Ermenistan İstihbarat Eski Başkanı Shahnazaryan: Türkiye'ye yöneldik

Ermenistan'ın önemli isimlerinden Ermenistan Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSS) eski Başkanı Davit Shahnazaryan, Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerini değerlendirdi.

İşte Ermenistan merkezli Panorama'da yayımlanan analizin tam çevirisi:

'SINIRLARIN AÇILMASI ERMENİSTAN İÇİN BÜYÜK TEHDİT'

Ermenistan Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSS) eski Başkanı ve eski özel elçi Davit Shahnazaryan, Salı günü düzenlediği basın toplantısında, mevcut koşullarda Türkiye ile diplomatik ilişkiler kurmanın ve sınırların açılmasının Ermenistan için büyük bir tehdit oluşturacağını söyledi.

'İKİNCİ KARABAĞ SAVAŞI HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ'

Her zaman Ermenistan ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını savunduğunu ve Ermeni-Türk resmi görüşmelerine katıldığını hatırlattı. Ancak İkinci Karabağ Savaşından sonra durumun dramatik bir şekilde değiştiğini belirtiyor.

'SAVAŞ HENÜZ BİTMEDİ'

Shahnazaryan, "Savaş henüz bitmedi. Türkiye'nin öne sürdüğü ön koşullar aslında mevcut Ermeni makamları tarafından kabul edildi." dedi.

Türkiye, Ermenistan'ın (ç.n. sözde) Ermeni soykırımını tanıma uluslararası sürecini terk etmesini, 1921 Kars Antlaşması'nı ve Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ ile "toprak bütünlüğünü" bunun bir parçası olarak tanımasını talep ediyor.

Ankara, Azerbaycan'ı Nahcivan ile bağlayacak "Zangezur koridoru"nun açılması için de yeni bir ön şart öne sürdü. Shahnazaryan, Ermeni yetkililerin bu ön şartı da bir an önce yerine getirmeye çalışacağına inanıyor.

'AZERBAYCAN ERMENİ KÖYLERİNE GÜMRÜK KURACAK'

Shahnazaryan, Azerbaycan sınırının sınırlandırılmasını ikinci tehdit olarak görüyor ve bunun kendi görüşüne göre Azerilerin Erivan-Goris karayolu üzerindeki Tigranashen köyü yakınlarındaki Goris-Kapan'a benzer gümrük kontrol noktaları kurmasına neden olacak. 

SINIRLARIN ÇİZİLME SÜRECİ 'ABSÜRD': HALA CEPHELER VAR

Sınırların çizilme sürecini absürt olarak nitelendirerek, tarihte hiçbir zaman ülkelerin bir sınırı değil, bir temas hattını veya daha doğrusu bir cephe hattını paylaştığı bir durumda yürütüldüğü bir vaka olmadığını da sözlerine ekledi. 

"Cephe hattının sınırları çiziliyor. Dikkat ettiyseniz, Ermeni makamları bir keresinde Ermenistan'ın egemen topraklarına karşı saldırganlık başlatıldığını söylediler. Daha sonra bu açıklamayı geri aldılar. Azerilerin ülkeyi terk etmesi yönünde bir talep vardı. Görünüşe göre bu talep artık unutulmuş."

Shahnazaryan, iletişim engelinin kaldırılmasını Ermenistan için üçüncü büyük tehdit olarak görüyor.

'Görünüşe göre bu konuda zaten anlaşmışlardı. Bu Azerbaycan'ı Nahçıvan'a bağlayacak güzergahlarla ilgili. Ermenistan ile tüm diplomarik ilişkilerin tekrar başlamasından bahsediyorlar, Azerbaycan ise arayı kapatıyor, bunun çarpıcı bir örneği Goris-Kapan yolu.'

'BİR SONRAKİ ERMENİ HÜKÜMETİ TÜM NORMALLEŞMEYİ GERİ ALABİLİR'

David Shahnzaryan, “Bu üç sürecin başarılı olup olmayacağına bakılmaksızın, bir sonraki Ermeni hükümeti uluslararası hukuk temelinde bunları derhal feshedebilir” dedi.

Tüm süreçlerin tehdit veya güç kullanımıyla, uluslararası hukukun ağır ihlaline varan bir şekilde yürütüldüğünün altını çizdi.

'ERMENİ POLİTİKACILAR 'DIŞARIDAN' KONTROL EDİLİYOR'

Ermeni yetkililerin “dışarıdan kontrol edildiğini” yineleyen siyasetçi, aslında Rusya ile Batı arasında seçim yaparken Türkiye'ye yöneldiklerini de sözlerine ekledi.

'TÜRKİYE VE AZERBAYCAN, ERMENİSTAN İÇİN VAROLUŞSAL TEHDİTTİR'

"Yıl sonunda aktif bir propaganda yürütüldü, Türkiye ve Azerbaycan'ın bize tehdit oluşturmadığı açıklandı. Bugün gerçek şu ki Azerbaycan ve Türkiye Ermenistan için yakın bir varoluşsal tehdit oluşturuyor. Bu arada en büyük tehdit" Şahnazaryan, hem Ermenistan'a hem de tüm Ermenilere varoluşsal tehdit mevcut hükümettir" dedi.

Kaynak: Panorama (Ermenistan)

Çeviri: Cengiz Büyükuncu - SuperHaber