Egemen Bağış'tan çarpıcı "terör" analizi! "Bugün eli silahlı teröre engel olamazsak yarın..."
Eski Başbakan Yardımcısı Egemen Bağış konuk yazar olarak yazdığı Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde "Küresel terör"ü ele aldı. Tüm ülkelerin terörle işbirliği içinde mücadele etmesi gerektiğini belirten Bağış, "Bugün eli silahlı teröre tüm dünya çapında engel olmazsak yarının siber dünyasında terörün de şekil değiştirerek bütün dijital ağları sabote ederek ülke kaynaklarını felç edecek eylemlerine şahit olacağız. " dedi.
Eski Başbakan Yardımcısı Egemen Bağış Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde bu kez Orta Doğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan ABD'ye tüm kıtaları, tüm ülkeleri etkisi altına alan "Küresel terör"ü ele aldı.
Son 20 yılda terörün bölgesel çaptan, küresel boyuta ulaştığının altını çizen Bağış, işbirliğinin önemine dikkat çekiyor.
"Bugün eli silahlı teröre tüm dünya çapında engel olmazsak yarının siber dünyasında terörün de şekil değiştirerek bütün dijital ağları sabote ederek ülke kaynaklarını felç edecek eylemlerine şahit olacağız. " uyarısında bulunan Bağış'ın "Küresel terör" başlıklı yazı şöyle:
Küresel TerörGün geçmiyor ki dünyanın herhangi bir noktasından bir terör eylemi haberi gelmesin. O kadar sık terör eylemi gerçekleşiyor ki çok acı ama tüm insanlık kanıksadı ölü sayıları belirten haberleri...Dünya Sanayi Devriminden bu yana çok hızlı değişiyor. Bu değişimler de devletlerin yapılarını, nüfusun yerleşim dengesini, üretimi, tüketimi, hayalleri ve hatta suçları ve cezaları değiştiriyor. İşte tam da burada “terör” denilen bela da değişim gösteriyor. Özellikle son 20 yılda terör artık bölgesel çapta değil küresel çapta eylemler yapıyor. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’nin New York şehrinde 'İkiz Kuleler’e yapılan saldırı ile artık terörün dünyanın her noktasını vurabildiğini ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını tüm insanlık anladı. O günlerde El-Kaide isimli terör örgütünden bahsediyordu tüm dünya. Şimdi DEAŞ tüm dünyaya korku salıyor. Zaten terörün amacı da yaptığı eylemlerle korku oluşturmak...Eskiden bir terör örgütü bulunduğu ülke ya da ülkenin bir bölgesi üzerinde faaliyet gösterir ve o noktada eylem yaparken bu dışarıdan destek almadığı müddetçe yerel bir sorun olarak tanımlanırdı. Ama dünya değişti ve bu örgütlerin nitelikleri de değişti. Bizim topraklarımızda eylemler yapan eli kanlı örgüt PKK bugün Avrupa'da ve dünyanın başka noktalarında farklı ulusların gençlerini pazarladığı uyuşturucu ile zehirleyerek ya da gariban esnaftan haraç toplayarak finansman sağlıyor, insan kaynağı sağlıyor, eylem yapıyor ve hatta şu an Suriye’nin kuzeyinde PYD olarak da faaliyet gösteriyor.Dünyanın en güvenli ülkelerinde bombalar patlıyor, ağır vasıta araçlarla kalabalıkların içine dalınıyor ve her gün insanlar ölüyor. Ortadoğu’da insanlar savaş, kaos ve terör örgütleri kıskacında hayat mücadelesi veriyor. Geçtiğimiz günlerde Paris’te, Londra’da, Las Vegas’ta peş peşe terör eylemleri gerçekleşti. Tüm dünya sinema filmi izler gibi hadiseleri izliyor.Terör saldırılarına uzun zamandır şahit olan bir ülkeyiz. Osmanlı’nın son dönemi Ermeni ve Balkanlardaki bazı örgütlerin bombalı eylem ve suikastlarına maruz kaldık. 17 Kasım ve ASALA gibi eli kanlı örgütlerle yıllarca mücadele ettik. FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ve PKK belalarıyla zaten mücadele ediyoruz. Defalarca müttefiklerimize teröristlerin elini kolunu sallayarak ülkelerinde gezdiğini ve buna bir tedbir alınmasını ilettik. Kâğıt üzerinde PKK’yı terör örgütü olarak tanıdılar fakat uygulamada gereği yerine getirilmiyor. Türkiye aleyhine çalışan terör örgütleri Avrupa’da farklı sivil toplum kuruluşlarını paravan olarak kurarak insan ve para kaynağı sağlıyorlar. Sınır ötesinde mücadele edebilmenin yegane şartı devletler arası iş birliğidir. İş birliği, yapılan terör eylemini sadece kınamaktan ibaret olmamalı. Ama yaşanan bu. Tüm dünya teröre karşı tek bir tanım oluşturup amacı ne olursa olsun terörün eylem olarak bir suç ve cezası olması gerektiğini bir mutabakata dökmelidir. Bana vurmuyorsa terörist değil, bana vuruyorsa terörist olmaz!..Ne kadar acıdır ki Birleşmiş Milletler dünya üzerindeki en büyük örgüt olmasına rağmen ve birçok kurulunda alt başlıklar hâlinde bazı terör unsurlarına karşı tanımlar ve yaptırımlar getirmiş olmasına rağmen net bir terör tanımı yok. Bu tanımın içeriğine uyan her türlü örgütü de bu liste içine alıp örgüt ortadan kaldırılmalıdır. Türkiye defalarca aklınıza gelen her türlü uluslararası platformda, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanları temsilinde bu önerilerini dile getirmiştir. Çok pratik uygulamalar sunduk. Örnek olarak: “İade et veya yargıla” prensibi esasında devletlerin iş birliğine gitmesi yol alınabilir bir başlangıç olabilirdi.Maalesef daha Birleşmiş Milletler buna bir ortak tanım ve tavır oluşturamıyorken “Dünya Beşten Büyüktür” sözünün önemini daha iyi anlıyoruz. Daimi Üyelerin de, Güvenlik Konseyi Üyelerinin de bir an önce küresel bir güç kazanan teröre karşı hareket etmesi lazım. Ama tüm dünya ülkeleri bu konuda ağırlığını koymalı. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konularla alakalı sürekli olarak dünya liderleriyle temas hâlinde. Hamdolsun insanlık için doğru hamleleri sürekli Türkiye dünya gündemine sokuyor. Bugün eli silahlı teröre tüm dünya çapında engel olmazsak yarının siber dünyasında terörün de şekil değiştirerek bütün dijital ağları sabote ederek ülke kaynaklarını felç edecek eylemlerine şahit olacağız.İnşallah aklıselim, siyasi çekişmelerin önüne geçer ve Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında tüm insanlık ortak bir terörle mücadele haritası çıkarıp bu belayı defeder. Aksi hâlde kaybeden tüm insanlık olacak. Unutmayalım ki hepimiz güvende olmadıkça hiçbirimiz kendimizi güvenli hissedemeyiz.
Son dakika haberlerini kaçırmamak için
App Store'dan uygulamayı edinin
Google Play'den uygulamayı edinin