Erol Özkasnak kimdir?

Tarihe postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat dönemine ilişkin davada karar açıklandı. Sanıklardan Erol Özkasnak'a verilen ağırlaştırılmış müebbet cezaları müebbete çevrildi. Peki müebebet cezası alan Erol Özkasnak kimdir? Detaylar haberimizde..

28 Şubat dönemine ile ilgili davada verilen cezalar belli oldu.28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada karar açıklandı. Müebbet cezası alan Erol Özkasnak'ın yaşamı herkes tarafından merak ediliyor.Peki Erol Özkasnak kimdir? Kaç yaşında? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

EROL ÖZKASNAK KİMDİR?
Erol Özkasnak, emekli tümgeneral ve 28 Şubat sürecinde dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri.
 
Erol Özkasnak 2000 yılında kadro yetersizliğinden TSK'dan emekli oldu.
 
21 Nisan 2012 tarihinde, 28 Şubat soruşturması kapsamında Erol Özkasnak hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
 
Erol Özkasnak'ın 28 Şubat sürecinin en etkin askerlerinden biri olduğu iddia edilir. Adı Çevik Bir ile birlikte 1998’de yakalanan PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Şemdin Sakık'ın soruşturma zabtına, yalan ifadeler eklenerek basına sızdırılması diye bilinen Andıç skandalında geçti. Çevik Bir ve Erol Özkasnak'ın gönderdiği sahte belgeye göre Sakık ifadesinde bazı gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının "para karşılığı PKK’ya destek verdikleri" iddia etmişti.Sabah gazetesi sahibi Dinç Bilgin başta olmak üzere bazı medya patronları adı geçen gazetecilerin işine son verdi. Bu gazeteciler arasında Kürt sorununda devletin resmi politikasına uyum göstermeyen Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi gazeteciler bulunuyordu. Bu kişilerden Cengiz Çandar'ın yazıları durdurulurken; Mehmet Ali Birand, Sabah'tan atıldı ve Show TV'deki 32. Gün programı yayını askıya alındı.Belgede adı geçen Akın Birdal ise suikasta uğradı. Birdal suikasttan ağır yaralı olarak kurtuldu.
 
 
28 ŞUBAT SÜRECİ
28 Şubat süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli süreç. Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve bu kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, post-modern darbe olarak da adlandırılmıştır. "İrticayla mücadele eylem planı" ile anılan bu süreçte verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığı denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuş, 28 Şubat sürecinin yargılamaları ilk kez Ergenekon davaları ile başlamıştır.
 
 
 
28 ŞUBAT SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştur. 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisi’nin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMM’de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996’da TBMM’de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.
 
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
 
*2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya’yı ziyaret etti. Libya’da, Kaddafi’nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.
 
*6 Ekim 1996’da Ankara Kocatepe Camisi’nde “şeriat isteriz” diye bağıran sakallı, cübbeli ve âsâlı Aczmendîler gösteri yaptı.
 
*3 Kasım 1996’da Susurluk’ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan ‘fasa fiso’ dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için “Mum söndü oynuyorlar” dedi.
Kayseri’nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye’de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:
“ Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. ”
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
 
*Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.
*Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük’te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.
*30 Ocak 1997’de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.
*3 Şubat 1997’de, Ankara’da Star TV muhabiri Işın Gürel’in muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.
*4 Şubat’ta Sincan’da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.
 
İsrail'den Husilerin liderine 'Haniye, Sinvar ve Nasrallah' tehdidi! ABD'den Çin'e bir ilginç soruşturma: Bu kez neden iletkenler! Ankara Valiliği "Ezan okutulmadı" iddiası üzerine tahkikat başlattı
Sonraki Haber