Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Google'dan öğrendiler

Akşam Gazetesi yazarı Turgay Güler, günlerdir köşesinde CHP'nin röntgenini çekiyor. Parti içinden önemli isimlerle konuşan ve tabandaki rahatsızlığa tercüman olan Güler, yine çok önemli bilgilere ulaştı.

Turgay Güler, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sohbet ettiği bir CHP'linin sözlerini okurları ile paylaştı.

Buna göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun kim olduğunu sekreterine Google'dan araştırma talimatı verdi.

Bu bilgiyi bir CHP'liden alan Turgay Güler şu ifadeleri kullandı;

"Abdullah Gül, Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Cumhurbaşkanı adayı yapılmak üzere Kılıçdaroğlu’na sununca ne olmuş biliyor musunuz? Aklınız çıkacak! İsmi alıp genel merkeze gelmiş. Sekreterine demiş ki: “Kızım şu ismi bir araştır bakalım”.

Sekreteri şaşkın bir edayla “ne için efendim?” diye sormuş. Cevaba dikkat! “Bir araştır bakalım Google’dan, cumhurbaşkanı adayı yapacağız”.

CHP Genel Merkezi’nde bunu bilmeyen yok. Dedikodu falan da değil. Milletvekilleri de biliyor, teşkilatlar da. Araştıran kızımız da hayatta."

İŞTE O YAZININ TAMAMI:

- CHP'li yurtseverlerden yeni haberler var

Vay be…

Bizi ne hale getirmişler!

Dün akşama kadar kaç CHP’liyle görüştüm sayısını bilmiyorum? Kimiyle on dakika, kimiyle yarım saat. Telefonun şarjı yetişmedi, kulağım yandı!

Hayatım boyunca ilk kez bu kadar övgü aldım CHP’lilerden. Yanlış anlaşılmasın hepsi de deve dişi gibi isimler. Kimler yok ki aralarında. Ahlaken isimlerini vermem, veremem.

Tahmin etmek güç değil, övgüler dünkü yazımla ilgiliydi. Anladım ki, ‘kasabada’ herkesin bildiği ama konuşmaktan çekindiği o yaraya parmak basmışım.

Aralarından biri aynen şu ifadeyi kullandı;

“CHP’nin röntgenini çekmişsiniz, bravo”.

Biri de şunu dedi:

“Ya aslında sizi çok sempatik buluyorum ama ekranda, köşenizde çok sertsiniz”.

Hay aksi!

Nasıl bir imajım varmış yahu?

Oysa geçmişte Sayın Deniz Baykal’la görüşürdüm. Zaman zaman o arardı. Daha birçok isimle de irtibatımız olurdu. Ne olduysa Kemal Bey’den sonra oldu, onun yüzünden oldu!

İçlerinden birine ‘PKK’yla, FETÖ’yle aranıza mesafe koymadığınız için öfkeleniyorum” dedim.

O da bana klasik cevaplar verdi. Önemli değil.

Meselenin özü, özeti şu; CHP’de çok ciddi rahatsızlık var.

Ne olduğunu anlatacağım, ama önce bir hatırlatma.

Bazı CHP’liler meseleye şöyle bakıyormuş; neymiş efendim ‘yandaşlara niye malzeme veriliyormuş’.

Bu mudur?

Söylenebilecek söz, yapılacak eleştiri bu mudur?

Ben yandaşım ama(!) yatları, katları, çiftlikleri, milyon dolarlık villaları, televizyon kurabilecek paraları olanlar sizinkiler!

Nasıl olacak?

Biri deyiversin hele bu değirmenin suyu nereden geliyor? İngiltere’den, Almanya’dan, Amerika’dan, BAE’den, SUUD’dan gelmiyor mu?

Ne alan inkâr ediyor ne de veren!

Neyse! Şükür ki bu fecaat durumu artık görmeye başlayan vatansever CHP’liler var.

İşte görüştüğüm o vatansever CHP’lilerden hiçbiri ama hiçbiri partisine düşmanlık etme amacı gütmüyor. Günahlarını almayın bari.

CHP’yi esir alan ‘İngiliz aklının’ farkına varmışlar, geç de olsa.

Yeminle söylüyorum içlerinden biri aynen şunu dedi:

“Gül’ün aday yapıldığı yerde Erdoğan’a oy vermezsem namussuzum”.

Hem vallahi hem billahi.

Peki nedir rahatsızlık?

Onların ağzından tek cümleyle ifade edeyim.

Diyorlar ki, ‘CHP, CHP olmaktan çıktı’.

‘Ne ilkesi kaldı, ne yurtseverliği”.

Şimdi sıkı durun.

Geçmişte CHP’de üst düzey yöneticilik yapmış isimlerden biri aynen şunu dedi.

‘CHP’nin bu hale gelmesinin sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır”.

Gayri ihtiyarı ‘yuh artık’ dedim.

‘Dur dur’ dedi. Durdum, o devam etti.

“Tek motivasyonu Erdoğan düşmanlığı olan bir parti olduk. Yeter ki Erdoğan gitsin, ne olacaksa da olsun noktasında bir yapıya dönüştük. Bunu aşarsak CHP fabrika ayarlarına döner”.

Şok oldum!

Sordum, aklınızdaki o soruyu sordum.

“İyi de Erdoğan’ın suçu ne” diye?

Ne cevap verdi peki?

“Yaşam tarzlarına müdahale edilmesinden rahatsızlar. Mesela hilafet çıkışının gereği neydi durduk yere”?

Şaşırıp kaldım.

Yahu “Erdoğan böyle bir şey demedi ki, falanca dedi, filanca yazdı, onunla ne ilgisi var” dedim?

“Öyle değil işte” dedi.

Bir kez daha anladım ki algı çok mühimmiş maalesef.

Ve son bir not.

Abdullah Gül, Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Cumhurbaşkanı adayı yapılmak üzere Kılıçdaroğlu’na sununca ne olmuş biliyor musunuz?

Aklınız çıkacak!

İsmi alıp genel merkeze gelmiş. Sekreterine demiş ki:

“Kızım şu ismi bir araştır bakalım”.

Sekreteri şaşkın bir edayla “ne için efendim?” diye sormuş.

Cevaba dikkat!

“Bir araştır bakalım Google’dan, cumhurbaşkanı adayı yapacağız”.

CHP Genel Merkezi’nde bunu bilmeyen yok. Dedikodu falan da değil.

Milletvekilleri de biliyor, teşkilatlar da.

Araştıran kızımız da hayatta.

Kemal Can Serveti Ne Kadar? Can Holding Şirketleri Nelerdir? Asıl soru bu: Türk medyasını kim yönetiyor? Zamanhan Can Kimdir? Nereli? Can Holding'in Sahibi Kim?
Sonraki Haber