Egemen Bağış, yakın dostu İbrahim Çağlar'ı anlattı...

Egemen Bağış, 'Kısa bir süre içerisinde İbrahim ağabeyim ve ilerleyen yıllar içinde dostum ve dava arkadaşım' dediği, geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz İTO başkanı İbrahim Çağlar'ı anlattı.

Egemen Bağış, Sırhaber'de yayınlanan makalesinde yakın dostu İbrahim Çağlar'ı şu sözlerle anlattı: "...Siyaset sonrası ortadan kaybolan sahte arkadaşlarım gibi beni hiç yalnız bırakmadı... Onlarca farklı ülkenin sokaklarında akşam yürüyüşlerinde de beraberdik. "

Bağış'ın 'Gerçek Bir Dost, İBRAHİM ÇAĞLAR' başlıklı makalesi:

Hafta başı Hakk’a uğurladığımız rahmetli İbrahim ÇAĞLAR’ı minnet ve hasretle anıyorum.

Aramızdan ayrılmasına uzun süre alışamayacağım Sevgili İbrahim ÇAĞLAR benim hayatımda çok farklı bir yeri olan gerçek bir dosttu. Samimi ve inançlı bir vatansever olduğu kadar başarılı bir iş adamı olmasıyla tanınan İbrahim’in insani yönlerini kendisini yakından tanıyan herkes bilir ve takdir eder.

17 senelik New York tecrübem sonrası 2002’de Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle milletvekili adayı olarak Türkiye’ye döndüğümde partimizin kurucularından biri olması vasfıyla tanıştığım Sayın ÇAĞLAR kısa bir süre içerisinde İbrahim ağabeyim ve ilerleyen yıllar içinde dostum ve dava arkadaşım olmuştu. 2003’te Başbakan Erdoğan ile Özbekistan’a gittiğimizde yıllarca iş yapıp, çok iyi bildiği Taşkent’te bize evsahipliği yaptığı gibi 2005 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın heyetinde ilk umre ziyaretimi yaparken bana ihrama girmeyi de o öğretmişti, 2012’de Hac vazifemizi yerine getirirken de, onlarca farklı ülkenin sokaklarında akşam yürüyüşlerinde de beraberdik.

Gerek aktif siyaset yaptığım 14 yıl boyunca, gerekse siyaset sonrası 2015’ten bu yana hiç birbirimizi kırmadık. Onun kimseyi kırdığını ne gördüm ne de duydum açıkçası. Son günleri dâhil tüm dostluğumuz boyunca şahit oldum ki onu kıranlara, üzenlere bile hiç tavır koymadı. Kırıldı ama kırmadı. Üzüldü fakat üzmedi. İçine attı ama çaktırmadı.

Siyaset sonrası ortadan kaybolan sahte arkadaşlarım gibi beni hiç yalnız bırakmadı. İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak İtalya ve Belçika gibi güçlü bağlantılarım olduğunu bildiği ülkelere resmi ziyarete giderken heyetinde yer almamı ve destek vermemi istediğinde onore oldum. İki yıl evvel Birleşik Arap Emirliklerine bir yatırım konferansına giderken davet ettiğimde kırmadı bana eşlik etti. Ortak dostumuz Haluk Ündeğer ve oğlu Berk ile birlikte Dubai’de bana sürpriz doğum günü pastası kesmelerini hiç unutamam.

Birkaç ay önce Başkanlığını yürüttüğü İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyetinde yer almamı istediğinde göğsüm kabarmıştı. Onunla sadece tek bir mütevelli heyet toplantısı yapabileceğimizi ya da 13 Ocak’ta onsuz gerçekleşecek ilk toplantımızda Üniversitemizin Sütlüce Kampüsüne “İbrahim Çağlar Yerleşkesi” adı verilmesini önereceğimi nerden bilebilirdik?

Avrupalı yazar George B. Shaw der ki “Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.” İbrahim Başkan işte o daha akıllı adamlardan biri olarak her işin erbabını bulur onlara danışırdı. O yüzden de her kesimle hep barışıktı.

O bir İstanbul evladı, hayranı ve beyefendisiydi. İstanbul; gelenekselliğine rağmen yenilikçi, yerelliğine rağmen küresel ve olgunluğuna rağmen de genç bir şehirdi onun için. Sevgili eşi Nilgün hanımın İbrahim’inin cenazesinde söylediği gibi son iki yılda adeta yüz yıllık işi yapmak ve İstanbul’una hizmet etmek için gece gündüz çalıştı ama o güzel ve iyi kalbini çok yordu.

Biz onu unutamayız ama bu kadim şehrin de onu unutmaması için hep birlikte gayret göstermeliyiz.

Mekânı cennet olsun, nur içinde yatsın... Allah geride kalan ailesi ve tüm sevenlerine sabır ve güç versin.

Tunceli ve Ovacık'a neden kayyum atandı, sebep ne? Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı Muğla ve Balıkesir depremlerle sarsıldı
Sonraki Haber