"Enerjide dışa bağımlı bir NATO üyesi olarak yaptırımlara destek mi vereceğiz?"

Salih Tuna: Rusya'yla çalışan herhangi bir bankamızın genel müdür yardımcısı ABD seyahatinde ambargoyu deldi diye yine "esir" mi alınacak? Bizim şebelek muhaliflerimiz de yine sevinçten havalara mı zıplayacak?

Ukrayna ile Rusya arasındaki kriz halen uluslararası bir savaş riski taşıyor.

ABD Başkanı Joe Biden, kısa süre önce Rusya'nın 'barış gücü' kararı için 'Bu, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlangıcıdır' açıklaması yaptı. Ukrayna lideri Zelenski ise ülkesindeki yedek birlikleri göreve çağırdı.

Krizin Türkiye'ye olası yansımaları köşesine taşıyan Sabah yazarı Salih Tuna da konu hakkında önemli değerlendirmeler yaptı.

ABD'nin Rusya'ya yaptırım konusundaki kararı üzerine "Ya biz ne yapacağız Enerjide dışa bağımlı bir NATO üyesi olarak bu yaptırımlara destek mi vereceğiz?" sorusunu gündeme getiren Tuna, muhalefetin bu noktadaki duruşunu da eleştirdi.

Tuna, "Peki biz ne yapacağız?" başlıklı yazısında şunları kaydetti;

"Soru şudur: "Ukrayna krizi" Rusya için bir zoka mıydı?

Putin, Donetsk ve Lugansk bölgelerini tanıma kararı almakla zokayı yuttu mu?

Başka bir ifadeyle, NATO'nun Ukrayna'yı da içine alacak şekilde doğuya genişleme kararlılığından vazgeçmemesi, Rusya'yı bu zokayı yutmaya icbar mı etti?

ABD, Ukrayna'yı onca yıldır tahrik ettikten sonra neden kaderine terk etti?

Hayır yani, Ukrayna'nın son kullanma tarihi mi bitti?

Elbette hayır.

Tam aksine, ABD Ukrayna krizi üzerinden AB'yi en azından şimdilik zapturapt altına aldı.

Rusya ne yapacaktı? ABD'nin oyununa gelmemek için NATO'nun eski Sovyetler topraklarına doğru genişlemesini oturup seyredecek miydi?

Seyretmeyeceğinden ABD gayet emindi.

Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından kurulan tek kutuplu dünya sistemini değiştirmek istediklerini de biliyordu.

Malumunuz, ABD de patronu olduğu dünya sisteminin restorasyonu için hayli zamandır faaliyet yürütüyordu.

Mesela, 15 Temmuz gecesi Gladyo üzerinden Türkiye'yi işgal etmeyi başarsalardı, Türkiye ayağını tastamam restore etmiş olacaklardı.
İşin garibi, ABD dünya sisteminin restorasyon çalışması nedeniyle çevreye verdiği rahatsızlığın bedelini de bizzat çevreden çıkartıyor.

Gelgelim...

Putin, oluşturulmaya çalışılan "Rusya korkusu"nu yıkmak için "güvence" vermeye devam ediyor.

Aliyev'in ziyaretindeki konuşması bunun güçlü bir göstergesiydi.

Yaptırımlara maruz kalacaklarını da hesaba kattığı besbelli. Sonuç itibarıyla doğalgaz ve petrol vanalarının başındaki bir güçten söz ediyoruz.

Ya biz ne yapacağız?

Enerjide dışa bağımlı bir NATO üyesi olarak bu yaptırımlara destek mi vereceğiz?

Bizim aylak muhalif güruha bakacak olursanız işer tıkırında: "Savaş çıkacak, dolar yükselecek, Erdoğan gidecek!.." falan filan.

Sizin anlayacağınız, korkunç ahmaklıklardan hiçbir şartta taviz vermiyorlar.

İzan ve insafları mefluç olduğu için sadra şifa soruları da yok!..

Rusya'ya karşı yaptırımlara destek vermenin her şeyden evvel ticari bedelini nasıl ödeyeceğiz?

Destek vermezsek, biz de yaptırımlara maruz mu kalacağız?

Rusya'yla çalışan herhangi bir bankamızın genel müdür yardımcısı ABD seyahatinde ambargoyu deldi diye yine "esir" mi alınacak? Bizim şebelek muhaliflerimiz de yine sevinçten havalara mı zıplayacak?

Dünya sisteminin patronu istediği ülkeye ambargo koyacak, Irak ve Afganistan gibi istediği ülkeyi işgal edecek, Filistin seçimlerden zafer elde ettiğinde HAMAS'ı terör örgütü ilan edecek, buna mukabil herkesin terör örgütü olarak kabul ettiğine de TIR'larca silah yardımı yapacak, biz de onlara destek vereceğiz, öyle mi?

Madem 15 Temmuz kalkışmasını tertipleyen güçlere destek verecektik, neden direndik?"

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

Haftanın ilk takım oyunu! MasterChef'te dokunulmazlık kimin olacak? Bakan Uraloğlu'ndan sosyal medya mesajı: Herkes haddini bilsin! ABD’li Senatör Graham’dan tehdit: “Ekonominizi mahvedeceğiz”
Sonraki Haber