Farkında olmak / Hüseyin Kaya SuperHaber için yazdı
Avukat Hüseyin Kaya, "İslami terör" tuzağını SuperHaber okurları için kaleme aldı
Neyi bilmeliyiz ki hakkımızda olabileceklere karşı doğru bir tedbir alabilelim, inisiyatif kullanabilelim ya da yeterince güçlüysek yaptırım uygulayalım?
Ya da bilebileceğimiz şey faydamıza ise bundan hakkıyla nasıl yararlanabiliriz?
Bizim değer dünyamıza ait bir kural var. İnsanın lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesine hukuk diyoruz.
Yani insan kendi hakkını tespit edip elde etmesi için leh ve aleyhine olanla ilgili en azından yeterli bilgiye sahip olmalıdır.
Bu durum bireyin (modern insan) olduğu kadar kurumların ve en sonunda devletlerinde dikkat edeceği bir husus.
Hemen bu girişe ilişkin değerlendirmeleri gündeme uygulamaya çalışalım.
Merkel bir kaç gün önce geldi ve “İslami terör” diye uydurulan bir kavramı kullandı. Lehine bir durumu cümle arasında dünya kamuoyuna deklere edecekti ki, bu durumun aleyhine olacağını bilen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan müdahale ederek kendi lehine bir duruma dönüştürdü.
Trump, ABD Başkanı seçildikten sonra evvelki başkanlardan farklı bir tavır içerisinde hareket ediyor. Bu durumun lehine olacağını düşünüyor.
İki gün önce mahreci bize ait bir söz söyledi. "İstiyorsan sulhu salah hazır ol cenge." diye.
Belli ki niyeti bizzat devletler arası bir sürtüşmeyi hatta savaşı göze almış bunun yerini yapmaktadır.
Müslümanları ötekileştiren bir tavır ve yasaklamalar içerisinde hareket etmektedir.
"ABD Başkanı aslında ne yapmak istemektedir?" sorusu CIA Başkanı’nın Türkiye'de olması nedeniyle acilen cevaplanması gereken bir sorudur.
Dünya düzeni kurgulamaların aksine ciddi bir riskle bir kaosa doğru hızla ilerlemektedir.
Güçlülerin insanlık için kurdukları planlar büyük oranda deşifre edildi. Gizli bir şeyi kalmadı yeni dünyanın.
Görünürde demokrat, insan haklarına vurgu yapan modern asır ve onun ergen hali postmodernizm
iflas etmiş; insanlığa kan, gözyaşı ve zulümden başka bir şey verememiştir.
Buna rağmen görünürdeki gelişme içerisinde bir şekilde mazlumlar daha doğrusu Müslümanlar bir oyunu bozdular.
Önce bütün kaynakları ellerinden alındı ve sonrasında bir takım ilke ve kriterlerle bu haksızlık kendini sürdürdü.
Şimdi artık insanlık leh ve aleyhine olanlarla ilgili oyunu gördü. Zaten zulüm üzerine kurulmuş bu sistem çökecekti.
Şimdi bir yandan bu sömürü düzeninin ömrünü uzatmaya çalışıyorlar diğer yandan insanlığa yeni belalar armağan etmek istiyorlar.
Bu gidişat Trump’u var kılmayacaktır bunu görmeliyiz.
Trump’un kendini sürdüremezliğinin nedeni ise başka bir plan olarak karşımızda durmaktadır ve uzun yıllardır uygulanmaktadır.
Güçlü olanın her inisiyatifi yanlışta olsa sırf güçlü oluşundan bir sonuç doğurur lehlerine.
Müslümanların ilkleri üzerinde oluşturulmaya çalışılan ihtilaflarla direnci kırmak istediler.
Örneğin "Ilımlı İslam" projesi gibi. Lakin bunun tutmayacağını da hesap ederek Merkel’in dediği gibi bir algıyı ve buna ilişkin terör örgütlerini dizayn ettiler. Ilımlı İslam'ın sevimli şizofrenisinden kurtulan olursa eğer yöneliminin kadük kalması için gerçek İslam'ın ortaya çıkmaması için İŞİD gibi örgütlenmelerle hem durumu kurtarmak istediler hem de boş bir alan bırakmadılar.
15 yıldan beri Türkiye'de iktidarı sürdüren dindarlar, "Allah adına savaştığı" söylenen bir terör örgütü (DEAŞ) ile savaşmaktadır.
Bu en genel anlamıyla bir hain planı ortaya koymaktadır. Hain planın bir boyutu İslam'ı dejenere ederek (Ilımlı İslam) algılatmak bir başka boyutu da "İslami terör" formatında sunmaktır.
Böylece her iki türlü de veya kendisinden başka her türlü formda İslam gerçek olan olmamış olacaktır.
Doğrusu bu haliyle netice gelişmiş ve güçlü görünen dünyanın kendini idame ettiremeyeceğidir.
Akıllı ve hesap dışı hareket ederek, çok önemli sonuçlar elde edebiliriz.
Bunun için görünür olanın bilgisiyle görünmez olanı (saklanan) anlamak gerekiyor.