Evliya Çelebi’nin zindanları bulundu
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde bahsettiği, Roma-Germen elçisi Friedrich Seidel’in orada kaldığı günleri anlattığı ‘Sultanın Zindanında’ isimli kitabında geçen zindanlar, Kasımpaşa’da bulundu. Kara Kule olarak anılan, savaş esirleri ve suçluların konulduğu zindanların tarihi Doğu Roma’ya kadar uzanıyor.
Tersane-İstanbul Projesi kapsamında, Kulaksız Mahallesindeki 280 bin metrekarelik alanda arkeolojik incelemeler yapıldı. Kasımpaşa ile kulaksız mahalleleri arasındaki tersane duvarının kenarında, kubbe şeklindeki taşlar görevlilerin dikkatini çekti. Üzerinde kalın bir toprak tabakası ve ağaçlar bulunan alanda kazı yapıldı. Çatısı kemer şeklindeki bir bina ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, binanın izini Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde buldu. Seyahatnamede Sanbola olarak anılan yapılar, Tersane-, Amire Zindanı olarak biliniyordu. Diğer tarihi belgelerde ise zindanların dev boyutları nedeniyle halk arasında Kara Kule olarak anıldığı anlatılıyordu.
HARİTALARDA DA VAR
Roma-Germen İmparatoru II. Rudolf’un 1591’de Osmanlı İmparatorluğu’na gönderdiği elçilik heyetinde yer alan Friedrich Seidel’in bu zindanlarda tutuklu kaldığı ve daha sonra ‘Sultanın Zindanında’ isimli bir kitap yazdığı biliniyor.
Kent tasarımcı ve mimar Selahattin tüysüz, keşfedilen zindan yapılarıyla ilgili şunları söyledi: “Haliç Tersanesi’nin tarihi Bizans dönemine kadar uzanıyor. Tersanede kayıkların tamirinin yapıldığı alanlara Haliç’in Gözleri denirdi. Zindanlar da Haliç’in Gözleri’nin arkasında kalan alanda gösterilir. 1600’lü yıllarda çizilen haritalarda zindanlar görünüyor. Bu alandaki kalıntıların tümü gün yüzüne çıkarılmalı. Bölgeye dokunulmadan açık hava müzesi olarak sergilenmeli.”
MAHALLELİYİ HEYECANLANDIRDI
Fatih Sultan Mehmet döneminde bölgede inşa edilen Tersane-i Amire’nin bitişiğinde yer alan zindanlarda tutuklular ve savaş esirlerinin kaldığı düşünülüyor. Zindanların keşfi mahalleliyi de heyecanlandırdı. Kulaksız Mahallesi sakinlerinden Ahmet Şanlı, “Yaklaşık 40 yıldır bu mahallede oturuyorum. Tarihi eserin bulunduğu alan önceden tepeydi. Üzerinde büyük bir ağaç vardı. Görevliler önce ağacı yerinden söktüler. Sonra köklerini çıkardılar. Kökler yapının bütün her yerini sarmıştı. Kökler ve toprak kaldırıldığında bu zindanlar ortaya çıktı. Muhtemelen bölgenin altında başka kalıntılar var “ dedi.