Erdoğan: Yeni adli yılda yargı reformu çalışmalarımızı hızlandıracağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuşuyor. Erdoğan, devletin dininin adalet olduğunu vurgulayarak, "Bir devlette adalet yoksa, hangi sistemle yönetildiğinin kim tarafından yönetildiğinin önemi kalmaz. Orada sadece zulüm hüküm sürer. Adalet devletin varlığının sebebidir." dedi. Cumhurbaşkanı yargı bağımsızlığının önemini ifade ederek, "Yeni adli yılda yargı reformu çalışmalarımızı hızlandıracağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Adalet teşkilatımızın çehresini değiştiren fiziksel ve yapısal dönüşümlerin yeni örneğine daha şahitlik ediyoruz.
Bu yapılarla ülke, dünyaya bir mesaj veriyor. O nedenle çok çok önemli.
Türkiye inşallah bu eserleriyle dünyaya ayrı bir mesaj verecek. Ankara'da altı ayrı binaya bölünmüş Yargıtay'ı tek çatı altında topladık. Böylece işleyişteki vakit kaybının önüne geçtik.
Yargıtay'ı tek çatı altında toplayarak halen önünde 516 bin civarında derdest dosya bulunan bu kurumun işletişindeki vakit kaybının önüne geçtik.
Binamızın hemen önünde inşa edilen Yargıtay Kavşağı'nın da hayırlı olmasını diliyorum.
Ankara'ya bir de şanına ve tarihe yakışır adliye binası kazandırmakta kararlıyız.
"DEVLETİN DİNİ ADALETTİR"
Devletin dini adalettir. Bir devlette adalet yoksa, hangi sistemle yönetildiğinin kim tarafından yönetildiğinin önemi kalmaz. Orada sadece zulüm hüküm sürer. Adalet devletin varlığının sebebidir.
Elbette sadece büyük binalarla adalet sağlanmaz. Adaletin tesisinin garantisi, yargının bağımsızlığı ve adil kararlardır.
Adalet sistemini geliştirmek için atılan her adım bizim için değerlidir ve önemlidir.
"12 EYLÜL'Ü, 28 ŞUBAT'I UNUTMADIK"
Hukukun zulme alet edildiği kötü alışkanlığın son halkasını FETÖ'cü zalimler sergiledi. Darbecilerin, cuntacıların elinde adaletin nasıl bir zulüm makinesine dönüştüğünü gördük. Yassıada'yı, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı unutmadık.
FETÖ'nün hakim, savcı görünümlü mensupları, milletimizin adalet duygusunu en kirli, en rezil şekilde suistimal etmeye kalktılar.
Kumpas davalarıyla adaleti kendi kirli ajanlarının aracı haline getirmeye çalışanlar milletimizi karşılarında buldular. Hangi oyunu denerlerse denesinler başaramadılar. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dimdik ayakta duran, görevlerini hakkıyla yerine getiren hakim ve savcılarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Gerçekten de 15 Temmuz demokrasi tarihimizde pek çok açıdan olduğu gibi yargı kültürü bakımından da dönüm noktasıdır.
"HAKTAN HUKUKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Geçmişte yaşananlardan çıkarılması gereken en önemli ders, yargı tarafsızlığının hayati öneme sahip olduğu gerçeğidir.
Haktan, hukuktan asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca giden her yolu mübah gören anlayışı reddediyoruz. Adil davranma yükümlülüğü her kurum, her fert için geçerli bir yükümlülüktür.
Bugün bir hakime düşen yıllık dosya sayısı 709'dur. Bu rakamlar iş yükünde yüzde 38'lik bir düşüşü gösteriyor.
"YARGI REFORMU ÇALIŞMALARIMIZI HIZLANDIRACAĞIZ"
Yargının kamusal tartışmaya katkı sunan her türlü eleştiriye açık olması gerektiğine inanıyorum. Hukuk ve hakkaniyetin sınırları içerisinde yargı kararları da eleştirilebilir.
Yeni adli yılda yargı reformu çalışmalarımızı hızlandıracağız. Reform stratejimizin temelinde özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye idealimiz bulunmaktadır.
4. yargı paketimizle kadına yönelik şiddetle mücadeleyi güçlendirdik. Bugüne kadar yaptıklarımızla yetinmiyor, asıl bundan sonra yapacaklarımıza bakıyoruz.
Arkadaşlarımız en kısa zamanda yeni yargı paketini TBMM'nin gündemine getirecek. Gönlümüz arzu eder ki, tüm siyasi partiler olarak yeni anayasa hazırlığımızı beraber gerçekleştirelim.
Diğer partilerin de Anayasa metinlerini önümüzdeki aylarda açıklamalarını bekliyoruz. Şayet hazırlanan bu taslakları müzakere etme ve ortak bir metin çıkarma imkanı ortaya çıkarsa Türkiye için büyük bir kazanç olacaktır. Ancak geçmişteki tecrübelerimiz ve halihazırda sergilenen üslup bize bu konuda çok da ümit vermiyor.