Dün söylediğini bugün yalanladı
CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın saldırılarına verdiği karşılık sonrası Habertürk ekranlarında "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" demişti. CHP dahil her kesimden sert tepki gören Çeviköz, 'sözlerim çarpıtıldı' diyerek geri adım attı.
Pazar sabahı Dağlık Karabağ'daki işgalci Ermenistan güçleri, Azerbaycan topraklarına yönelik saldırı yapmış, çok sayıda sivil şehit olmuştu.
Ermenistan'ın bu saldırısına karşılık veren Azerbaycan birçok işgal edilmiş köyü kurtardı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz yaşanan bu sıcak gelişmeyi değerlendirmek için Habertürk ekranlarında açıklamalarda bulundu.
Çeviköz bu değerlendirmeler sırasında, "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" diye konuştu.
İşte bu cümle tüm Türkiye'de büyük tepkiye neden oldu. CHP'nin de sözlerini eleştirdiği Çeviköz, bu ifadeleri kullanmasından bir gün sonra geri adım atmak zorunda kaldı.
Çeviköz Habertürk'teki sözlerinin çarpıtıldığını ve CHP'nin Azerbaycan'ın yanında olmadığına ilişkin bir algı yaratmayı amaçladığını ileri sürdü.
Çeviköz'ün özrü kabahatinden büyük dedirten yazılı açıklaması şöyle:
Dün bir televizyon kanalında naklettiğim bazı iddia ve haberler çarpıtılarak hakkımda iktidar partisi tarafından bir karalama kampanyasına dönüştürülmüş bulunmaktadır. Asıl üzücü olan, bu kampanya ile benim ve partimin Azerbaycan’ın yanında olmadığımız şeklinde yaratılan algıdır.
Elbette can Azerbaycan ile dayanışmamızı destekliyorum, destekliyoruz. Aksini hayal ve iddia etmek, sözlerimi çarpıtmak, yalnızca iddia sahiplerinin gaflet ve cehaletini ortaya koymaktadır. Devletimi çok önemli noktalarda temsil etmiş, ülkemizin menfaatlerini savunmuş ve bugün de ülkemizin kurucu partisinde siyaset yapan bir siyasetçi olarak, hakkımdaki asılsız iddiaları esefle kınıyorum.
Bizim geldiğimiz devlet terbiyesi ve yönetim geleneğinin, iktidarın şeffaflıktan uzak ve yanlış politikalarını eleştirmeyi ve onları ulusal çıkarlarımızın doğru bir savunucusu olma yoluna davet etmeyi gerektirdiğini kimse unutmasın.
Maalesef Türkiye hakkında çeşitli iddialar yazılıp çizilmekte ve ülkemizi son derece kötü bir duruma sokmaktadır.
Elbette bu Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük bir haksızlık olur. İktidarın bu iddiaları ivedilikle açıklığa kavuşturmasını ve geçersiz kılmasını bekliyoruz.
İktidar, dış politikada attığı adımlar hakkında Gazi Meclisimizde temsil edilen siyasi partilere bilgi vermemekte ve istişare etmemektedir. İktidarın bizlerin ve kamuoyunun gözlerinden kaçırmaya çalıştığı nedir?
Muhalefet olarak dış politikada, tüm ülkeyi bağlayan, her vatandaşımıza maliyeti olan ve bize danışılmadan atılan her adımı sormak, sorgulamak bizim muhalefet olarak doğal hakkımız ve daha önemlisi, tarih önündeki sorumluluğumuzdur.
İktidar ve yandaşları, bu tür ucuz kampanyalarla, sözlerimizi çarpıtmaya çalışarak saldırsalar da, tarihin bize yüklediği bu sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.
İktidarı, Gazi Meclisimizi yok saymaktan vazgeçmeye davet ediyorum. Kendilerinin hep ortaya attığı yerlilik ve milliliğin ölçüsü budur.
Türkiye Cumhuriyeti, her kim olursa olsun, iktidar partisinden büyüktür. İktidarı bunun bilinci ve sorumluluğu içinde hareket etmeye davet ediyorum.