"Vatan Partisi 500 bin doları nereden buldu?"

Vatan Partisi'nin yayın organı olan Ulusal Kanal'ın Digitürk'te yayına başlaması farklı tartışmaları beraberinde getirdi. Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, Digitürk'te yayın yapmanın yıllık maliyetinin 500 bin dolar olduğuna dikkat çekerek, Vatan Partisi'nin bu parayı nereden bulduğunu sorguladı

Seçimlerde yüzde 1 oya ulaşamayan ve hazine yardımına hak kazanamayan Vatan Partisi'nin yayın organı Ulusal Kanal 1 Mart itibariyle Digitürk'te yayına başladı.

Digitürk'te yayın yapmanın maliyeti yıllık 500 bin doları bulurken, hazine yardımı almayan Vatan Partisi'nin finansmanı nereden sağladığı merak konusu oldu.

Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, Ulusal Kanal'ın Digitürk'e geçişinin maliyetinin nasıl karşılandığının merak edildiğini belirterek, konuyla ilgili farklı söylentilerin olduğunu söyledi.

Emin Çölaşan "Aç ekranı bekle. Azz sonra!" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı;

"Partinin iki yayın organı var.

Gazete olarak Aydınlık.

Televizyon kanalı olarak Ulusal Kanal.

Aydınlık'ın günlük satış rakamı sadece 1.800 dolaylarında.

Ulusal Kanal derseniz, medya piyasasında herhangi bir ağırlığı yok.

Vatan Partisi parası olmayan, çalışanlarına ödeme yapmakta bile zorlanan bir parti…

Türkiye 1 Mart Pazartesi gününden başlayarak yeni bir sürprize tanık oldu!

Ulusal TV, Digitürk 52. kanalda yayına başladı.

Bizim bildiğimiz kadarıyla Digitürk'e girişin ve sürekli yer sahibi olmanın yıllık ücreti 500 bin dolar.

Arkasında güçlü sermayeler ve holdingler olan yayın kuruluşları bu parayı elbette verebilir de Vatan Partisi'nin (ya da Ulusal Kanal yönetiminin) nereden ve nasıl bulduğu merak konusu.

Arkalarında hiçbir büyük ekonomik gücün yer almadığı Tele-1, Halk TV, KRT gibi kanallar bu yıllık aidatı ödemede büyük zorluklarla karşılaşırken, demek ki Vatan Partisi parayı bir yerlerden bulmuş!"

ABSÜRT SUÇLAMA!

Ulusal Kanal'ın Digiturk'e ödenecek parayı "yardım kampanyasıyla buldukları" yönünde açıklaması olduğunu belirten, ancak buna itibar etmediğini de gizlemeyen Sözcü Gazetesi yazarı Çölaşan, absürt bir iddia ortaya attı.

"Elin ağzı torba değil ki büzesin, öbür yanda ise ortaya bir sürü söylenti çıkıyor." diyerek iddiasını "anonim" hale getiren Çölaşan, dedikodu gazeteciliği örneği olarak iletişim fakültelerinde okutulabilecek şu sözlerle yazısını sonlandırdı;

"O kadar ki, bazıları bu 500 bin doların Ulusal Kanal'a Vatan Partisi güçlensin diye örtülü ödenekten verildiğini ve Digitürk'e o yolla ödeme yapıldığını bile iddia ediyor."

Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Ünlülerin avukatı Ayhan Sağıroğlu vefat etti
Sonraki Haber