Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'dan müjdeli haber var
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgını, yaklaşık 2 aydan beri Türkiye’yi de olumsuz etkiledi. Salgından korunmak için evlerinde kalanlardan birisi de, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say idi. Sanatçının koronavirüs sürecinde, İzmir’in Urla İlçesi’nde kaldığı ortaya çıktı.
Türkiye’de milyonlarca kişi, Evde Kal ve Evde Hayat var mesajları ile koronavirüsten korunmak için evlerinde kaldılar.
FAZIL SAY 64 GÜN URLA’DA KALDI
Ünlü piyanist Fazıl Say, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, karantina günlerini, ”Aslında hüzünlü bir ayrılış; Urla’da son günümüz...
64. Gün! “ yazarak başladı."
Mesajında, ”Artık çok özlediğimiz evimize, İstanbul’a dönüyoruz.“ diye başlayan ünlü sanatçı, bu süreci tüm detayları ile beraber şöyle yazarak anlattı.
“Ece ile 11 Mart’ta arabayla evden ayrılıp, buraya geldiğimiz sürecin sonrası; elbette aklımızın ucundan geçmeyecek bir süreç oldu.
Korona karantinası!
Sonuçta; ben ve eşim, özünde pozitife dönüşen bir deneyim yaşadık.
Önümüzdeki yıllara, hatta on yıllara hazırlık babında; korona salgını günlerinde sakin bir içsellik ile sanatımı yapmayı düşündüm. doremusic buraya geldiğimizin hemen ertesinde, kaldığımız küçük eve, Türkiye turnelerimde kullandığım Yamaha konser piyanosunu getirdi. Bu iki ay boyunca, piyanomuz burada olmasaydı, ne yapardım bilmiyorum. doremusic‘e sonsuz teşekkürler.
Pilates hocamız, çok değerli @konuralpdeniz; bize yepyeni sağlıklı bir yaşam yolu açtı.
“2020’DEKİ 70’İN ÜZERİNDEKİ KONSERİM GELECEK YILLARA YAYILDI!”
Komşumuz Maestro Ibrahim Yazici ve baldızım Ceyda’nın @ipinceisler nefis dostluğu, Ayten abla’nın eşsiz aşçılığı @ayten.simsek.904 bize iyi geldi burada.
Düşünün; 2020 yılı içinde planlanmış, yetmişin üzerinde konserim, gelecek yıllara ertelendi.
Hem Türkiye'de hem dünyada ölümler, acılar, sıkıntılar yaşandı. Büyük bir endişe yaşandı. Ben, her şey iyiye dönecektir umudu taşıyorum hâlen. Hayat normale dönecektir. Bu süreçte dünyayla ilişkim fazla olmadı. Ama disiplin hep devam etti. Bir nevi öğrencilik misali, her sabah 7’de işe koyuluyordum. Bu iki aylık sürece dönüp bakıyorum ve içten içe kendi ürünüme mutlu oluyorum.
Son üç hafta, sadece Bach’ın 60 dakikalık baş yapıtı “Goldberg Çeşitlemeleri”ni çalıştım. Bu eseri burada öğrendim. Bütün gün çalışıyordum, eseri çok sevdim. Konser programlarıma koyacağımı tahmin edersiniz.
“KARANTİNA GÜNLERİNDE BAHAR SABAHLARI..”
Urla’daki küçük evde, bu sükûnetli ve sağlıklı çalışma, verimli ve yaratıcı bir sürece dönüştü. Repertuvarımın yeni, bir numaralı eseri de burada doğdu.
Ayrıca ilk 4-5 hafta, büyük bir ilhamla besteler yaptım. Mesela, viyolonsel ve orkestra için yazdığım, aynı zamanda bir bale eseri de olduğunu düşündüğüm "Şahmaran"... İlk seslendirilişi bu yıl gözüküyor. Konserlerin olabileceğini ümit ediyoruz.
Bir de çoğunu bitirdiğim "2. Keman Konçertosu" var. Konçertonun adı ilginizi çekecektir; "Karantina Günlerinde Bahar Sabahları"....
23 Nisan'da meclisin açılışının 100. yılına ithafen yazdığım "Şükran Türküsü" ve orkestra için de bir "Adagio"... Urla'da karantina günlerinin armağanı... “