Ersan Şen'den OHAL için 119. madde hatırlatması!

Türkiye koronavirüsle mücadelede hala birçok kişinin evlerinde kalmak yerine çeşitli bahanelerle dışarıya çıkması karşısında Olağanüstü Hali tartışıyor. Koronavirüsün küresel bir salgın olduğunun altını çizen Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, bunun için Cumhurbaşkanı'nın ilan etmesine ya da Milli Güvenlik Kurulunun tavsiyesine ihtiyaç olmadığını gerektiği halde Anayasa'nın 119. maddesinin işletilebileceğini söyledi.

Türkiye'de koronavirüs salgını nedeniyle vaka sayısı 1529'a, Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı ise 37'ye yükseldi. 

Ve her gün bu vakaların üzerine yenileri eklenmesine, devletin en üst makamından, icranın sahadaki görevlilerine, bilim kurulu üyelerinden uzmanlara kadar herkesin uyarmasına rağmen hala evde kal çağrılarına uymayanlar sokaklarda.

Peki, bunları evlerinde tutmak için son çare olarak 65 yaş üstüne getirildiği gibi tüm nüfus için olağanüstü hal kararı alınabilir mi? Bunun için TBMM'den bir kanun çıkartılması mı gerekir ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkartacağı bir kararname yeterli olabilir mi?

Habertürk'te Erdoğan Aktaş'ın hazırlayıp sunduğu Gece Raporu'na Skype ile konuk olan hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, bu soruların yanıtını verdi. 

Bir olağanüstü hal kararı için Cumhurbaşkanı'nın ilanı ya da Milli Güvenlik Kurulu'na danışmaya gerek olmadığını ifade eden Şen sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer olağanüstü halin şartları varsa, Cumhurbaşkanı ilan etmek zorunda değil. Tehlikeli salgındasın Milli Güvenlik Kuruluna danışmasına da gerek yok. Şartları var dedikten sonra artı eksisi hesaplar yaparsınız bunu bir ay süreyle. Bunu dünya da kabul eder, iktisadi düzen de kabul eder. Çünkü bu yaygın şiddet hareketleri değil, dünyanın kabul ettiği ve pandemi olarak ilan ettiği bir salgın hastalığın Türkiye Cumhuriyetinde önüne geçip, can almasının durdurulması ve o hastalığın minimize edilmesi suretiyle bertaraf edilmesi maksadına yönelik. Yani burada amaç bu. Bunun stratejisi ne buna bakmak lazım. Bunun stratejisi gördüğüm kadarıyla sokağa çıkmayın. İnsanların birbiriyle temas etmesinin istenmediğini görüyorum. Belki dışarı çıkmakta, hava almakta ilk bakışta bir yanlış görülmeyebilir ama o kadar kalabalık ve sıkışık bir ortamda yaşıyorsunuz ki ister istemez toplu alanları kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Bugün dünyada, Almanya'da İngiltere'de İki kişiden fazla insan biraraya gelmesinin önüne geçilmeye çalışıldığı görülüyor. Herkesin bir yoğurt yiyişi var. Benim gördüğüm kadarıyla aklın yolu bir. Eğer bu hastalığın kontrol altına alınması ve neyin ne olduğunun görülmesi isteniyorsa il idaresi kanunu da yetmez size, umumi hıfzısıhha kanunu da yetmez size. Burada kullanacağınız yegane argüman Anayasa'nın 119. maddesidir. Takdir değerlendirme tabi devletin büyüklerinde. "

ANAYASA'NIN 119. MADDESİ NE DİYOR?

İşte Anayasa'da OHAL yönetiminin şartlarını belirleyen 119. madde.

Olağanüstü hal yönetimi
MADDE 119- (Değişik: 16/4/2017-6771/12 md.)

Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.

Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.

Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.

Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.

Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.

2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilânı

"Yürüyen zatürre" alarmı: Okul çağındaki çocuklar risk altında! Kızılcık Şerbeti Pembe'ye büyük tuzak! Kent uzlaşısı aslında neden yapıldı? CHP o tuzağa düştü mü?
Sonraki Haber