İBB'nin iddialarını Sayıştay raporları çürüttü

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sayıştay'ın vatandaşlara sağladıkları hizmetleri 'usulsüz' bulduğu gerekçesiyle engellediğini iddia etmişti. İmamoğlu'nun kasıtlı olarak hedef gösterdiği Sayıştay'ın her bir kararında usule uygun şekilde davrandığı ortaya çıktı. Peki aralarında süt dağıtımı, öğrenci ve annelere indirimli ya da ücretsiz yolculuk hakkı ile üniversite öğrencilerine nakdi yardımı projeleri neden iptal edildi? İşte detaylar...

Sayıştay’ın 2019 yılına ait denetim raporunda, İBB’nin süt dağıtımı, öğrenci ve annelere indirimli ya da ücretsiz yolculuk hakkı ile üniversite öğrencilerine nakdi yardımı ihaleleri 'usulsüz' bulundu.

Konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan İBB Başkanı İmamoğlu, ''Sayıştay, 0-4 yaş çocuklu annelere sağladığımız ücretsiz ulaşımı, 115 bin çocuğa dağıttığımız ücretsiz sütü ve üniversitelilere sağladığımız eğitim desteğini mevzuata aykırı buldu. Üstün kamu yararı bulunan tüm hizmetlerimiz devam edecek. Anneler, çocuklar, gençler müsterih olsun'' açıklamasında bulundu.

2008 YILINDA CHP, BELEDİYE BURSLARINI İPTAL ETTİRMİŞTİ

İmamoğlu'nun 'hükümet projelerimize izin vermiyor' algısı oluşturmak maksadıyla paylaştığı gönderiler, geçmiş yıllarda CHP'nin açtığı iptal davasıyla Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bursları hatırlattı.

2008 senesinde Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun"un, 2/2. fıkrası, kamu kurum ve kuruluşlarının yükseköğrenim öğrencilerine burs ve kredi vermelerini yasaklıyordu. Bu kuruluşlara sadece kredi ve burs verilmesini öngördükleri öğrencilerin isimlerini Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bildirebilme hakkı tanınıyordu. Ancak yasanın bu maddesinde "belediyeler hariç" ifadesi bulunduğu için belediyelerin yüksek öğrenim öğrencilerine kredi ve burs verebilme ayrıcalığı sağlanıyordu.

CHP’nin açtığı iptal davasını görüşen Anayasa Mahkemesi, yasadaki "belediyeler hariç" ibaresini iptal etmişti.

İŞTE BAŞLIK BAŞLIK GERÇEKLER

BURSLAR NEDEN USULE AYKIRI BULUNDU?

Sayıştay raporlarında, İBB'nin 25 yaş altındaki lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim gören üniversite öğrencilerine “Eğitim Yardımı” adı altında nakdi ödemede bulunduğu ancak düzenlemelere göre, belediyelerin görev ve sorumlulukları içinde yer alan sosyal hizmet ve yardım kapsamında sayılabilecek yükseköğrenim öğrencilerine yönelik nakdi yardımları, adı ne olursa olsun doğrudan yapamayacağı açıkça belirtiliyor.

Belediye tarafından bu amaçla ayrılmış ödeneklerin, ancak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla kullanılabileceği mevzuatta yer alıyor.

Anayasa Mahkemesi kararıyla belediyeler dahil kamu kurumlarınca üniversite öğrencilerine burs ve benzeri adlar altında ödeme yapılması imkanı kalmadığı da ifade edildi.

Belediyelerin bu kişilere ancak ayni yardım yapılabileceği aktarıldı. İBB'nin cevabında eğitim yardımı adı altındaki ödemelerin mevzuata uygun olduğunu bildirdi.

Sayıştay “Yürürlükte bulunan mevzuata göre, üniversite öğrencilerine belediyece nakit olarak yardım amacıyla ödeme yapılabilmesi mümkün görülmemektedir” tespiti yaptı.

İBB'nin mevzuata uygun bir yöntemle burs verme imkanı varken, neden ısrarla mevzuata aykırı davranmaya devam ettiği anlaşılamamaktadır.

SÜT DAĞITIMI NEDEN USULE AYKIRI BULUNDU?

Ekrem İmamoğlu'na verdiği destekle bilinen Sözcü gazetesinde yer alan habere göre; Sayıştay, 2019 Denetim Raporu’nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine nakdi yardımda bulunmasını ve ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz süt dağıtmasını mevzuata aykırı buldu. Halbuki, bu raporun aksine, 2011 yılında alınan Sayıştay kararıyla söz konusu hizmetlere onay verilmişti.'

Oysa ki; raporun hiçbir yerinde, belediyenin sosyal yardım amacıyla muhtaç ve yoksullara süt veya paketlenmiş süt dağıtamayacağı ifadesi geçmemektedir. Aksine, raporda; yardımların gerektirdiği işlenmiş ve paketlenmiş sütlerin ihale usulleri ile temin edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Sayıştay Denetim Raporu'nda eleştirilen konu ücretsiz süt dağıtımı değil, sütün alım şekli eleştirilmiştir.

Şöyle ki; İBB, 4734 sayılı Kamu İhale Kanun’un 3’üncü maddesine göre “tarım ürünü” aldığını söylüyor.

Söz konusu maddeye göre; “gereği işlemek, değerlendirmek, iyileştirmek veya satmak üzere doğrudan üreticilerden veya ortaklarından yapılan tarım veya hayvancılıkla ilgili ürün alımları ile 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince orman köyleri kalkındırma kooperatiflerinden ve köylülerden yapılacak hizmet alımları ihale usullerine tabi olmadan doğrudan alınabilecektir.”

Oysa İBB nin sosyal yardım kapsamında dağıtılmak üzere alınan sütler, mevzuatta belirtildiği üzere üzerinde işlem yapılmak üzere alınan bir süt değil, her türlü işlemden geçmiş satışa hazır işlenmiş ve paketlenmiş sütlerdir. Yani bu süt (paketli süt) her hangi bir üreticiden alınabilir, diğer bir deyişle rekabetin sağlanması gereken ihale usullerinden biriyle alımın yapılması gerekir.

Sayıştay Denetim Raporunda İBB’nin süt dağıtımı eleştirilmemiş, 4734 sayılı Kanun çerçevesinde söz konusu sütlerin nasıl alınması gerektiği vurgulanmıştır.

ANNELERE ULAŞIM İMKANI NEDEN USULE AYKIRI BULUNDU?

Yine Sözcü gazetesinde yer alan habere göre; Sayıştay, İBB’nin 0-4 yaş arası çocukların annelerine verdiği ve yaklaşık 100 bin annenin yararlandığı ücretsiz ulaşım kartlarını mevzuata aykırı buldu. Sayıştay raporunda; LGS, YGS gibi sınav günlerinde toplu ulaşımın öğrenci ve sınav görevlilerine ücretsiz olmasının da mevzuata aykırı olduğu, bu konuda yetkinin Cumhurbaşkanı’nda olduğu belirtildi.

Oysa ki; konu, “mevzuata aykırılıkla” geçiştirilecek bir olay değil. İBB Başkanı, 4736 sayılı Kanunun Cumhurbaşkanına verdiği yetkiyi kullanıyor.

Kamu idarelerinin ürettikleri mal ve hizmetlerin tarifelerinin belirlenmesi ve farklılaştırılması konunusanu ilişkin olarak özel olarak Kanun düzenlemesi bulunuyor: “4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”

TBMM her bir kamu idaresi (belediyeler de dahil) farklılık arzedecek düzenlemelerin merkezden yapılması maksadıyla bu yetkileri Cumhurbaşkanı'na vermişti. 

Dolayısıyla, farklı uygulama yapılacaksa bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile düzenleme yapılması gerekiyor.

4736 Kanun’un 1’inci maddesinin birinci fıkrasında; belediye ve bağlı kuruluşların da içinde bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde herhangi bir kişi veya kurum lehine indirimli veya ücretsiz tarife uygulanamayacağı belirtilmiş, altıncı fıkrasında ise birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye Cumhurbaşkanının yetkili olduğu ifade edilmiştir.

TCMB aralık toplantısında politika faizini yüzde 50'de tutacak Alperen Şengün double-double yaparak galibiyeti getirdi CHP'li belediye devletin verdiği arsayı sattı!
Sonraki Haber