Dikkat!
Terör ve güvenlik uzmanı Hacı Murat Dinçer, SuperHaber'e yazdığı yazısında "Sosyal medyada yayınlanan şiddet görüntüleri Milli Suriye Ordusu’na ait değil." ifadelerini kullandı ve iki konuya dikkat çekti. İşte Dinçer'in "Dikkat" başlıklı o yazısı...
İki konu çok önemli:
1. Sosyal medya üzerinden Milli Suriye Ordusu’na ait olduğu iddia edilen infaz görüntüleri paylaşılıyor.
2. Nusaybin’de önce sivilleri vuran PKK ardından ‘’serhildan’’ çağrısı yapıyor.
(1)
Milli Suriye Ordusu; Şam Rejimi ve PKK/PYD zulmünden kaçarak ata toprağı bildiği Türkiye’ye sığınan Sünni/Şii Arap, Kürt, Türkmen, Hıristiyan Arap… Kardeşlerimizden oluşuyor. Canlarına, mallarına, namuslarına el uzatan küresel düzen kuklaları PYD ve DEAŞ’ tan vatanlarını geri almaya gidiyorlar. Eşleri, anaları, çocuklarını Türk Milleti’ne emanet ettiler.
Sosyal medyada yayınlanan şiddet görüntüleri Milli Suriye Ordusu’na ait değil. DEAŞ militanları Suriye’de koalisyon güçlerine teslim olduktan sonra cep telefonlarından, laptop ve tabletlerinden kopyalanarak arşivlenen infaz görüntüleri bunlar. Kafa kesilen, birkaç metreden ateş edilerek parçalanan, yakılan insan görüntülerinin özel asıl sahibi DEAŞ; koalisyon güçlerinin bir gün lazım olur diye ‘’ TOP SECRET’’ kaydıyla taşınabilir belleklere depoladıkları bu görüntüler operasyondan hemen önce PYD/YPG’ ye sosyal medya üzerinden yapılacak kara propaganda da kullanılmak üzere teslim edildi.
Bu tarz görüntüleri sosyal medyaya ilk yükleyen hesaplara dikkat edelim. Yayılmasına sebep olmayalım. Operasyonun verdiği Milli Heyecanla retweetlediğimiz veya beğendiğimiz bu tarz aşırı şiddet içerikli infaz videolarının ileriki tarihlerde Devletimiz aleyhine kullanılacağını bilelim.
(2)
Mardin /Nusaybin’e YPG tarafından sınır ötesinden yapılan saldırı sonucu sivil ve resmi şehitlerimiz oldu. Hemen ardından PKK/PYD’nin sahadaki aparatları saldırının devlet tarafından yapıldığı ajitasyonunu denedi. PKK/PYD ve siyasi uzantısının Nusaybin halkına(?) sözde serhildan çağrısı oldu. Orada görev yapan basın mensubu arkadaşlara yapılan saldırılar da bu provokasyon kapsamında değerlendirilmeli: Bölgede bulunan milli ve yerli gözler olanı olduğu gibi haberleştirerek yeri geldiğinde canlarını ortaya koyup kamuoyuna gerçek haber sunuyor. Türk basını; yapacağı aldatmacalarla halkı sokağa dökmek isteyen PKK’nın karşısına kendisini siper ediyor. Daha önceki yıllarda ambulanslara saldırdığına şahit olduğumuz PKK bu sefer basını hedef aldı, doğruya ve gerçeğe tahammülü yok, yalan üstüne kurduğu kalenin yıkılışını görmek istemiyor buna karşın bölge insanı yeri geldiğinde mermiden daha etkili olan kameraları sütre yapıp PKK’yı lanetliyor.
Başta Nusaybin olmak üzere tüm bölgede ikamet eden kardeşlerimize evlerimiz açık, aşımız beraber. Ama yapılması gereken kalıp direnmek, Devletle el ele PKK illetini vücuttan söküp atmak. Tüm Türkiye gelir Nusaybin çocuklarına canlı kalkan oluruz, siz de oradaki askerimize, polisimize, doktora, hemşireye, basın mensubuna, AFAD çalışanına… Sahip olun. Bir olursak diri oluruz.