Büyük İskender, Smyrna’ya geldiğinde Pagos’a avlanmaya gider ve Nemesis Tapınağı önünde, bir çınarın gölgesinde uykuya yatar. Rüyasında gördüğü su perileri ona tam orada bir şehir kurmasını, Smyrnalıları oraya yerleştirmesini söyler. Klaros’taki Apollon Tapınağı’ndaki kâhin, bu rüyayı kutsal Meles Çayı kenarındaki Pagos Tepesi eteklerine yerleşecek İzmirlilerin eskisinden üç kat daha zengin olacakları şeklinde yorumlar. Bugün İzmir’de Kadifekale olarak anılan şehrin hikâyesidir bu.
İzmir Körfez’de rengârenk kelebekler gibi dağılmış, rüzgârda dans eden yelkenlileri görünce aklıma Büyük İskender’in rüyasına giren su perileri geliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz hafta sonu, üçüncü kez düzenlenen Körfez Festivali kapsamında yapılan İzmir Arkas Körfez Yarışı’ndaydım. Karşıyaka Yelken Kulübü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen yelken yarışlarının yanı sıra Pasaport’ta kano ve kürek yarışları da ilgiyle izlendi. Yarışlara 47 tekne, yaklaşık 400 yelkenci, 160 kanocu ve 160 hareketli salma sınıfında (centreboard) sporcu katıldı.
Yelkenlere rüzgâr dolduranlardan biri de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’di. Daha çok kadının bu spora ilgi göstermesi umuduyla kadın yelken takımı Cygnus’a katılarak yarışta ter döken Soyer, gelecek yıldan itibaren festivali uluslararası boyuta taşıyacaklarını ve yabancı yelkencilerin de İzmir’de yarışacağı müjdesini verdi. Asıl hedef Körfez’de her daim rengârenk yelken açmış tekneler ve şehrin ekonomisine olumlu katkı yapacak turizm çeşitliliği…
Yelkenin sadece sahil şeridinde yaşayanların yapacağı bir spor olarak kalmaması gerektiğini vurgulayan Tunç Soyer, “İzmir’in tepelerinde, arka sokaklarında yaşayan çocukların da denizle buluşmasını sağlamak zorundayız. Biz o çocukları denizle, yelkenle ne kadar çok buluşturabilirsek kentin refahını da o kadar büyüteceğiz” dedi.
Tam da bu nedenle Kadifekale’de yaşayan çocuklarla 10 kişilik bir yelken takımı kuruluyor. Arkas’ın sağlayacağı tekne ve eğitimlerin ardından bu çocuklar yarışlara katılacak ve belki yarın antrenör olup yelkenciler yetiştirecekler. Büyük İskender’in düşüne giren su perileri bu kez rüzgâra mı fısıldıyor ne?
ARKAS, İZMİR’İN MEDİCİ AİLESİDİR
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, arka sokaklardaki çocuklara yelkenci olmaları için gönülden destek vereceklerini anlatırken duygulanıyor. Gelecek yıldan itibaren festivalde pek çok sürpriz olacağını söylüyor ama ser veriyor sır vermiyor. Sabredip göreceğiz artık.
İzmir Arkas Körfez Yarışı’nda Orchestra takımı şampiyon olurken, Arnes ekibi ikinci ve Comet A teknesi ile Arkas MAT Sailing Team üçüncü oldu. Kordon boyunca düzenlenen etkinlik ve konserler ile eylülün son günlerini rekabet ve eğlence dolu geçiren İzmirlilere imrenmemeye imkân yok.
İzmir’de turist olmanın keyfini de yaşadık. Kadifekale, Agora ve Asansör’de şen turistler gibi dolaştık.
Arkas Sanat Merkezi’ndeki Picasso sergisini de gezdik. Ücretsiz sergi tüm İzmirlilerin beğenisine sunulmuş ve müze girişindeki uzun kuyruklar umudumu artırıyor. Arkas Ailesi’nin kültür, sanat ve spora desteği; İzmir’e yaptıkları maddi yatırımların yanı sıra kültürel yatırımların karşılığını bulması çok güzel. Floransa’da pek çok sanatçıyı, mimarı destekleyen, Rönesans’a yön veren Medici Ailesi İtalya için ne ise, bence Arkas Ailesi de İzmir için aynı anlamı ve değeri taşıyor. Lucien Arkas başta tüm aile ekonomik kalkınmanın yanı sıra kültürel kalkınmaya gönülden inanıyor.
Yolunuz düşerse 5 Ocak 2020’ye kadar sürecek sergiyi mutlaka görün.