Encümen-i Daniş Başkanı Necmettin Karaduman vefat etti

ANAP'ın "ak saçlılar" adı verilen liberal kanadına mensup isimler arasında bulunan Eski TBMM Başkanı, kamuoyunun "Ergenekon" sürecinde Encümen-i Daniş Başkanı olarak tanıdığı Necmettin Karaduman vefat etti. Karaduman'ın cenazesi Cuma günü ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek... Peki bir döneme damgasını vuran Encümen-i Daniş nedir?

ANAP'ın "ak saçlılar" adı verilen liberal kanadına mensup isimler arasında bulunan Eski TBMM Başkanı Necmettin Karaduman vefat etti. Karaduman'ın cenazesi Cuma günü ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek...

Eski TBMM başkanlarından Necmettin Karaduman 90 yaşında İstanbul'da vefat etti. TBMM Başkanı İsmail Kahraman imzasıyla yapılan yazılı açıklamaya göre, Karaduman'ın cenazesi yarın İstanbul Şakirin Camisi'nde, ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Necmettin Karaduman, ANAP’ın “ak saçlılar” adı verilen liberal kanadına mensup milletvekillerinin önde gelen bir ismidi.

NECMETTİN KARADUMAN KİMDİR?

Trabzon'da 1927 yılında doğan Necmettin Karaduman, 1944 yılında Trabzon Lisesinden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubesinden mezun olduktan sonra 1960 yılına kadar çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptı. Aynı yıl mülkiye müfettişliğine atanan Karaduman, bu görevi 5 yıl sürdürdü. Karaduman, 1966'da Kahramanmaraş Valiliğine atandı, devamında Erzurum ve İçel valiliklerinde bulundu. Karaduman, 6 Kasım 1983 tarihinde yapılan genel seçimlerde Anavatan Partisi Trabzon Milletvekili seçildi. TBMM Başkanlığına 4 Aralık 1983 tarihinde seçilen Necmettin Karaduman aynı göreve 12 Eylül 1985 tarihinde yeniden getirildi.Karaduman evli ve 2 çocuk babasıydı.

ENCÜMEN-İ DANİŞ NEDİR?

On dokuzuncu asrın ortalarında resmen kurulmuş olan ilk Türk Akademisi. Kuruluş gâyesi eğitim ve kültür alanında gerekli çalışmaları yapmak, batıdaki ilmî çalışmaları ve yenilikleri tâkib etmek, Türk dilinde ilim ve fenlere dâir lüzümlu kitapları hazırlamak veya tercüme etmek, ilmin memlekete yayılması, vatandaşların bundan istifâdesiyle umûmî seviyeyi yükseltmek olarak tesbit edilmişti.

21 Temmuz 1846’da toplanan Meclis-i Maârifi Umûmiyede ilmî müesseseler arasında bir de Encümen-i Dâniş’in kurulmasına karar verildi. Encümen-i Dâniş’in resmen kurulması için Ahmed Cevdet Paşa bu kurumun gâyesi ve sağlayacağı faydaları ihtivâ eden bir mazbata yazarak Sultan Abdülmecîd Hana arz etti. Abdülmecîd Han izin verince, Cevdet Paşa bu mazbataya uygun bir beyannâmeyi 1 Haziran 1851 târihli Takvîm-i Vekâyî’de (Resmî Gazete’de) yayınladı.

Maârif târihimiz açısından bir vesika mâhiyetinde olan bu beyannâmede, Encümen-i Dâniş’in kuruluşundaki ilmî maksat çok daha açık bir şekilde îzâh edildi. Ayrıca reis ve âzâları îlân olundu. Encümen-i Dâniş’e, Bezm-i Âlem Vâlide Sultân’ın, Sultan Mahmud türbesi yakınlarında yaptırdığı Dârülmaârif adlı okulun içinde bir yer ayrıldı.

Encümen-i Dâniş, Sultan Abdülmecîd Hanın irâdesi üzerine 18 Temmuz 1851 (19 Ramazan 1267) târihinde büyük bir törenle açıldı. Açılışa başta Pâdişah olmak üzere, sadrâzam, bütün hükûmet üyeleri ve ilmiye sınıfı katıldı.

Açılış töreninden sonra, dâhilî ve hâricî âzâlara, birer rüûs (diploma) verildi. Encümen-i Dâniş’in nizamnâmesinde (tüzüğünde) dâhilî ve hâricî âzâlıklar ile bunların husûsiyetleri ve faaliyet alanları belirtildi. Dâhilî âzâlar kesin olarak kırk kişiydi. Bunların her birisinin bir ilim dalında mütehassıs olması, bir yabancı dili bilmeleri, bir eser hazırlama veya tercüme kâbiliyetlerine hâiz olmaları şart koşuluyordu. Dâhilî âzâlar, zarûrî bir mâzeretleri bulunmadığı müddetçe, toplantılara katılmaya mecburdu. Dâhilî âzâlıklarda “Sadrâzam Reşid Paşa, Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey, Serasker Mehmed, Hâriciye Nâzırı Âlî ve Ticâret Nâzırı İsmet Paşa gibi devlet adamları, ayrıca Sadrâzam Fuâd Paşa, Şerif Mehmed, Târihçi Hayrullah Efendi, Ziver Kala, Ahmed Vefik, Osman Sâhib, Ahmed Cevdet Paşa, Ali Fethi ve Recâî efendiler gibi devrin ilim ve edebiyât dünyâsının mümtaz sîmâları da yer alıyordu.

Hâricî 30 tâne âzâ bulunuyordu. Hâricî âzâların, Türkçeye vâkıf olmaları şart koşulmamıştı. Akademiye hangi dil ile olursa olsun mâlûmât verebilmeleri yeterli sayılıyordu. Bunlar maarife dâir yazacakları yazıları Encümen-i Dâniş’e göndermekle vazîfeliydiler. Hâricî âzâlıklarda devrin Rum ve Ermeni bilginlerinin yanında, meşhur İngiliz müsteşriki James W. Redhouse, Fransız müsteşriklerinden Bionchi gibi Avrupa’nın tanınmış ilim adamları yer alıyordu.

Encümen-i Dâniş’te yalnız öğretim kitapları hazırlanırken daha sonra Dârülfünun’da okutulacak kitaplar da hazırlanmaya başladı. Encümen-i Dâniş’te ilk önce Kavâid-i Osmâniye ile ilgili bir lügat kitabı hazırlanması kararı alındı. Bununla ilgili çalışma netîcelenmediyse de târihle ilgili Ahmed Cevdet Paşaya verilen 1774’ten 1824’e kadar Osmanlı târihini yazma görevi tamamlandı. 12 cilt hâlinde muazzam Târih-i Cevdet diye bilinen Osmanlı târihi kitabı meydana geldi. Encümen-i Dâniş’in hangi târihte ve neden lağvedildiği hakkında kesin bir mâlûmat yoktur. Ancak 1862’ye kadar devlet salnâmelerinde “Diyânet Takvimi” ismi geçtiği hâlde bundan sonrakilerde görülmemektedir. Buradan Sultan Abdülmecîd Hanın vefâtıyla çalışmasına son verildiği tahmin edilmektedir. Bu ilk Türk Akademisi 12 yıl kadar hizmet vermiştir.

"Ergenekon" sürecinde Encümen-i Daniş toplantılarında kimler vardı?

İsmail Hakkı Karadayı’nın açıklaması:

– Üst düzeyde görev yapmış, devlet tecrübesi olan emekli insanlar var. Başkanımız, eski Meclis Başkanı Necmettin Karaduman’dı. Ondan sonra Prof. Dr. Sefa Reisoğlu başkan oldu. Bülend Ulusu var, ben varım, Sayın Kıvrıkoğlu var, Mustafa Aysan var, İlter Türkmen var. Necdet Üruğ var. Özden Sanberk, Köksal Sönmez gibi isimler var. Bu gibi devlet tecrübesi olan, üst düzey görevler yapmış isimler var. Biz bir araya gelip ülke meseleleri üzerine sohbet ediyoruz.

Sonra başkan olarak Sayın Reisoğlu bunları kaleme alıyor ve Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a gönderiyor. Mesela Sayın Ahmet Necdet Sezer, bunları çok faydalı bulurdu. Yararlandığını söylerdi. Göndermemizi isterdi.
Encümen-i Daniş’in ebediyete intikal etmiş üyelerinden bazılarını da zikredeyim ki bu heyetin nasıl bir heyet olduğunu kamuoyumuz da öğrensin.

Mesela şu isimler var: Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele, Hasan Saka, Falih Rıfkı Atay, Hüseyin Cahit Yalçın, Tayfur Sökmen, Feridun Cemal Erkin, Kazım Orbay, Memduh Tağmaç, Cihat Baban, Sadi Irmak, Kemal Kayacan, Celal Eyiceoğlu, Asım Gürbüz, Fahrettin Altay, İrfan Özaydınlı.

İşte bu gibi devlet tecrübesi olan isimlerin bir araya geldiği heyet, ülke meseleleri üzerine sohbet ediyor. Görüşler tespit ediyorlar. Bu tür insanlardan bu ülkeye zarar gelir mi? Herkes kendi uzmanı olduğu konuyu izliyor, anlatıyor. Bu heyette 1959-60 Zürich, Londra antlaşmalarına imza atmış insanlar var. Memleketine faydalı olmaya çalışıyor. Böyle bir heyetin ortaya atılan saçma sapan iddialarla bir ilgisi olabilir mi?

PSG Toulouse Canlı İzle Avrupa borsaları yükselişle kapandı! THY’de 38 uçuş lodos nedeniyle iptal edildi!
Sonraki Haber