Eşimle boşanıyoruz. Boşanma davasında 12 yaşındaki kızım mahkemede benimle yaşamak istediğini söyledi, bu velayetin belirlenmesinde dikkate alınır mı?
Velayet konusunda verilen bir karar bir insanın hayatında verebileceği en önemli, hayatını en çok etkileyecek kararlardan biridir. Mahkemelerimiz velayet konusunda karar verirken çok fazla bir araştırma yapmadıklarını görmek gerçekten üzüntü verici. Mahkeme danışmanlarının üstünkörü yaptığı incelemeler, basitçe dinlenilen tanıklar, önemsenmeyen delillerle genelde kopyala yapıştır standart kararlar veriliyor.
Kararlar, uzun zamandır kullanılan iki haftada bir Cumartesi sabah 10:00'da alınıp Pazar akşamı 18:00'de çocuğun teslimi şeklinde oluyor. Oysa, gerçek hayat bu şablona hemen hemen hiçbir zaman uymuyor: Farklı şehirlerde yaşam, iş hayatının zorunlulukları, yeniden evlenmeler ve daha birçok nedenlerle iki haftada bir görüş gününe uyulamadığını görüyoruz. Örneğin bir baba boşanma davası açılana kadarki ayrı yaşanılan dönemde haftada birkaç kez çocuğuyla görüşebilirken davanın açılmasıyla mahkeme iki haftada bir yatılı görüşmeye karar veriyor. Fiili durum mahkemelerce düzenlenemiyor; mahkeme fiili duruma benzer şekilde karar vermiş olsa bu sefer Yargıtay (istinaf) kararı bozuyor.
İmzaladığımız BM sözleşmesine göre 12 yaşındaki çocukların velayet düzenlenirken söz hakkı bulunuyor. Yani mahkemeler, velayete ilişkin bir karar verirken çocuklara da görüşünü sormak zorunda. Ancak hakim velayete dair çocuğun kararına uymak zorunda değil. Karar verirken çocuk için hangi ebeveynde kalmasının daha iyi olacağı, gerekçeleriyle ortaya konarak çocuğun talebinin aksine karar verilebilir.
Boşanma davası sonucunda mahkeme yoksulluk nafakası kararı verdi ama eşim aylardır nafaka ödemiyor, ne yapmalıyım?
Yoksulluk nafakasının tahsilatı icra dairelerinde başlatılacak takiplerle olur. İcra yolu aslında cebri icradır; yani bir kişinin gönül rızasıyla yapmadığı bir işin zorla yaptırılması, ödemediği bir paranın kendisinden zorla alınmasıdır. Cebri icra yoluna başvurularak ödenmeyen nafaka zorla tahsil edilebilir, mallarına ve varsa maaşına haciz konulabilir.
Merhaba ben 8 yıllık eşimden ayrılmaya karar verdim. Ben dava açmadan önce ortak arkadaşlarımızdan eşimin üzerinde bulunan taşınmazları satacağını duydum. Böyle bir hakkı var mı? Bu durumda bir hak talep edemez miyim?
Evlilik birliği içinde edinilen mallar üzerinde her ne kadar iki eşin de hak sahibi olması söz konusu ise de evlilik sürerken her eş kendine ait mallar üzerinde tasarruf hakkına sahiptir. Evlilik sürerken bu mallar satılabilir, parası kullanılabilir. Ancak boşanma davası açıldıktan sonra mal rejiminin tasfiyesi yani evlilikte edinilen malların da paylaşılması istenirse bu durumda satılan mallardan da pay istenebilir. Mal kaçırma amaçlı satışlar için tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Yani hakkınız varsa bu hakkınız malların satılması nedeniyle kaybolmaz, dava açarak talep edebilirsiniz.
Karımla ayrılmaya karar verdik. Benden yüksek miktarda nafaka istiyor. Davanın bir an önce sonlanması için bu isteğini kabul etmem mi gerekiyor? Kabul etmemem halinde mahkeme nasıl bir yol izler?
Nafaka konusunda mahkemeler, istenilen nafaka miktarını tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre belirler. İstenen nafakanın kabul edilmemesi halinde boşanma davası çekişmeli davaya dönüşür ve çekişmeli boşanmanın prosedürleri işlemeye başlar. Yani anlaşmalı boşanmadaki gibi bir duruşmaya çıkıp boşanma kabul olmaz, boşanmak isteyen tarafın diğer eşin kusurlarını ispat etmesi gerekir.
Eşimin telefonunda başka birisiyle birlikte samimi fotoğraflarını buldum. Bana bu fotoğrafların evliliğimizden önce çekildiğini söyledi. Evliliğimizden önce bile çekilmiş olsa bu fotoğrafların şu an telefonunda olması nedeniyle zina sebebiyle dava açma hakkım var mı?
Zina nedeniyle açılacak boşanma davasında, zina fiilinin evlilik içinde işlenmesi gerekir. Evlilikten önce meydana gelmiş bir birliktelik için zina nedeniyle dava açılamaz, ancak eski birlikteliklere dair fotoğrafların, görüntülerin hala saklanıyor olması boşanma sebebidir. Yani zina nedeniyle boşanma davası açamazsınız ancak güven kırıcı davranış nedeniyle dava açabilirsiniz.