Dolar saldırısını robotlar mı gerçekleştiriyor?
Türkiye 24 Haziran seçimlerinin de öncesinde başlayan ve dozu artarak süren ekonomik bir saldırı altında. SuperHaber röportaj editörü Hülya Okur, geçtiğimiz hafta kur operasyonuna dönüşen ve dün gece 7 lirayı aşan dolar kuru ile zirve yapan bu saldırıları Ekonomist Prof. Dr. Murat Ferman'la konuştu.
Prof. Dr. Murat Ferman'ın dün gece Asya borsalarında başlayan kur atağıyla ilgili ilginç bir iddiası var.
"Kur saldırısı aslında spekülasyonu da aşmış, manipülasyonun en koyu bataklığında yaşayan ekonomik olgudur." diyen Ferman, "Bu mesele sadece pazar akşamına özgü bir mesele değil, cuma günü de robotik, algoritma işlemleri ile başlayan atağın güçlenmesi vardı." ifadesini kullandı.
Yaşanan kur atağı üzerine hepsi birbirini tamamlayan toplam 9 düzenleme yapıldığının altını çizen Ferman, "BDDK’nın, SWAP işlemlerine getirdiği sınırlama, manipülasyona, yukarı doğru arsız gidişe ket vurur ama tamamen engellemez." dedi.
Faiz artırmanın çözüm olmayacağını belirten Ferman kurulan oyunu ve Türkiye'nin alması gereken tavrı ise "Biz bir kaplanız, bizi kuyruğuyla oynayan kedi durumuna düşürmeye çalışıyorlar. Devamlı kuyruğumuzla oynayalım ki ileriye bakmayalım istiyorlar, biz ileriye bakacağız." sözleri ile özetledi.
Ferman, Trump'ın Türkiye ile ABD arasında yaşananları fazlasıyla kişisel meselesi haline getirdiği uyarısı da yaptı.
“TÜRKİYE KUR SALDIRISI ALTINDA”
Dün Türkiye yatmaya hazırlanırken Asya borsalarında Dolar Türk Lirası karşısında 7.20'lere yükseldi. Türkiye'de piyasalar açılmamışken, haftanın ilk iş günü öncesindeki bu hareketlenme "Su uyur düşman uyumazın" bir göstergesi mi?
Türkiye'nin klasik bir kur saldırısı altında olduğunu söyleyebiliriz. Kur saldırısı aslında spekülasyonu da açmış, manipülasyonun en koyu bataklığında yaşayan ekonomik olgudur. Türkiye dünyada ekonomide ilk 20’de. Ama dünyanın en gelişmiş ülkesi dahi olsun kur ataklarına karşı kayıtsız kalamaz. Çünkü ulusal para değerleri, uluslararası piyasalarda belirlenir ancak kur saldırısı, nasıl ki borsalarda spekülasyon haktır ama manipülasyona izin verilmez, onun için Rekabet Kurumu ve anti kartel uygulamalar var, kur saldırısı altında her türlü tedbiri almak gerekir. Bu mesele sadece pazar akşamına özgü bir mesele değil, cuma günü de robotik, algoritma işlemleri ile başlayan atağın güçlenmesi vardı. Cuma günü 6,34’ü görünce bazı arkadaşlar bana: “Profesör olmuşsun, hala robotlara mı inanıyorsun” dedi. Bir hedef veriyorlar ve 6.34’e fırlat, diyorlar. Cuma günü tekrar bir atak geldi. 6,30’u çakmak istediler.
“HAREKETİN SÜRMESİ LAZIM Kİ BEREKET OLSUN”
“İLK ÖNCE KAN AKIŞI DEVAM ETMELİDİR”
BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) bankaların SWAP işlemlerine sınırlama getirdi. Bu önlem krizin ateşini söndürmeye yeterli mi?
Asya piyasaları derinliksizdir, orada çok daha rahat manipülatif, algoritma işlemleri yapılabilir, akşama doğru spekülatif atağın yeni aşamasına geçtiler. Bunun için yapılması gereken; ilk önce kan akışının devam etmesidir. Bu dönemlerde bilgi ve söylence kirliliği ortaya çıkıyor, hemen müdahale etmek lazım. Hareketin sürmesi lazım ki bereket olsun. Kan akışı bizim için likidite yani bankaların durmaması lazım.
Hepsi birbirini tamamlayan toplam 9 tane düzenleme var. BDDK’nın, SWAP işlemlerine getirdiği sınırlama, manipülasyona, yukarı doğru arsız gidişe ket vurur ama tamamen engellemez. Likiditeyi yüksek tutarak, kan akışının devamını sağlıyoruz.
“TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TANSİYON VAR”
“İLKELER TAMAM AMA OYUN PLANINA GİRİLMEDİ”
Merkez bankasından 50 milyar dolarlık döviz depo limitini artırma sinyali verdi. Türk lirası işlemleri için kullanabilecekleri teminat döviz depo limitleri 7,2 milyar Euro seviyesinden 20 milyar Euro’ya çıkarıldı... Bunlar spekülatif ve manipülatif hareketleri önlemeye yeter mi?
Likiditeyle kan akışını stabilize edip, ondan sonra tansiyonu düşürmeniz lazım. Likidite tansiyonu düşürmez şu anda Türk ekonomisinde tansiyon var. Ve yüksek tansiyon da, kalıcı hasar bırakmadan tedavi edilmesi gereken bir unsur. Bana sorarsanız bu bir günde de gerçekleşmedi, ben bunları daha önce de paylaştım, piyasa beklentileri çok yükseltti, açıklanan basın bildirisinde bazı hedefler (büyüme vs) vardı, hiç bir rakam belirtilmedi. Bütün ilkelere imza atmayacak adam tanımıyorum, hepsi tutarlı. Tamam da piyasa; ne zaman, nasıl, hangisi diye sorar. İlkeler çerçevesinde kalındı, oyun planına girilmedi. Top yeniden orta vadeli programın yeniden yapılmasına atıldı, ismi değişecek vs. Siz yumuşak karınla, saldırı altında olursanız, piyasalar çok “hergeledir”, anasının gözüdür, o sizi test etmeye çalışır, saldırıya devam eder.
“FAİZ ARTTIRMA ÇÖZÜM DEĞİL”
“YOL PLANI BÜTÜNCÜL OLMALI”
Anladığım kadarıyla Merkez Bankası, bankaların elini rahatlatmaya çalışıyor. Bu da bir tek tedbir ile olmaz. Bizim için yol planı bütüncül olmalı. Faiz artırma ile da olmaz çünkü bu faiz arttırmayı da gördük, iki dakika düşürüyor, bu kesin çözüm değil. 700 baz puanlık fark var. Ne bekliyoruz, Merkez Bankası bir anda 700 baz puan mı arttırsın, onun bize getireceği yük nedir? Zamanında ufak dokunuşlarla olur muydu, olurdu ama onlar geçti artık.
“TÜRKİYE YOLA DEVAM EDECEK”
“TÜRKİYE’NİN FAZİLETİ, EKONOMİDEKİ DEVAMLILIKTIR”
“BİZ KAPLANIZ, BİZİ KUYRUĞU İLE OYNAYAN KEDİ DURUMUNA DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan "B ve C planlarımızı devreye sokarız" derken BDDK ve MB'nin hamlelerini kastetmiş olabilir mi? Başkaca ne tür tedbirler, karşı ataklar yapılabilir?
Sayın Cumhurbaşkanımız kitabın daima ortasından konuşur. Burada da öyle konuşur, Londra'da da, her yerde de gayet tutarlı. Fakat piyasa algılama konusunda seçicidir, duymak istediğini duyar. B ve C planı deyince “Eyvah, tasarruflara mı el konulacak” diye söylenceleri koymaya başladılar. Malum çevreler de yurt dışından pompalıyor biliyorsunuz, şu uyur düşman uyumaz. B ve C planının bu şekilde algılanması oldu. Trabzon’da sohbet ederken sanayicilere: "Döviz talep etmeyin" dedi. Millet onu sanki bankanın önünde kuyruk varmış gibi algıladı. Türkiye'nin en önemli faziletlerinden bir tanesi; ekonomideki süreklilik, devamlılıktır. Devamlılık ekonomisi olmak zorundayız. 15 Temmuz’dan sonraki pazartesi borsa da açıldı, bankada açıldı. Hiç bir hücum olmadı. Türkiye, yola devam edecek. Biz bir kaplanız, bizi kuyruğuyla oynayan kedi durumuna düşürmeye çalışıyorlar. Devamlı kuyruğumuzla oynayalım ki ileriye bakmayalım istiyorlar, biz ileriye bakacağız.
“TRUMP BU İŞİ KİŞİSELLEŞTİRDİ”
“BAYRAM TATİLİNE DAHA DÜŞÜK DÜZEYDE GİRMELİYİZ”
Trump’a ülkesinden de sert sözler yükselmeye başladı… New York Times gazetesi Trump'ın gümrük vergilerine ilişkin aldığı kararların, Dünya Ticaret Örgütü'nde yeni bir krize kapı açtığını yazdı. DTÖ'nün eski Genel Direktör Yardımcısı ve Ulusal Dış Ticaret Konseyi Başkanı Rufus Yerxa: "Eğer ABD, ulusal güvenlik çıkarlarınız içinse istediğinizi yapabileceğinizi söyleyerek DTÖ sisteminin kurallarını yeniden yazarsa, dünyadaki her ülkenin en kritik ulusal güvenlik çıkarının ne olduğuna dair yeni bir tanımla gelmesine hazırlı olmak gerekir" dedi. Bu ABD'deki büyük krizin işaretleri mi, sonuçları hem ABD açısından, hem Türkiye açısından ne olur?
Avrupa Birliği konuşuyor, İtalyan Dışişleri Bakanı konuştu, Almanya Maliye Bakanı konuştu; Türkiye Avrupa açısından çok önemlidir, dedi. İran yaptırımları gündemde iken, zamanlama enteresan. Maalesef Başkan Trump bu işi biraz kişiselleştirdi. Sayın Albayrak açıklama yapıyor, yemeden içmeden sabahın köründe bir tasarrufta (Demir-çelik, alüminyum vergilerini arttırdım, diye) bulunuyor. Bunu da ulusal güvenliğe dayandırıyor. Türkiye ulusal güvenliğin nesini tehdit ediyor bunu açıklamak zor. Amerika Dünya Ticaret Merkezi'ni zaten bertaraf etmeye çalışıyor. Amerika pazarlık şansını yaratmaya çalışıyor. Fakat bizim Türkiye'de kırılganlıklarımızı gidermemiz, yumuşak karnımızı tahkim etmemiz lazım. Açık profil bırakırsak yumruk almaya devam ederiz. Özetle ilk önce likidite tedbirlerini ele almalıyız, Bundan sonra paket tedbirler görmemiz lazım ki, “birlikten doğan sinerji-güç” gerçekleşsin.
Sürekliliği gerçekleştireceğiz ve ekonomi beklenti yönetimidir, ihtiyatlı beklentilerimizi, ihtiyatlı iyimserliğimizi koruyacağız. Keşke bu düzenlemeler birkaç gün, birkaç hafta önce yapılsaydı. Merkez Bankası 6 puan faiz arttırdı, yine de istediğimizi alamadık. Bundan sonra ders alınması gerekiyor ama geçmişle uğraşmaktan yana değilim. 5,50’den itibaren ben programlarda söyledim, müdahale edilmeliydi, mantığı biliyoruz, 6,34’e fırlatacaktı, mantığı biliyoruz, 7’ye çakılmaması gerekiyor. Zira yeni normalleri, yeni düzeyleri dayatmaya çalışıyorlar, önümüzde bayram tatili var, biz bayram tatiline 7'nin üstünde girersek bu sefer yeni şeyleri denemeye çalışırlar. Cuma günü S&P (Standard and Poors)’nin raporu geliyor, bunlar önemli. Bizim bayram tatiline daha düşük düzeylerde girmemiz lazım.
SuperHaber Özel Röportaj / Hülya Okur