"Evrim geçirdim ve sonunda bu adam oldum!"
Dünya çapında üne sahip Türk fotoğrafçı Mert Alaş, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a verdiği röportajda hakkındaki bilinmeyenleri anlattı. İşte Ankaralı Mert Alaş'ın 'Mert Alaş' olma öyküsü...
Hakkında tonla şey okudum. Ama bir türlü, bunca şeyi nasıl başardığını anlamadım. Şimdi filmi geriye saralım…
- Aa güzelmiş saralım… Olay, Ankara’da geçiyor. Babam asker. Türk Hava Kuvvetleri’nde binbaşı. Annem babamla tanıştığı zaman manken. 60’ların sonu. Siyah-beyaz şahane yıllar. Bana hamile olduğunu öğrendiğinde annem podyumdan iniyor…
Sen bir Ankara çocuğusun…
- Elbette! Ankara müthiş o yıllarda! Ben babama benziyorum.
Babam asker ama sanatçı bir kişiliği var, hatırlıyorum, ben
çocukken grubu filan vardı. Diğer askerlerle geceler yapılırdı,
babam, İspanyolca şarkılar söylerdi. Ama ben 13 iken ayrıldılar.
Annemle, anneannemden kalma evimize çıktık. Babam genç emekli yaptı
kendini ve Bodrum’da bir restoran ve küçük bir küçük motel açtı.
Ben yazları okul kapanır kapanmaz babamın yanında giderdim.
Garsonluk yapardım, motelde çalışırdım…