslında "Avrasyacı" mı? Durun, okumadan karar vermeyin...

Oya Baydar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ismi sık sık gündeme gelen, Rusya lideri Putin'e yakın düşünürlerden Alexandr Dugin'i hedef tahtasına oturttu.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesi ve Dugin isminin son dönemde öne çıkmasını alaycı bir dille ela alan Baydar, "15 Temmuz’un NATO’cu CİA darbesi olduğu görüşünün kaynağı da o." ifadelerini kullandı.

Alexandr Dugin'in "Türk Avrasyacıları tarafınan parlatılan" bir isim olduğun öne süren Oya Baydar, "Gün geçmiyor ki Aydınlık gazetesinde ve aynı çevrelerin yayınlarında açıklamaları, söyleşileri, kehanetleri çıkmasın." diye yazdı.

Baydar daha da ileri giderek, Türkiye'nin geçmişteki karanlık yıllarının gizemli ismi "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile Dugin arasında bağ kurmaya çabaladı.

"Derin Devleti" 'Avrasyacı'lara ihale eden Baydar, “Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım’ın cep telefonlarından biri Dugin’in üzerine kayıtlı…” dedi.

İşte bu yazıya Oda Tv yazarı Nihat Genç'ten zehir zemberek bir yanıt geldi. Oya Baydar'ı "Gladyo"nun ABD ile Batı bağlantılarını aklamaya çalışmak ve hedef şaşırtmakla suçlayan Genç şöyle yazdı;

"CIA’nın ve gladyönün hem cemaat hem de sol liberal aydınlarla suçüstü yakalanıp deşifre olmasından sonra sol liberal aydınların insan içine çıkacak yüzleri kalmadı, bir kısmı kaçak, bir kısmı kodeste.

İşte, içlerinde kaldı, bu yüzden gladyöyü temize çekmek lazım, ne yapalım, derin devleti Avrasyacılar’a bağlayalım, nasıl yapalım, Yeşil’in telefonu Dugindeymiş diye bir cümleyi yayalım, iddialarımızı bu “bağlantıya” inşa edelim."

İşte Nihat Genç'in Odatv.com'da yayınlanan yazısının tamamı;

- Zombi ablamız gladyöyü aklıyor...

Bu “kapan”a aldanan nice sol liberal arkadaşınız hem vatan hainliğine terfi etti hem de sümüklü bir mehdiye alet olmakla kişilikleri iflas edip terki dünya ettiler.

Zombi ablamız Oya Baydar için bu ikinci yazımız, ilk yazısında ortaya dökülen milyonlarca belge, kanıta rağmen Fetö savcılarının iddialarını (bir kasıt yoksa, ki olduğuna inanıyorum) ahmakça sürdürmesine cevap verdik.

Neydi sürdürdüğü iddialar, İlhan Selçuk kendi gazetesini bombaladığı için Fetö savcıları tarafından tutuklanmıştı, burayı unutmayın, işte bir dizi Kemalist aydını öldüren yapının aslında Avrasyacı bir derin devlet olduğu iddiası… Bu çoktan çökmüş kumpas tezini ima ederek ince ince aklınca bazı cümlelerinde metinaltı bazen düpedüz işlemeye çalışıyordu.

Suçüstü yakaladık ve dün ifşa edip millete rezil ettik.

Sıkı durun, bugün aynı iddiaları sürdürürken akıllara seza başka iddialarda bulundu.

İddiası şu; bir Rus gazetesi adı veriyor, ve bu gazetede geçen şu iddiayı yazıyor:

“Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım’ın cep telefonlarından biri Dugin’in üzerine kayıtlı…”

Şimdi bu saçma sapan müthiş iddiayı masaya yatıralım, Yeşil kimdir, derin devletle özdeşleşmiş keyfince cinayetler işlemiş bir katil, bulunamadı, hala aranıyor.

Dugin kim, ünlü Avrasyacı tezlerin sahibi Rus yazar.

Türkiye bugünlerde Rusya’ya ve Avrasyacı tezlere de yanaşıyor mu, yanaşıyor, bu yanaşmanın içinde kimler var, mesela Perinçek var mesela Tayyip de var.

Şimdi, Zombi ablamız, “Yeşil’in cep telefonu Dugin’e kayıtlı” derken bize neyi anlatmak istiyor?

Şunları: Derin Devlet’i, CIA ve gladyöye bağlamanız doğru değil, doğrusu, işte, Yeşil’in telefonu Dugin’deyse o meşhur derin devlet aslında Avrasyacılar.

Buradan başka hangi sonuçlar çıkar, Kemalist aydınları öldüren o bir dizi cinayetin sahipleri aslında Avrasyacı derin devletçiler, ki, iki yazısında da bu iddialarla yazılar yazıyor.

Of Allahım uğraştığımız deliliklere bakın.

Be mübarek zombi ablam!

Yeşil’i de Dugin’e bağladın ya, Allah ömrüne ömür katsın.

Ama bu “bağlama” hiç masum değil.

Kim söylemiş kim yemiş senin kafayı, yazdıklarını sana süfle eden kim, nasıl bir kafa taşıyorsunuz hala kolayca sizi oyuna getiribiliyorlar!

Ben söyleyeyim:

CIA’nın ve gladyönün hem cemaat hem de sol liberal aydınlarla suçüstü yakalanıp deşifre olmasından sonra sol liberal aydınların insan içine çıkacak yüzleri kalmadı, bir kısmı kaçak, bir kısmı kodeste.

İşte, içlerinde kaldı, bu yüzden gladyöyü temize çekmek lazım, ne yapalım, derin devleti Avrasyacılar’a bağlayalım, nasıl yapalım, Yeşil’in telefonu Dugindeymiş diye bir cümleyi yayalım, iddialarımızı bu “bağlantıya” inşa edelim.

Fetö iddiaları neydi; kasıt ve kumpasla kusursuz çalışan bir yalan makinesi, işte buyrun, yalan makinesi kusursuz çarkını kaldığı yerden devam ettiriyor.

CIA ve gladyönün vahşi cinayet ve kumpaslarını Avrasyacılar’ın üstüne yıkalım, bence de yıkalım anasını satayım…

Anlıyorum, fikirleriniz, ideolojiniz otuz yıldır yazıp çizdiğiniz her b.k, yerle yeksan oldu, daha ötesi, anlıyorum gururunuz kırıldı!

Kırılan bu gururunuzun intikamı için Yeşil’in cep telefonunu Dugin’e bağlamaya dahi başladınız. (Bilmiyorum o yıllarda cep telefonu da var mıydı, güneydoğu dağlarından da bu telefon çeker miydi?)

Peşinize düşen de yok bilmem bu kadar yalanlara ve çoktan çökmüş kumpasların içine içine hala niye kaçıyorsunuz?

ÇIKIN YALAN DÜNYASINDAN

Bir kova dolusu rezilliğe doymadınız bir daha mı şöyle doya doya kepaze olmak istiyorsunuz!

Benim zombi ablam!

Ne olur bu kumpas dilinden kurtulun hayata ve olaylara başka türlü bakın, çıkın bu kusursuz işleyen Fetö makinesinden CIA döngüsünden…

Bu Fetöcülerin iddialarından artık ne olur kurtulun.

Bir kerecik de şöyle düşünün:

Para (himmet) eninde sonunda cinayete dönüşür, bu cemaate bir de böyle bakın, hiç mi Dostoyevski romanları okumadınız, tanrı, suç, cinayet, yalan, hepsi kısır döngüdür, çağlar boyu dönüp durur, çıkın bu CIA, cinayet, Tanrı, mesih, yalan dünyasından..

İnsanları robotlaştırıp köleleştiren kullaştıran ve CIA’nın köpeği olan bu tür cemaatleri eleştirecek yüzlerine karşı haykıracak gücünüz yoksa, ki, olmadığınız anlaşılıyor, siz de aynı cemaatin ve CIA yapılarının “kölesi”, “uşağısınız” demektir.

KIRILAN GURURUNUZU ANLIYORUM…

Siz de Tanrı, Mesih, CIA, cinayet, yalan, içlerinde bir yerde konumlanmışsınız demektir.

Benim zombi ablam, bu cemaatlerin her biri, parasız inancın dünyayı yenemeyeceğine inanmış yapılardır, benim zombi ablam, bu cemaatlerin her biri arkasına dayı, ağa, CIA, Amerika almadan yalnızlıklarından kurtulamayacağına inanmış yapılardır, bir entellektüelin bu yapılarla işi olmaz, daha fazla harcatmayın kendinizi, gururunuz zararın neresinden dönerse kardır.

Benim Zombi ablam, Yeşil’i Dugin’e bağlayacak kadar akıllara seza tımarhanelik iddiaların oyuncağı anlatıcısı piyasaya sürücüsü olmayın, buna manipüle derler, algıyla oynamak derler, gladyöyü temize çekmek derler, CIA’yı aklamak derler, bu bir zamanlar ben solcuyum diyen bir yazara hiç yakışmaz…

Kırılan gururunuzu, rezil olmanızı, acınızın derinliğini ve bu acının sizi perişan eden sürekliliğini anlıyorum, ancak, bu rezillikten kurtulmanın yolu “saptırmak” değildir. İnsanlıktan çağdaşlıktan aydınlıktan akıldan sapmak hiç değildir.

Biliyorum, acı çeken insanlar kutsal bir şeye sığınmak isterler inanç sahipleri gibi, bu palavralara sığınmanızın sebebi de aynı, unutmayın, acılarınız sizi bir takım yalanların palavraların kumpasların “kapanına” doğru çekiyor.

Bu “kapan”a aldanan nice sol liberal arkadaşınız hem vatan hainliğine terfi etti hem de sümüklü bir mehdiye alet olmakla kişilikleri iflas edip terki dünya ettiler.

Yarınki yazınızı heyecanla bekliyorum, bu Zombi kafadan pek de umutlu hiç değilim, bence de Özal’ı Uğur Mumcu’yu Dugin öldürdü…