Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz sezon finali izle
ATV'nin sevilen dizisi Eşikya Dünyaya Hükümdar Olmaz sezon finali bölümü ile ekranlara geldi. Yaşar'a düzenlenen suikastten sonra dostlarını bir bir ölüme yollayan Çakırbeylilerin tutunacağı tek şey kalmıştır; intikam! Türkiye televizyonlarının reyting rekortmeni dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz sezon finali izlemek için detaylar haberimizde. Ayrıca EDHO 107. bölüm izleme linke hberimizde...
Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz sezon finali izle. ATV'nin reyting rekortmeni dizisi Eşkiya Dünyaya Hükümar Olmaz sezon finali bölümü ile ekranlara geldi. Yaşar'a düzenlenen suikastten sonra dostlarını bir bir ölüme yollayan Çakırbeylilerin tutunacağı tek şey kalmıştır; intikam... Bu ölüm kalım harbinde düşmanından bir adım önde olması gerektiğini bilen Hızır savaşa girdiği gücün de farkındadır. Bunun için silahlar kuşanılmadan önce çok iyi bir plan yapılmalıdır. Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz sezon finali izlemek için detaylar haberimizde. Ayrıca EDHO 107. bölüm izleme linki haberimizde.
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ SEZON FİNALİNDE NELER OLDU?
Yaşar'a düzenlenen suikastten sonra dostlarını bir bir ölüme yollayan Çakırbeylilerin tutunacağı tek şey kalmıştır; intikam... Bu ölüm kalım harbinde düşmanından bir adım önde olması gerektiğini bilen Hızır savaşa girdiği gücün de farkındadır. Bunun için silahlar kuşanılmadan önce çok iyi bir plan yapılmalıdır. Önce Hızır'ı sonra Ünal'ı bitirmek isteyen Sam de Ziya ile pazarlıklara devam eder. Gözlerinin önünde yaşanan korkunç olaydan sonra Hızır'a sarılıp, eve geri çağırması beklenen Meryem, aksine daha kararlı bir şekilde mahkemeye gitmek ister. Meryem'e yaşattıklarının ağırlığının farkında olan Hızır ise diretmekten vazgeçecektir. Daha fazla acıyı göğüslemesini istemediği karısıyla gittikleri duruşma salonunda belki de son kez bir arada olacaklardır.
EDHO 107. BÖLÜM FRAGMANI
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 106. BÖLÜMDE NELER OLDU?
Derya ile yeni bir hayat kurabilmek uğruna silahından vazgeçen Yaşar’ın da düşmanıyla yüzleşme fırsatı bulduğunda verdiği sözden dönüp dönmeyeceği merak konusudur. Sırasıyla Yaşar ve Hızır’ı yok etmek isteyen Sam, ölüm makinası olarak bilinen Ziya’yı daha hızlı hareket etmesi konusunda uyarır.
EDHO 105. BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
"Boşanıyoruz, hem de tek celsede!" İntikam arzusuyla hareket eden Kudret, Cia'in desteğini arkasına almış olmanın vermiş olduğu özgüvenle babasını dahi öldürebilecek bir caniye dönüşmüştür. Ağına ikinci kez düşürdüğü Derya'nın peşinden, bu kez kurulan tuzağa tanık olan Meryem'in de canı tehlikeye girer. Çakırbeyliler ile birlikte Yaşar'ın da bir numaralı belası haline gelen Sam'in oyuncağını bulup yok etmeden, başa gelebilecek yeni belalara engel olmak mümkün değildir. Derya'yı düştüğü tuzaktan kurtarabilmekten başka bir isteği olmayan Yaşar'ın en büyük adağı, silahını gömüp sevdiğiyle birlikte sıfırdan bir hayat kurmak olacaktır.
Tanık olduğu bunca şeyden sonra Hızır ile boşanmakla ilgili kararından dönmesi beklenen Meryem ise geri adım atmayarak herkesi şaşırtır. Dostuyla düşmanıyla üyelerinin teker teker eksildiği masa, yeni bir yol çizme kararı almadan önce son kez güvenmedikleri liderleri Ünal'ı karşılarına alır. Bir güven testine dönüşen toplantıda Hızır, arkasından ölümünü planladığını bildiği Ünal Kaplan ile ilgili nihai kararı verecektir. Bu esnada yakın geçmişinden bihaber olan Tipi'nin de Kudret'in ölümcül planları arasında olabileceğini kimse tahmin edemez.
EDHO 104. BÖLÜMDE NELER OLDU?
CIA'in gözden çıkardığı Ekrem, Hızır'ın ellerinden ölüme yollanırken diğer tarafta Şahin Ağa da Ünal Kaplan'dan intikamını almaya çok yakındır. Düşmanların tek tek yok edildiği günlerde, Ekrem'in otellerine el koyarak legalleşme yolunda adım atan Çakırbeylilerin hevesleri kursaklarında kalır. Ellerindeki devir işlemlerine ait belgeler dahi Hızır'dan bir adım önde giden Sam'in planlarına engel olamayacaktır. Arkasına CIA'in büyük desteğini alan Kudret'in daha güçlü bir halde korku salmaya devam edeceği aşikardır.
Günler geçtikçe dostlarını kaybedip yeni düşmanlar kazanan Hızır'ın ise işleriyle ilgili büyük bir değişime gitmesi artık şart olmuştur. Çakırbeyli hanesinde de huzursuzluk devam etmektedir. Evliliğiyle ilgili kararından dönmeye niyeti olmayan Meryem, anlaşmaya yanaşmayan Hızır ile boşanabilmek için her yola başvurur. Bu yollardan bir tanesinin sonunda ise tüm aileyi parçalayacak bir yıkım olacaktır.
103. BÖLÜMDE NELER OLDU?
Meryem, karnındaki bebeğinden önce Hızır’dan vazgeçecektir. Reşit belası henüz son bulmuşken, hızla ölüme doğru sürüklendiğinin farkında olan Ekrem derhal harekete geçer. Ünal Kaplan'ı, Hızır'ı yok etmeden, masanın kontrolünü ele geçiremeyeceği konusunda ikna etmeye çalışacaktır. Durmaksızın üstlerine salınan belalar yüzünden bir türlü rahat nefes alamayan Çakırbeyliler, asıl düşmanlarının daha büyük bir planla karşılarına çıkacaklarını bilirler. Reşit'in ellerinden kaçırdıkları yeğeni Kudret'in de bu planlarda maşa olarak kullanılabileceği konusunda haklı çıkacaklardır. Asıl derdi işi değil eşi olan Hızır ise Meryem'in hayatının kurtulabilmesi için kurduğu oyunun sonunu getirmekte kararlıdır. Bu oyun doğrultusunda aldatıldığını düşünen Meryem, karnındaki bebeğinden önce Hızır'dan vazgeçecektir.
EŞKİYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 107. BÖLÜM İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
EDHO KONUSU
Çocuk denecek yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine doğru tırmanmakta olan Hızır Çakırbeyli ve ailesinin hikayesi anlatılmaktadır. Yeraltı dünyasına giren her adam haksızlıklara başkaldırmaya yemin eder. Güçlenip zenginleştikçe kendisi bu haksızlıkların kaynağı olur…
Hızır Çakırbeyli sevda adamıdır… Sevmekten hiç kaçmaz… Sevilmeyi de pek sever…
Kardeşini, oğlunu, yeğeninin ve ailesinin diğer fertlerini de canından aziz tutar, onlar için fedakar bir "baba"dır… Vefakar bir dosttur… Vazgeçilmez bir ağabeydir. Adil ve cömert bir reistir…
Bu özellikleri onun sonu olacak yerde Hızır'ı yeraltı dünyasında da yüceltir… Sözüne güvenilir, daima iş yapılır bir adam haline gelmişken devletin radarına takılır… Devlet kontrol etmek istediği gayri meşru faaliyetleri yürütmek için ondan iyi bir aday olmadığını düşünür… Bu Çakır'a en büyük olma teklifidir…
EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ OYUNCULARI
Ceylan Özsoy ( Sanem Çelik ) : Ömer Çakırbeyli’nin ölümüyle ablası Handan ile Ceylan sürgün hayatı yaşamaya mahkum olur. Ceylan uzun yıllarca Hızır’ı sevmesine rağmen ; sıkıntılar çeker. Hızır’ın Meryem il evlenmesiyle Ceylan yaşadıklarının ve karşılıklık aşkının intikamı için yeniden Hızır’ın hayatına girer. Oldukça hırslı ve entrikacı bir kadın olan Ceylan, tüm yaşadıklarının hesabını soracaktır.
Tipi ( Savaş Özdemir ) : Hızır’ın önderlik ettiği mafya örgütünün üyelerinden biri de Tipi’dir. Tipi 46 yaşında bir iş adamıdır. Ünal Kaplan zamanından beri örgüte üye olan Tipi, aynı zamanda masanın önemli adamlarından biridir. Sert ve korkusuz görünümünün yanında en büyük zaafı aşkı Gönüldür.
Oktay Kaynarca: Hızır
Çakırbeyli Annesi ona Hızır diye hitap ediyor, alemde Hızır Reis olarak anılıyor ve sevenleri ona Çakır diyor. Çakır'ın hayatını değiştiren olay ise ağabeyi Ömer'in hasımları tarafından öldürülmesidir. Çok sevdiği ağabeyinin ondan istediği tek şey olan mühendis olmayı rafa kaldırıp, ağabeyinin intikamını alarak önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giriyor. Hızır eski kulağı kesiklerdendir, her şeyi duyar… İçindeki ses ona en büyük olacağını söylüyor ama bir taraftan da diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Deniz Çakır: Meryem Çakırbeyli
Çakır'ın karısı Meryem net bir insandır. Çakır'ın Nazlı ile olan ilişkisinin karşısında bile her zaman dimdik ayaktadır. Bir yerde Çakır ondan intikam alıyor diye düşünür. Yoksa kocasının ondan başka birisini sevebileceğine ihtimal vermiyor. Ailenin erkeklerine bir şey olsa bu kocaman mafya ailesini Meryem rahatlıkla yönetebilir. Böyle sevgi dolu bir kadın gerektiğinde ölüm emri verebilir mi? Söz konusu ailesi ise ve öldürülecek olan bunu hak ediyorsa evet…
Sanem Çelik Ceylan
Eniştesi Ömer Çakırbeyli'nin ölümüyle ablası Handan'la birlikte Ceylan da sürgün hayata mahkum kalmıştır. Hızır bu olaydan sonra Meryem ile evlenip hayatına devam ederken Ceylan ne aşkını ne de ona yapılanları unutabilir. Hafızası da duyguları kadar kuvvetlidir Ceylan'ın. Sevdasına karışan nefretiyle hesap soracağı günü bekler; ama O sabırlı bir kadındır. Öyle sabırlıdır ki ona bunu yapanların karşısına çıkmak için yirmi sene bekleyebilmiştir. Yeğeni Alparslan zarar görmesin diye hayatından vazgeçmeyi göze alacak kadar gözü pek genç bir kadınken, seneler sonra kaybedecek bir şeyi kalmamış daha da güçlü bir kadın olarak karşısına çıkar Çakırbeyli ailesinin.
Muzip tavırları, kimseye benzemeyen kendine has duruşu O'nu diğer "mafya" kadınlarından ayırır. Genç yaşta büyük sıkıntılar çekmiş, etrafındakilerin ona biçtiği hayatı yaşamak zorunda kalmışsa da kendini karanlığa mahkum etmemiştir. Hayat enerjisiyle etrafına ışık saçarken düşman bellediklerini de kör edebilir. Kafasına koyduğunu yapmaktan çekinmeyecek Ceylan'ın geri dönüşü herkesi tedirgin eder.
Tarık Ünlüoğlu: Ünal Kaplan
Yeraltı dünyasını büyük bir aile gibi düşünmek gerekir. Bu ailenin lideri de Ünal Kaplan'dır; ve Ünal kaplan asla av olmak niyetinde değildir. Tehdit olarak gördüğü kimse uzun süre yaşayamaz. En büyük olmak onun vazgeçilmezidir. Hızır Çakırbeyli'nin zekası ve gücüyle zirve yolunda ilerlediğini fark ettiği an artık onun en büyük düşmanı olmuştur. Vicdan ve merhamet duygularından yoksundur. Hayattaki tek zaafı kızıdır…
Olgun Şimşek: Yaşar Kimsesiz
Büyüdüğü yetimhanede ona verilen kimsesiz soyadıyla nam yapmış biri olsa da o kadar yalnız değildir. Sokaklarda tüm çöp, hurda işi yapan adamlar O'na çalışır. Bu sayede pis işlerin kralı olmuştur. Geri dönüşüm işinde olan Yaşar'ın uzmanlık alanı ise kişisel atıkları bilgiye döndürmektir. Bu yolla topladığı bilgilerle etkilemeyeceği kimse yoktur. Yeri geldiğinde herkesi tehdit edip istediğini yaptırabilecek kadar donanımlıdır. Biraz deli, oldukça korkusuzdur. İnsanların zayıf noktalarını nasıl kullanacağını bilir.
Mesut Akusta: Ekrem
Ünal'ın bir nevi rakibi, Hızır'ın ezeli düşmanıdır. Kendini ülkesine bağlı biri olarak tanıtsa da onun topraklarının sınırı yoktur. Birçok istihbarata danışmanlık yapan, dış bağlantıları kuvvetli, tehlikeli bir adamdır. Amacına hizmet eden herkesin gözünü boyayabilecek, korku salarak insanları sindirebilecek, zekasıyla türlü oyunlar kurabilecek biridir. Asıl düşüncelerini çok iyi saklayarak insanları etkilemesiyle çok iyi bir poker oyuncusu olduğu söylenebilir.
Yunus Emre Yıldırımer Alpaslan Çakırbeyli Çakır'ın ağabeyi Ömer'den aileye kalan tek miras… Çakır'a göre o bir dahi ve ailenin yüz akı… Melek gibi bir çocuk… Alpaslan aklının yanı sıra çok da merhametli… Babasını kaybettikten sonra annesi çocuğunu büyütürken yalnız olmamak için helal süt emmiş bir profesörle evlenmek ister. O günden sonrada aileden aforoz edilir. Alpaslan dahil ailede kimse onunla görüşmez… Meryem Çakırbeyli hariç….
Ozan Akbaba: İlyas Çakırbeyli
Çakır'ın kardeşidir. Abisinin onun hakkında en haklı olduğu konu fevri olması, gözü döndüğü zaman aklını kaybetmesi… Abisi de kendisi kadar öfkeli aslında ama nasıl yapıyorsa yapıyor bunu bastırıp hep doğru zamanda intikam almayı başarıyor. Kendisini en çok Ünal'ın oturduğu koltukta hayal ediyor… Onun gibi şık, onun gibi güçlü, onun gibi çapkın olmak istiyor… Sadece zamana ihtiyacı var, yoksa bu üç özelliğe sahip…
Sabina Toziya: Hayriye Çakırbeyli
Çakırbeyli ailesinin mihenk taşı. Hızır Çakırbeyli'nin annesi. Bu ailenin kadınlarının dünleri yoktur bugünlerinin geçici olduğunu bilirler; yarın için mücadele eder dururlar. Hayriye Çakırbeyli de kocasının ölümünden sonra bu aileyi dimdik ayakta tutmuştur. Çok güçlü, otoriter ve geleneklerine bağlı bir Karadeniz kadınıdır.
Kenan Çoban: Fahri
Etrafındaki insanlar tarafından psikopat diye tarif edilen fakat yanında olan adamlara son derece sadık, kendi canını tehlikeye atabilecek kadar vefalı, bir o kadar da görev adamı. Bir süre hapiste yatmış iyi bir gözlemci. Bu gözlemleri sonucunda iyinin kötünün ayırdına varabilen, insanlara buna göre tavır takınan ve tavrını gizlemeyen, sözünü esirgemeyen biri.
Turgay Tanülkü: Şahin Ağa
Ömrünün neredeyse yarısını hapiste geçirmiş, eski usul bir adam. Uzun süre yaşadığı hapishane hayatına alışmış, dışarıdaki düzene ayak uydurmak zorunda kalmak ona zor gelir. O şahsına münhasır kişiliğiyle asla birilerinin adamı olamayacak bir karakter. Eski otoritesi hiç sarsılmamış, etrafı tarafından sevilen sayılan, adaletten ayrılmayan bu yüzden sözü kanun bilinen biri.
Haydar Şişman: Hurşit Dere
50 yaşında…Çakırbeylilere baba yadigarı… Köyünden uzak Hayriye'nin oradaki eli, gözü, kulağı… Emanetin kıymetini bilen, ihanetin adını bilmeyen bir adam… Ömrünü gözlerini açtığı konağa adamış, o konaktakilere yıllarca hizmet eden babasının yolundan hiç ayrılmamış biri… Doğru bildiğinden şaşmayan, sözünü esirgemeyen, tezcanlı aynı zamanda Karadeniz kadar sert, aksi ve inatçı…Kimi için merhametli kimi içinse acıması olmayan bir cani... Tabii bunun da var bir sebebi. Gönlünü taşa döndüren eski sevdasıyla bir başına geçen yılları gibi…
Yalçın Hafızoğlu Hızır Ali Çakırbeyli
Hızır ile Ceylan'ın oğlu. Annesi tarafından yıllarca yurt dışında bir sır gibi saklanan, Çakırbeyli ailesinin sürpriz gerçeği. Babasız büyüdüğü için biraz hırçın biraz da asi. Bazen patavatsızlığa varan dürüstlüğü dışında hem huy hem görünüş olarak tam bir Çakırbeyli.. Bir parçası olduğunu bildiği ailesini hep uzaktan izlemiş ama içinde onlara karşı hiç kırgınlık beslememiş sevecen biri.
OKTAY KAYNARCA
Oktay Kaynarca, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı Yüksek Lisans Bölümü mezunudur. Ayrıca oyuncunun memleketi Hekimhan'da Oktay Kaynarca isminde bir de cadde vardır.
Oktay Kaynarca, 27 Ocak 1965 Malatya doğumludur. Çocukluğunun bir dönemi Berlin'de geçti. Konservatuvara girmeden önce Ege Tiyatrosu'nda Turgut Özakman'ın "Duvarların Ötesi"nde adlı oyununda oynadı. Ardından birkaç çocuk oyununda yer aldı. Konservatuvar zamanında TRT için "Gençler Dizisi"nde oynadı. İlk profesyonel oyunculuğunu Ali Atik, Ayşegül Atik'le bir çocuk oyununda yaptı ve ilk parasını kazandı. İlk oyunu bir müzikal idi. Konservatuvardan mezun olduğu 1991 yılında Tiyatro Stüdyosu'nda "Kan Kardeşleri" (Blood BrOthers) adlı müzikalde Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Celal Perk, Jülide Kural, Derya Alabora ve Ahmet Levendoğlu ile beraber oynadı. Sonra yine aynı tiyatroda 1993-1994 sezonunda "Derin Bir Soluk Al" oyununu oynadı ve tiyatro hayatını noktaladı. Bu oyunla Avni Dilligil "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü"nü aldı. 2003 yılında başlayan Kurtlar Vadisi dizisinde canlandırdığı Süleyman Çakır rolüyle ünlendi. 2008 yılında yayına giren Adanalı dizisinde "Adanalı Yavuz" rolünü, 2011 yılında yayına giren Nuri dizisinde Nuri karakterini oynamıştır. Ayrıca 2015 yılında Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisine başlamıştır.