Doları tahtından indirecek güçte! 30 trilyon dolarlık dev BRICS küresel dengeleri değiştiriyor
Uzun süredir Türkiye’yi de içine alma projesi kapsamında T-BRICS olarak anılan BRICS ülkeleri, hem ekonomik büyüme potansiyeli hem de kritik madenlerde dünyanın yeni çekim merkezi oldu. BRICS ülkeleri ilk etapta kendi para birimleriyle ticaret yapmayı önemsiyor. Türkiye de bu yönde hareket ediyor. İşte detaylar...
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, bu yıl katılan beş yeni ülkeyle birlikte BRICS'in ekonomik büyüklüğü 29,5 trilyon doları geçerken, küresel ekonomideki payı da yüzde 40'lara dayandı. Çin, 18,5 trilyon dolarlık ekonomisiyle birliğin bu alanda açık ara lideri konumunda.
Türkiye, uzun süredir BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Blokuna katılım isteğini seslendiriyordu.
Johannesburg toplantısında onaylandığı şekliyle, Ocak 2024 itibariyle, 6 yeni üyenin (Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) katılımıyla BRICS+ dünya manganezin %75’ini, grafitinin %50’sini, nikelinin %28’ini, bakırının %10’unu, petrol arzının %42’sini, nüfusunun %40’ından fazlasını, doğalgaz arzının yaklaşık %60’ını kontrol eden bir blok haline geldi.
ABD açısından olayı gerginleştiren diğer ve önemli bir etmen ise, BRICS+ Blokunun Dolar’ı rezerv para tahtından indirme gayreti ve planları. 22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde Güney Afrika’da gerçekleştirilen BRICS toplantısı öncesinde en önemli konu başlıklarından birinin ABD Doları’na karşı alternatif bir altına dayalı dijital rezerv paranın yaratılması düşüncesi olduğu biliniyor ve tartışılıyordu. Üstelik Suudi Arabistan, iki ay önce petro-doların tahtını alaşağı etti. Yeni dönemde Suudi Arabistan, artık petrolünü sadece ABD Doları’yla satmayacak diğer paraları da kullanabilecek. Bu doların rezerv para olma gücüne inanılmaz darbe vuracak.
Sırasıyla 80 milyar $ ve 4 milyar $ olmak üzere özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin nette ABD tahvil satıcısı olduğunu görüyoruz. Çin’in ise 2024 ilk çeyrekte yaklaşık 53 milyar $ ABD tahvili sattığı, 2009’dan bu yana en düşük ABD tahvil stoku seviyesine ulaştığı görülüyor. Yerine ise altın alıyor.
Putin’in Rusya ve Çin arasındaki ödemelerinin %90’ının Yuan ve Ruble ile yapıldığını söylemesinin altında yatan sır da bu: Altına dayalı dijital rezerv paranın tedavüle sokulması için gerekli altyapının hazır olduğuna işaret etmek!
İşte bu ortamda, birçok uluslararası raporda, BRICS’in elde ettiği devasa ekonomik blok ile küresel ekonomik oyundaki rolü üzerine çok sayıda tahmin gelmeye başladı. Bunlardan biri, EIU tarafından ele alınan G7 ve BRICS ekonomik büyüklükleri karşılaştırması.
Her ne kadar bizdeki eski büyükelçiler ya da ekonomistler, BRICS ülkelerinin AB ülkelerinin ekonomik büyüklüğüne ulaşamayacağını söylese de, aynı durum G7 ülkeleri için geçerli değil. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşmaktadır ve ayrıca Avrupa Birliği de G7 uhdesinde temsil edilmektedir. Kurumsal iktisat çerçevesinde, halihazırda uluslararası rapor ve literatürde, G7 demokratik bloku temsil ederken; BRICS otokratik bloku temsil etmektedir.
Prof. Dr. Soner Gökten’in yorumuna göre, “2040’ların ortalarında Hindistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasındaki (GSYH) artışa dayalı olarak BRICS+ Blokunun ekonomik büyüklüğünün, G7 Blokunun ekonomik büyüklüğünü geçeceği öngörülüyor.
Ve işte sorulması gereken sorular; ABD ve G7 yerinde oturup bu tahminin gerçekleşmesini bekler mi?
Avrupa’daki sağ yükseliş G7 Blokunu tehlikeye atar mı?
Hindistan’ın sahip olduğu ekonomik kapasite onu politik açısından uluslararası düzeyde stratejik bir konuma getiriyor. ABD, Hindistan’ın aklını çelebilir mi?
Türkiye’nin emtia kapasitesi sınırlı. Bu açıdan Türkiye’nin BRICS+ bünyesinde yer alma amacı emtialarını Dolar bağımlılığından çıkarma gayesi taşımıyor. O halde Türkiye’nin elde edeceği çıkarları ve karşı karşıya kalacağı kayıpları artan gerilim ışığında ve belirginleşen çift kutuplu dünya yapılanması çerçevesinde stratejik olarak ince eleyip sık dokuması gerekiyor. Kesin olan ise, Türkiye’nin ABD ve BRICS Blokları arasında jeopolitik olarak Hindistan gibi talep görecek bir ülke haline geleceğidir” dedi.