Fatih Terimdn Fikstür açıklaması

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, koronavirüs hastalığını atlattıktan sonra, tamamen ligin kalan bölümüne ve bundan sonra yapılacaklara odaklandı. Konuyla ilgili olarak, Milliyet Gazetesi’nin usta isimlerinden Şansal Büyüka ile telefonda görüşen Fatih hoca,

Olası fikstürle ilgili de görüş belirten Fatih hoca, “Haftada 2 maç oynayıp ligi bitiririz. İlk maçını pazartesi günü oynayan takım ikinci maçını cuma, salı oynayan takımda cumartesi oynasın” önerisinde bulundu. “Seyirci olmayacaksa, maçlar bir merkezde oynanabilir” diyen Terim, “Oynayan her yerde kazanır. Aslında gelir kaybı çok fazla. Seyircisiz oynanmaz ama başka çare yoksa, yapacak bir şey de yok” ifadesini kullandı .

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, koronavirüs hastalığını atlattıktan sonra, tamamen ligin kalan bölümüne ve bundan sonra yapılacaklara odaklandı. Konuyla ilgili olarak, Milliyet Gazetesi’nin usta isimlerinden Şansal Büyüka ile telefonda görüşen Fatih hoca, “Hazırlık süreci nasıl olacak”, “Hızlı idman temposu sakatlık getirir mi”, “Maçlar ne sıklıkla ve nerede oynanmalı” gibi sorulara cevap verdi. Tecrübeli teknik adamın görüşleri şöyle: “Biz normal sezonlara başlarken, bu bütün takımlar için geçerli, 6 haftalık (1.5 ay) hazırlık süreci geçiririz. Güç, kuvvet, ağırlık, çabukluk, futbolun bütün bilimsel ve fiziksel değerlerini uygularız. Sonra da zayıf takımlardan başlayarak, güçlülere doğru giden hazırlık maçları oynarız.”

‘Psikolojik rahatsızlık’

“En az 25-28 gün lazım... Hadi biraz daha fedakârlık yapalım, 3 hafta kesin lazım... 5-10 gün asla olmaz. Çabuk dönme adına hızlandırılmış yöntemlerle bilimsel, fiziksel, teknik verileri harmanlayarak hazırlanacağız. Her şeyi çabuk düşünüp çabuk yapacağız. Her şeyi 3-4 haftaya sığdırmaya çalışacağız. Herkes kendini mevcut şartlara göre en iyi şekilde hazırlayacak. Buna rağmen garantisi yok. İstenmeyen, bizim dışımızda gelişen bir rötar bu... Öyle evde koşu bandı falan olmaz. Futbolcuya saha lazım, top lazım. En az kayıpla işi bitireceğiz. Mevcut şartlarda en idealini yapmaya çalışacağız. Her şeyi iyi yaptık diyelim, gene de psikolojik rahatsızlık var.”

‘Sakatlanan sakatlanır’

“Bu zorunlu tatil süreci uzarsa, hazırlık dönemi de uzar. Bundan kaçış yok. Bilimsel, fiziksel veriler ve gerçekler bunu söylüyor. Şartlar böyle... Futbol ailesinin içinde kim varsa, itiraz yok, bahane üretmek yok, asla şikayet yok. Öyle ‘Bir dakika, hop ne oluyor’ deme zamanı değil... Çıkıp oynayacağız. Mevcut şartlarda en iyisini yapmaya çalışacağız. Hiç dilemem, hiç istemem ama sakatlanan da sakatlanacak. Yapacak bir şey yok. Birkaç fikri hazırda tutmalıyız. Bu işin ideali yok. Mevcut şartlar en ideali... Hepimiz uyacağız. Devlet ne diyor, bakanlık ne diyor, Bilim Kurulu ne diyor, TFF ne düşünüyor? Bunlara uymak ve dikkate almak zorundayız.”

‘Üç gün nefes alma şansı’

“Maçlar çarşamba - pazar olabilir. Karşı değilim. Ama benim önerim farklı. Madem bir takım haftada iki maç oynayacak, ilk maçlar pazartesi - salı - çarşamba oynansın. İkinci maçlar cuma - cumartesi - pazar yapılsın. İlk maçını pazartesi oynayan takım, ikinci maçını cuma, salı günü oynayan takım cumartesi, çarşamba oynayan takım pazar günü ikinci maçlarını yapsınlar. Böylece her takım haftada iki maçını oynamış olur ve arada üç gün nefes alma ve yeni maçına mümkün olduğunca hazırlanma şansını bulur.”

Kampları kaldırma planı

“Baştan beri söylüyorum. Asla şikayet etme şansımız yok. Şartlar böyle... İtiraz etmeden, öf-pöf demeden oynayacağız. Bu kısa sürelerde deplasmana gitmek sıkıntı olur mu, elbette biraz olur, ona da katlanacağız. Ben kampı kaldırmayı düşünüyorum. Zaten son maçlarda takımı kampa almadım. Deplasmana da maç günü gitmek niyetindeyim. Mevsim yaz... Hava muhalefeti olmaz, uçakta rötar olmaz. Türkiye’nin en uzak yeri bir, bir buçuk saat... Gidersin, maçını oynarsın, dönersin. Bu size zaman da kazandırır.”

‘Her yer Wembley gibi!’

“Seyirci olmayacaksa, maçlar bir merkezde oynanabilir... Bu mantıklı... Oynayan her yerde kazanır. Aslında gelir kaybı çok fazla... Seyircisiz oynanmaz ama başka çare yoksa, yapacak bir şey de yok. Seyirci olmadığına göre tarafsız sahaya kimse bir şey demez. Maçlar bir merkezde oynanacaksa, o merkezde, o ilde birden fazla sahanın olması gerekiyor. Bu mutlaka dikkate alınmalı... Güzeli de söyleyelim... İki-üç ay önce saha zeminleri berbattı. Şimdi yaz geldi, her yer Wembley oldu. Bu da kalan 8 hafta için takımların ve futbolun büyük şansı...”

‘Yeter ki ölümler bitsin’

“Hiçbir başarı, hiçbir zafer, hatta şampiyonluk, insan canının yerini tutmaz. Her şeyin yeri iyi-kötü doluyor. Ama insan canının yeri dolmuyor. Yeter ki ülkemizde ölümler bitsin, canlar gitmesin. Kazanacağız, kaybedeceğiz. Yeter ki insan kaybetmeyelim, can kaybetmeyelim. Maçları da bu duygularla izleyelim. Allah ülkemizi, insanımızı, insanlığı korusun.”

MasterChef'te haftanın kazananı kim olacak? İşte fragman... Hakim ve Savcı Atamaları Resmi Gazete'de! UEFA Avrupa Ligi Yeni Format Nasıl? Türk takımları nasıl tur atlar?
Sonraki Haber