Emine Erdoğan'dan çağrı: Herkesi Kızılay’a bağış yapmaya davet ediyorum

Kızılay’ın her Ramazan ayı öncesi, daha fazla ihtiyaç sahibine destek olabilmek için düzenlediği “Dayanışma ve Teşekkür Programı’na bir video mesajla desteğini bildiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Değerli hanımefendiler beyefendiler kıymetli hayırsever bağışçılarımız. Sizleri en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Her biriniz hayırda yarışan iyilik yapmak için fırsat kollayan güzel kalplersiniz. Bizleri bir araya getirip böyle yüksek bir sinerjinin oluşmasını sağlayan tüm Kızılay ailesine canı gönülden teşekkür ediyorum.

“Kızılay’ın bir buçuk asrı geçen varlığı dayanışma kültürümüzün ve sağlam köklerinin en önemli delilidir. Şefkat ve merhamet Kızılayımızın çatısı altında kurumsallaşıyor. Ve ülkemizde yardıma ihtiyacı olan herkesin çalınacak ilk kapısı oluyor. Ne mutlu ki Kızılay’ın yardıma ve yardım etmeye ihtiyacı olan herkeste bir karşılığı var. Çünkü iyilik yapmakta en az iyilik görmek kadar bir ihtiyaçtır.

“İyilik yapmak kalbimizi arındırır. Bize insan olmanın değerini hatırlatır. Dünyanın ortak huzurunu arttırır. Son 2 yılımız salgınla geçti. Uzun zamandır coğrafyamızda savaş ve çatışmalar devam ediyor. Hali hazırda Ukrayna’da yaşanan insanlık dramı üzerimizden kara bir bulut olarak geçiyor. Tabi bir yandan da doğal felaketler karşımıza zorlu sınamalar olarak çıkıyor. Bazen sağlık sorunları ile bazen de hayatın iniş çıkışlarıyla imtihan ediliyoruz. İnsanın kendini bu en yalnız ve çaresiz hissettiği anlarda onu sarıp sarmalayan kimsesizliğinde akrabası olan Kızılayımız var. Ülkemizin en büyük dünyanın ise en önde gelen yardım kuruluşu Kızılay hepimizin medarı iftiharıdır.

“Kızılay dünyanın dört bir yanına yardım kadar milletimizin vicdanını da taşıyor. İnsanlar arasında ayrım gözetmiyor ve kimsenin inancına ırkına ya da etnik kökenini dışlama aracına asla çevirmiyor. Bu şuur topraklarımızın irfanıyla yoğurulmuş insanımızın yüce gönüllüğü ile şekilleniyor. Sadece günlük dilimize baktığımızda bile dayanışmanın hayatımıza nasıl hakim olduğunu görüyoruz. El uzatmak, omuz vermek, el birliği yapmak gibi sayısız ifade, veren elin alan elden üstün olduğunu, komşusu açken tok yatmanın hoş görülmediğini anlatan nice atasözü yardımlaşmanın yerleşik bir pratik olduğunu ispat eder.

“Gelin insanın insana ihtiyacının hiç bitmeyeceği bu dünyaya daha çok iyilik tohumu serpelim. Çünkü o tohumlar büyür gölgesinde herkesin vicdanının dinlendiği çınarlar olur. Bu duygularla sözlerime son veriyor, az çok demeden halis niyetlerle bezeli gönüllerden kopan yardımları Kızılay’a emanet eden herkese şükranlarımı sunuyorum. Gözyaşını dindirmenin tarifsiz mutluluğu herkesin yaşamasını diliyor bu vesileyle herkesi Kızılay’a Bağış yapmaya davet ediyorum. El ele verişlerimiz daim olsun kalın sağlıcakla.”