Erdoğan: Bunlar teröre yardım ve yataklık yapmaktan yargılanması gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satırbaşları:

ALMANYA'DAKİ TOPLANTI SKANDALI

Almanya'yı görüyorsunuz değil mi bunlar yok bilmem kimin bir temsilcisi içeri alınmış bundan dolayı değil. Bir ay bu kişi PKK'nın bir temsilcisi olarak bir Alman ajanı olarak bu kişi Alman konsolosluğunda saklanmıştır. Bunu bize teslim edin yargılansın dendiğinde de vermemiştir. Bunu bana Merkel söylediğinde sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor bize ne diyorsunuz yargı bağımsızdır tarafsızdır diyorsunuz. Biz şu anda bağımısz ve tarafsız yargımıza güveniyoruz. Verin yargılansın. Önce vermediler sonra nasıl olduysa verdiler. Ve yargı görevini yaptı tutukladı. Şu anda yüzlerce binlerce terörist Almanya'da terör estiriyor. Benim Adalet Bakanı'm hem resmi görüşme yapacak hem vatandaşlarımıza kampanyayı anlatacak orası uygun değil diyor. Adalet Bakanı'mızı konuşturtmuyorlar Ekonomi Bakanımızı konuşturtmuyorlar. Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım anında, dünyada görülmemiştir 2 saatte Anayasa mahkemesi karar alıyor ve benim görüşme yapmamı engelliyor. Fakat Cemil Bayık Kandil'den bağlanıyor oraya konuşmasını yapıyor. Bunlar teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir. Artık yaptıklarınızı tek tek ortaya dökeceğiz. Artık eski Türkiye yok. Ne yaparsanız yapın avucunuzu yalarsınız

BİZ SENİN RAPORLARINI TANIMIYORUZ TANIMAYACAĞIZ

18 Mart Çanakkale köprüsü ihale ediliyor. Yüzde 50 yabancı yüzde 50 yerli olarak ihale yapılıyor. Türkiye güvenli liman olmasa buraya gelipte uluslararası sermaye yatırım yapar mı? Türkiye sıradan bir ülke değil. Venedik raporu dedikleri ne biliyor musunuz? Avrupa Konseyi'nin verdiği bir bilgi bu. İstediğin kadar rapor yaz biz senin raporlarını tanımıyoruz tanımayacağız bunu böyle bil.

MİLLETİMİZİN DİRENİŞ AZMİNİ TÖRPÜLEMEK SÖKÜP ALMAK İSTİYORLARDI

Milletimizin direniş azmini törpülemek söküp almak istiyorlardı. Kendileri bir gün çekip gitse de en kalıcı zararın manevi tahribat olduğunu biliyorlardı. Bu mücadele çok daha sinsi bir şekilde günümüzde de devam ediyor. Bugün de sinema basın yayın organları dergiler gençlerimize sunulan rol modeller üzerinden aynı emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. O gün bedava içki üzerinden kimliksiz hale getirilen nesiller bugün terör örgütlerinin ideoloji üzerinden kimliksiz hale getiriliyor. Hatta Gezi olaylarında olduğu gibi bedava alkol dağıtmaktan geri durmuyorlar. oyun aynı senaryo aynı.

Türkiye güçlü aile yapısı sosyal ve kültürel bağları sayesinde hamdolsun bu dalganın etkisini nispeten azaltabiliyor. Ancak bu sorunun bizim için de giderek büyüyen bir tehidt olduğunun farkındayız. Bu açıdan Yeşilay Cemiyeti'mizin yurt dışında yaptığı çalışmaları son dercee kıymetli görüyoruz.

Çok daha fazla insana ulaşmamız onların derdine merhem olmamız gerekiyor. Milli ve yerli bir gençlik için herkesin daha fazla gayret göstermesi şarttır.

ZİHİNLERİ KURTARAMAZSAK GELECEĞİMİZ YAZIK OLUR

Başbakanlığım döneminde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığım dönemimde de bu çalışmalarınızı desteklemeye devam edeceğim. Şu anda uyuşturucu deyince sadece alkol bağımlılığı gelmesin. Tiner, sigara gelmesin bir çok alanda artık uyuşturuculuk almış başını gidiyor. Gençlerimizi hep birlikte bizim koruma altına almamız şart. Biz zihinleri bundna kurtaramazsak geleceğimiz yazık olur.

MİLLETİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTMAYA GAYRET EDİYORUZ

Anayasa'nın amir hükmü olduğu halde bunu d evlet olarak uygulamakta zorluk çekiyoruz veya birilerinden utanıyoruz. Acaba medya ne der nasıl bir çılgınlık yapar? Demiyeceğiz bunu bulunduğumuz görev alanında bu sorumluluk bize ne getirir bunu başarıyla nereye taşırız buna bakacağız. Bu madde anayasamızın 58. maddesidir. Devletin görevleri açık ve net olarak ifade edilmiştir. Biz de milletimizin bize yüklediği sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Yeşilay ne diyor 'Her şey bir sözle başlar' diyor ya biz de verdiğimiz sözleri tutmaya gayret ediyoruz.

SAĞLIKLA MÜCADELEDE BÜYÜK ENGELLERLE KARŞILAŞTIK

Hep birlikte süreci hareketli bir şekilde başlattılar. Şimdi de bu süreç kararlılıkla devam ediyor. 14 yılda bir çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Ancak bunun çok kolay olmadığını hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Çok büyük engellerle karşılaştık. Başta muhalefet olmak üzere Türkiye'deki belli kesimler konuyu başka yönlere çektiler. Yalanlarla ayağa kaldırdılar konuyu hayat tarzına müdahale gibi gösterip kendilerine yeni cephe açmaya çalıştılar. İsteyen bunu istediği gibi yaptı yapıyor. Biz sadece tevdi görevimizi yaptık. Vatandaşımızın mal can akıl ve nesil güvenliği için bu adımı attık. Bu tartışma üzerinden toplumumuzu kutuplaştırmanın milleti birbirine düşman etmenin peşine d üştüler. Hamdolsun muvaffak olamadılar olamayacaklar. Milletimiz bu ucuz politikalara izin vermedi.

ATTIKLARI ÇAMUR KENDİ SURATLARINA YAPIŞMIŞTIR

Önümüzdeki Haziran'da 4 yıl olacak bu düzenleme. Hangi vatandaşımız sıkıntı yaşadı kimin hayat tarzına müdahale edildi? Elbette hiç biri. Muhalefetin söylediklerinin hiç biri gerçekleşmedi. Bunlar çamur at tutmasa da izi kalır mantığı ile hareket ediyorlar. Attıkları her çamur kendi paçalarına suratlarına yapışmıştır.

GENÇLERİMİZ 15 TEMMUZ'DA KENDİSİNİ İSPAT ETMİŞTİR

Makarnacı, kömürcü göbeğini kaşıyan adam olarak gördükleri bu yiğit milleti hafife alıyorlar. Onlar bilmez herşeyi biz biliriz diyorlar. Bunlar ülkesine bayrağına ezanına vatanına sahip çıkan milyonlara bilhassa gençlerimize iltimat etmiyorlar. Ben de gençlerimize inanıyorum. Bu gençlik bu milletin evlatları kendisini 15 Temmuz gecesinde ispat etmiştir. O F-16'lara, tanklara, helikopterlere karşı fedai can ederek kendilerini göstermişlerdir. Bir grup FETÖ eşkıyasının karşısında dimdik durmasıyla hatta paramparça olmayı göze alarak fedaican etmişlerdir.

BÖYLE BİRŞEY OLSA İLK BEN KARŞISINA DİKİLİRİM

Alkol düzenlemesini nasıl hayat biçimimize karışıyor diye çarpıttılarsa yönetim değişikliğini de rejim değişikliği olarak çarpıtıyorlar. Ne alakası var yahu? Böyle bir şeye ilk ben karşı çıkarım. Rejim olayı 1923'te kapanmıştır. Biz yönetimi değiştirerek geleceğe farklı bir adım atıyoruz. Parlamentoda sürekli tıkanan patinaj yapan bir sistemi değiştirmek suretiyle diyoruz ki uçmamız lazım. Bunun önünü açmak lazım. Biz damdan düştük.

BU ÜLKEYİ TERÖRİZME TESLİM ETMEYECEĞİZ

Dikili bir ağaçları bile yok onların. Ortalama 16 ayda bir hükümetin değiştiği bir ülkede istikrar olamaz, güven olamaz. İstikrarın olabilmesi bizim iktidarlarımız döneminde yaşandı. Geldik söz verildiği süre ne ise bu sürelerde hükümet değişti. İlk defa 5 yıl daha sonra Anayasa değişikliği yapalım diye söz verenler sözünde durmadı diye 4 yıla düştü. Şimdi inanıyorum ki 16 Nisan'da yeniden 5 yıla hükümet etme dönemlerinin girmesi ile istikrarı yeniden yakalayacağız. Şu anda terörle mücadelede başarılı operasyonlar neticesini verecek. Bu ülkeyi teröriste ve terörizme teslim etmeyeceğiz.

SİZ DE BU GÜNAHA ORTAKSINIZ

En geniş manada oylama budur. Yargının bağımsızlığının yanına biz bir de tarafsızlığını getirdik. Kim buna niçin karşı çıkar bunu da bilmiyorum. Kendi gençlere güvenmiyor ama 16-17 yaşındaki genci Kandil'e götürürken ona güveniyorsun? Onlara orada silah eğitimi vermek suretiyle bu ülkedeki garip gurebanın ölümüne onları kullanıyorsun ve onlarla işbirliği tutanlara da sesleniyorum. Siz de bu günaha ortaksınız kim olursa olsun. Diyarbakır'da ağlayan o annelerin ahı hepsini tutacaktır. Şimdi soruyorum seçmek mi zor seçilmek mi? Aslolan seçmek zordur.

Biz 21 yaşında bir çağı kapatan bir çağı açan Fatih'in torunlarıyız. Bunlar millete güvenmiyorlar inanmıyorlar. Biz her zaman olduğu gibi tek merci olarak yine milletimizi tanıyor ve milletimizin kararına teslim oluyoruz. İnşallah el birliği ve güç birliği yaparak milletimizin çoğunluğunun tercihi ile farklı bir dönemi başlatacağız. İstikbal ve istiklal için tek millet için evet diyorum, tek bayrak için evet diyorum, tek vatan için evet diyorum tek millet için evet diyorum.