FETÖ iddianamesinde çarpıcı detay: "Doçentlik jürisi bizde!"

Karar gazetesinden Kenan Butakın'ın haberine göre, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından, örgütün Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ndeki yapılanmasına dönük hazırlanan iddianamede çarpıcı iddialar yer aldı. Bunlardan biri de iddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen H.A.’nın eğitim fakültesinden Prof. Dr. Aziz Kılınç’a yönelik iddiaları oldu. Buna göre, örgüt ile öğrencilik yıllarında tanıştığını belirten H.A., daha sonra ayrılmaya karar verdiğini söyledi. 2012 yılında doçentlik başvurusu yaptığını belirten H.A., Kılınç’ın, “Doçentlik jürilerini YÖK’te biz ayarlıyoruz, ben senin jürinin icabına bakarım” diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

Doçent olmak için dosya hazırladığını ve usul gereği atanan beş jüriye bunları gönderdiğini ifade eden H.A., şöyle devam etti: “Bu jürilerin hepsi ayrı üniversitelerde ve farklı illerdendi. Bu süreçte kendileri ile temas kurmak kesinlikle yasaktı. Dosyalar kargo yolu ile kendilerine iletildi. Değerlendirme sonucunda dört jüri tarafından olumsuz rapor geldi ve doçentliğim engellendi. Bu engellemede Kılınç’ın baskısı olduğunu düşünüyorum. Bu vesile ile Fetullah Gülen cemaatinin gücünü bir kez daha anlamış oldum. Bu olay karşısında içime kapandım ve psikolojik olarak çöküntüye uğradım. Bu cemaate biat etmediğim, himmet vermediğim için doçentliğim engellendi.”

H.A., öğrencilik yıllarında İzmir’de kaldığı örgüt evine ilişkin bilgiler de verdi: “Gittiğim bir evde dört polis vardı. Cemaat mensubu askerleri hafta sonları evlerde toplayarak propaganda yaptırıyorlardı. Bu evde rütbeli askerlerin her namazdan önce özel bir krem vasıtasıyla eklem yerlerini kremlediklerini gördüm. Bu kremi niçin bu şekilde kullanıyorsunuz diye sorduğumda, ‘Biz özel hizmet insanlarıyız namaz kıldığımız anlaşılmasın diye tedbirli davranıyoruz’ cevabını verdiler.”