Elmalı Davası skandalında tüm bildiklerinizi unutun!

Türkiye'nin, "istismar edildiği" öne sürülen çocukların sosyal medyaya yansıyan çizimleri üzerinden günlerce konuştuğu Elmalı Davası'nda yeni gelişmeler var... Suçlamalar nedeniyle günlerce kamuoyunda linç edilen anne ve üvey baba bir canlı yayına katılarak kendilerini savundu. Davayla ilgili Habertürk yazarı Sevilay Yılman'dan gelen yeni iddialar ise, süreci bambaşka bir noktaya taşıyacağa benziyor...

Show TV'de "Vazgeçme" isimli programı sunan Didem Arslan Yılmaz, yeni yayın dönemine Türkiye'nin günlerce konuştuğu bir olayı ele alarak başladı.

İki çocuğun istismara uğradığı iddiasıyla gündeme gelen ''Elmalı Davası''nda suçlanan anne Merve Akman ve Rahim Akman, programa canlı yayın konuğu oldu.

Canlı yayında yapılan açıklamalarda konu hakkında bir süre önce ilginç iddialar gündeme getiren ve ezberleri bozan bir isim, Habertürk yazarı Sevilay Yılman'ın iddiaları da gündeme geldi.

Yılmaz bir süre önce kaleme aldığı yazılarda hedefteki anne ve üvey bananın masum olabileceğini belirterek, okları babaanne Günay Soytok'un üzerine çevirmişti.

YENİ SORULAR?

"Vazgeçme" isimli program ile bir kez daha gündeme gelen bu tartışma bugün Sevilay Yılman'ın kaleme aldığı yeni bir köşe yazısı ile çok farklı bir boyuta taşındı.

Habertürk yazarı, "Lafı dolandırma UCİM! Sorularıma cevap ver!" ismini taşıyan makalesinde bu kez "UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği"ni hedef gösterdi.

İstismar edildiği öne sürülen çocukların sosyal medyada paylaşılan çizimlerini bu derneğin sızdırdığını savunan Yılman şunları yazdı;

"Herkes gibi tüylerim diken diken okudum istismar ettiği iddia edilen anne Merve Akman ve üvey baba Rahmi Akman’ın tahliye edildiği haberlerini.

Ama tabii gazetecilik sorumluluğum vardı ve sıradan bir yurttaş gibi tepki gösterip geçemezdim konuyu ve bu yüzden de söz konusu davayla ilgili tüm hikayeyi öğrenmek için işin peşine düştüm.

Ve devletin resmi kayıtlarına geçmiş tüm belge, bilgi, kayıt ve kanıtları edindim.
Tabii oturup satır satır okuduktan sonra da gördüm ki ortada korkunç bir yalan, yanlış var!
Ve işin acı tarafı şu ki; Bu yalan üzerinden masum insanlar göz göre göre resmen linç ediliyor.

Uzatmayayım…

Yazdım ne gördüysem ve sizlerle paylaştım.

Tabii bu yazdığım doğrular, gerçekler meseleyi toplumda bambaşka bir noktaya taşıdı."

Verdiği bilgiler nedeniyle derneğin hedefi haline geldiğini savunan Yılman şöyle devam etti;

"Ancak bundan özellikle çocuk istismarı ile mücadele etmesiyle bilinen UCİM adlı dernek rahatsız oldu.

Başkanı Saadet Özkan olan bu derneğin sosyal medya hesaplarından çok garip paylaşımlar yapılmaya başlandı.

Belgelere, kanıtlara rağmen ısrarlı bir biçimde anne ve üvey babanın istismarcı olduğu konusunu gündemde tutmaya devam ettiler."

BABAANNENİN RUH SAĞLIĞI...

Sevilay Yılman, "istismar kumpası" nedeniyle suçladığı babaanne Günay Soytok hakkında ise şu sözleri sarf etti;

"İşin en acayip yanı ise benim çağrım neticesinde iki çocuğun devlet korumasına alınmasının ardından derneğin başkanının üzüntüden helak olmasıydı.

Hele de babaanne Günay Soytok için attığı üzüntülerini bildiren destek tweeti...

Acayip diyorum çünkü Balıkesir Ayvalık Sosyal Hizmetler bünyesinde babaanneleriyle yaşayan çocukları izleyen uzman psikolog Deniz Karasapan’a göre babaanne Günay Soytok sağlıklı bir ruh haline sahip değildi ve çocukları anne ve üvey baba tarafından istismar edildikleri konusunda yönlendirdikleri kanaati oluşmuştu ve bu yüzden de raporuna şu notu düşmüştü; “Çocuklar derhal devlet korumasına alınmalı!”

Peki dava dosyasında olan bu bilgilere, raporlara rağmen UCİM o iki yavrucağın neden devletin profesyonellerinin gözetiminde, rehabilitasyonda olmasını değil de ruhsal sorunları olduğu uzman tarafından tespit edilmiş bir babaanne yanında kalmalarını arzu ediyordu?
Bu tavır midemi bulandırmıştı."

BAĞIŞ SORUSU

Habertürk yazarı, Türkiye istismar davasına kilitlenmişken UCİM'in bağış kampanyaları düzenlemesini de eleştirdi.

Yılman, "Bir de memlekette “Elmalı Davası” yüzünden yer yerinden oynarken istismarla suçladıkları anne ve üvey baba linç edilirken, davanın tarafı olan UCİM’in hiç sektirmeden, sürekli bağış çağrısı paylaşımları konusu var.Toplumda adeta infiale yol açmış bir davanın kamuoyunda gündeme gelmesine önayak olmuş bir derneğin tam da öyle bir dönemde “Haydi bize para yollayın!” diye kendilerini paralamaları acayip irite etti." dedi.

UCİM'E MERCEK TUTTU

Bu durum üzerine UCİM'i detaylı şekilde araştırmaya başladığını aktaran Yılman bazı şüphelerini okurları ile paylaştı.

Bu süreçte enteresan bir tabloyla karşılaştığını dile getiren Sevilay Yılman şunları kaydetti;

"Başkan Saadet Özkan İzmir’de yaşıyor, ikamet ediyor ama derneğin merkezi Mersin.

Çünkü Özkan’ın İzmir Menderes’te bir okulda ortaya çıkardığı taciz olayının ardından ona; “Sizin adınıza dernek kuralım” teklifini getiren ve bu teklifin hayata dönüşmesini sağlayan Yücel Ceylan adlı şahıs Mersin’de ikamet ediyor.

“Çocuk istismarı” ile mücadele edecek yetkin bir kimliğe filan sahip değil.

Yani herhangi bir uzmanlığı yok.

Daha önce CHP’den belediye başkanlığına ve milletvekilliğine aday adaylığı var.

O dönemlerde yerel Çukurova adlı gazeteye verdiği söyleşiden aynen alıntılıyorum.

“İlk, orta, lise eğitimimi burada yaptım, yüksekokul okuyamadım, çünkü ben hep çalışıyordum. Manav dükkanım vardı gece lisesinde okuyordum zaten ve çok zor şartlardı. Okuyamadık ama her meslekte bulundum hemen hemen, şu anda 60 bin m² tır parkım, hayvancılık üzerine bir çiftliğimiz var ve madeni yağ işi yapıyoruz!”"

SİYASETE İLGİSİ VAR

Diğer yandan Ceylan'ın derneğin yönetim kurulu üyelerini de aile üyelerinden seçtiğine dikkat çelen Habertürk yazarı Sevilay Yılman, "Kızı Çağıl Ceylan Yaşa’yı, damadı Remzi Efe Yaşa’yı yönetim kurulu üyesi yapıyor.Genel Sekreter Çığır Balseçen de Ceylan’ın öz yeğeni.

Sayman Ozan Kılınç da yine akrabası. Yani bugün milyonlarca bağışçısı, gönüllüsü olan UCİM adlı derneğin üst düzey yönetimi Mersin’de yaşayan ve belli ki siyasette ilerleme kaydetmek isteyen Yücel Ceylan’ın eş, dost ahbaplardan belirlediği isimlerden oluşuyor." dedi.

Sevilay Yılman sözlerini şöyle sürdürdü;

"UCİM’in açılımı; “Uluslararası Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği” ama düşünün bu derneğin yönetiminde bir tane hukukçu, bir tane psikiyatrist bile yok! Kısa bir süre önce bazı gönüllüler kızının, damadının durumunu gündeme getirince onları kurul üyeliğinden siliyor.

Yerlerine de kimse atanmıyor. “Çocuk istismarı” gibi hassas bir konuda mücadele veren UCİM’e destek çok büyük. Birçok dernekten daha fazla bağış topladığı iddia ediliyor. Ancak derneğin başkan yardımcısı Yücel Ceylan bu bağış miktarları ve nereye harcandıkları konusunda sorgulamalardan çok rahatsız oluyor. Hatta bu nedenle devam eden bir dava bile var."

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Sevilay Yılman son olarak "UCİM dosyası artık Elmalı Davası’nı aşan bir dosyadır ve bu derneğin başkanı Saadet Özkan kamu adına soru soran gazetecilere cevap vermek yerine demogoji yapmayı filan kesmelidir artık." diyerek şu sorulara cevap verilmesini talep etti;

* Derneğinize kurulduğu günden bu yana yapılan bağış miktarı nedir?

* Bu bağışlar nerede ve nasıl harcandı?

* Bağışlar dışında yurt dışı kaynaklı fonlardan destek aldınız mı?

* Yurt içinde belediyeler veya diğer kamu kurum ve kuruluşlardan organizasyon ağırlamaları yapıldı mı?

* Bünyenizde kaç profesyonel psikiyatrist, psikolog ve hukukçu çalışmaktadır?

* Diğer tüm personeller dahil bu profesyonellerin sayısı ve maaşları, giderleri nedir?

UCİM'DEN ARKA ARKAYA CEVAPLAR...

Sevilay Yılman'ın bu yazısı büyük ses getirirken, sosyal medyada Habertürk yazarı ve UCİM yöneticileri arasında da sert bir polemik başladı.

Twitter hesabı üzerinden sorularına deva eden Yılman, "Mahkemede savcılıkta ve polisin sorgulamalarında bulunan belgelere, bilgilere, kayıtlara ve kanıtlara rağmen neden bir iftiranın savunucusu oldunuz? Ruhsal sorunları olan o babaanneye sahipliğinizin sebebi ne? Neden masum insanları toplumun önüne atıp linç ettirdiniz?" ifadelerini kullandı.

Yılman'a cevap veren derneğin kurucusu Yücel Ceylan, ısrarla anne ve üvey babayı suçlamaya devam etti. "Aklama gayretlerinize ortak olmadığımız için ( saadet Özkan programa çıkmadığı için ) itibar suikastine başladınız." diyen Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü,

"Eğer Elmalı Davası'nda çocuklar kaybederse bunun vebali sizin sırtınızda olacaktır. Bir Tv kanalını ve imkanlarınızı sanıklar için kullanıyorsunuz"

RESİMLERİ KİM SERVİS ETTİ?

Sevilay Yılman'ın, "çizimleri UCİM sosyal medyaya servis etti" iddiasına itiraz eden Saadet Özkan ise şu ifadeleri kullandı;

"Çocukların çizdiği resimleri UCİM'in servis ettiğini iddia ediyorsunuz. Lütfen nasıl servis ettiğimizi göstererek iddianızı ispat eder misiniz. Bu şekilde değil belgeler ile cevap veriniz.

Çocukların koruma altına alınması için geçen sene başvuru yapmış bir derneğe neden saldırdınız? Dava dosyasında bunun da evrakları var. Konu çocuklardı ve biz görevimizi yaptık, Bakanlığa çocukları koruma altına alın diye defalarca ulaştık."

Malatya'dan sonra Muğla da sallandı İtalyan bakandan mesaj: G7 ülkeleri tutuklanması konusunda uzlaşabilir MasterChef Türkiye 25 Kasım haftanın takımları nasıl oluştu?
Sonraki Haber