Erdoğan, Hasan Karakaya'yı anlattı: Linç edilmek pahasına milletin değerlerini savundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Vefatının 6. Yıl Dönümünde Hasan Karakaya'yı Anma Programı"nda konuştu.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Hasan Karakaya kardeşimin hatırasına sahip çıkan program için teşekkür ediyorum. Yiğit bir gazeteciyi anmak için buradayız. Suudi Arabistan ziyareti sırasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle kardeşimizi kaybettik. Kaleminin silahşörüydü.

Basınımızın cesur kalemini rahmetle yad ediyorum, baş sağlığı diliyorum. Basınımızın bu yürekli kaleminin ruh dünyasına şahitlik ettik. İki kalem var ki beni çok etkilemiştir. Bir Necip fazıl Kısakürek, iki Hasan Karakaya. Bunlar kalemleriyle malum cephelere her zaman korku salmışlardır. Ama korkmamışlardır. Son nefesini Resulü Ekrem efendimizin şehrinde vermekle müşerref oldu.

Hasan kardeşimizin dediği gibi asıl mesela şan şöhret değildir. Asıl mesele geride hayırla yad edilecek bir miras bırakmaktır, son nefesimizi bir Müslüman olarak vermektir. Gençler Hasan ağabeyinizi çok iyi tanıyın. TÜGVA olarak bunun hakkını verin. Hasan Karakaya 58 yıllık ömrünü kalemiyle bu milletin onurunu savunmaya adamış gerçek bir cengaverdi.

Halkın ve Hakkın sesi olmuştur, darbeciler kalemini esir alamamıştır. Karakaya linç edilmek pahasına milletin değerlerini savunmuştur. Zulmü alkışlayanlardan asla olmamıştır. Ne söylemişse hesapsız söylemiş, adam gibi adam olmuştur.

"ZULMÜ ALKIŞLAYANLARDAN OLMADI"

Hasan Karakaya bir gazeteci olarak kaos ortamını yaşamıştı. 1990’larda ülkenin tekrar istikrarsızlığa sürüklenişine şahitlik etmişti. Türkiye’nin son kırk yılındaki iniş çıkışları görmüştü. Mert bir gazeteci olarak halkımızın beklentilerine tercüman olmaya çalıştı.

Hasan Karakaya üç kuruşluk dünya menfaati için zulmü alkışlayanlardan olmamıştır. Hasan Karakaya gazeteci kılıklı terör sevicilere eyvallah etmeyen bir polemik ustasıydı.

"MUHALEFET ARKASINDAN NAL TOPLAR"

Hasan Karakaya'nın başkanlık sistemi ile ilgili söyledikleri siyasi vizyonu ve uykunu göstermesi bakımından önemlidir. Muhalefet var ya arkasından nal toplar!

Millete parmak sallayanlar milli iradeyi yok sayanlar bizim dönemimizde önce milletimizin vicdanında sonra da bağımsız Tük mahkemelerinde mahkum oldular. CHP içinde 27 Mayıs'ı övenler, darbecilere alkış tutanlar, milletin inancıyla değerleriyle kavga edenler çıksa da bunların hiçbir hükmü kalmamıştır. Milletimiz bu kifayetsiz muhterislere iktidarın kimde olduğunu göstermiştir. 15 Temmuz ise tarihi bir dönüm noktasıdır.

Gün oldu çapulcuları savundular, gün oldu Türkiye'yi karaladılar, gün oldu yabancı güçlere ülkemize müdahale çağrısı yaptılar. Her seferde faşist zihniyetlerini ortaya dökmekten çekinmediler. Medyamızın bu habis zihniyetten kurtaracağına inanıyorum.