Fast-food restoranlarının size daha fazla para harcatmak için uyguladığı taktikler!
Kombo Menüler
A:
Her ne kadar fast-food menüleri büyük olsa da, kafa karıştırıcı tasarımları tam olarak aradığınızı bulmayı zorlaştırıyor. En kolayı eğer tezgaha yakınsanız menüyü okumak. Ama o zaman da sipariş zamanı. Üzerinizdeki baskı artıyor ve siz sadece bu büyük, parlak, cezbedici görünen No. 3’ü seçiyorsunuz ve bu No. 3, menünün gerçek sırrının yattığı yer: kombo. Menünün yıldızı. Sadece bir numara söyleyerek kolayca bir antre, bir yan ürün ve bir içecek sipariş edebilirsiniz. Bu özel menüleri sipariş ederek 10 nugget, orta boy patates kızartması ve orta boy bir içecek sipariş ettiğinizde harcadığınızdan çok daha az zaman harcıyorsunuz evet, ancak komboyu sipariş ettiğinizde gerçekten tasarruf edip etmediğinizi görebilmek için bu basit matematiği hiç yaptınız mı? McDonald’s’ı örnek alalım. Bir no 3 satın aldığınızda 10.39 $, ancak Double Quarter Pounder, orta boy patates kızartması ve orta boy bir içecek alırsanız, 10,48 dolara tutuyor. Sadece 9 kuruş kurtarıyorsunuz ve çoğu zaman aslında almayı istemediğiniz ekstralara ve sağlıklı olandan çok daha büyük porsiyonlarda gelen yemeklere para harcıyorsunuz.
Hans Taparia:
Ve aslında oldukça gerçek olan bu algıyı oluşturuyorsunuz müşteride; daha büyük bir şeye daha az ödüyorum ve paramın karşılığında daha yüksek bir değer elde ediyorum, yarısı şekerden oluşan bir büyük bardak içecek da olsa bu fark etmiyor.
A:
Önceden seçilmiş bir menüyü sipariş etme kolaylığı, ne yiyeceğinizin kontrolünü fast-food restoranlarına veriyor. Bunu bir de birden fazla boyut seçeneği ve uygun fiyatlı upgradeler ile birleştirin.