FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan eski MİT'çi Enver Altaylı tutuklandı

Eski Milletvekili Orhan Kavuncu, esrarengiz ilişkileri ile tanınan eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın FETÖ soruşturması kapmasında tutuklandığını duyurdu.

MİT eski mensuplarından 73 yaşındaki Enver Altaylı, Ankara merkezli FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde gözaltına alınmıştı. MİT eski mensubu Enver Altaylı, sorgulanmak üzere Ankara'ya götürülmüştü.

Orhan Kavuncu, aynı zamanda kayınbiraderi olan Enver Altaylı’nın tutuklanmasını sosyal medya hesabından duyurarak, bir mesaj paylaştı.

Süreci kendi penceresinden anlatan Kavuncu, “Allahtan korkmaz kuldan utanmaz kişiler kına yaksın!” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Enver Altaylı 20 Ağustos 2017 günü gözaltına alındı. Bugün de tutuklandı. Avukatından öğrendiğimiz kadarıyla, 2013 yılında MİT’e alınan 15 Temmuz’dan sonra da FETÖ’cü olduğu için MİT’ten ihraç edilen ve halen tutuklu olan birisi Enver Altaylı'ya telefon edip yardım istemiş. Buna istinaden örgüte yardım etmek suçundan yargılanma istemiyle tutuklandı. Bunun dışında bilmediklerimiz var mıdır? Olabilir. Enver Altaylı benim halamın oğlu, kayın biraderim, benden beş yaş büyük ağabeyimdir. Fikri yapımın oluşmasında katkısı olmuştur. Dolayısıyla onunla ilgili davayı takip etmek, yardım etmeye çalışmak benim en tabii vazifemdir. Dosyanın içeriğinden hareketle hukuki bir mücadele de verilecektir. Ama siyasi gerekçelerin daha ağır bastığını düşündüğüm bu olayda, ilkelerden de hareket ederek Enver ağabeyimin yanında yer alacağım.”

Gözaltı süresinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a ulaşmaya çalıştığını belirten Orhan Kavuncu, şöyle devam etti:

“CB Genel Sekreteri Fahri Kasırga, İç İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sabri Erdil ve Tuğrul Türkeş ile görüştüm. AK Parti’den Milletvekilleri arkadaşlarımın yardımını istedim. Ayrıca Devlet Bahçeli'ye de konu bir arkadaşımız aracılığıyla iletildi. Aralarında yardımcı olmak isteyenler vardı; onlara en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”

HAKAN FİDAN’A MEKTUP

“Hakan Fidan ile görüşme imkanı bulamayınca kendisine aşağıya kısaltarak aktardığım mektubu gönderdim” diyen Orhan Kavuncu mektubu sosyal medya hesabından yayımladı.

İşte o mektup:

"Sayın

Hakan Fidan

MİT Müsteşarı

Değerli Müsteşarım

1- Enver Altaylı, Mustafa Özcan ilişkisi bilinen bir konu. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip İşçimen'e daha önce verdiği ifadede Özcan ile dönemin Cumhurbaşkanı'nın yönlendirmesiyle Orta Asyalı öğrencilere yardım amacıyla nasıl tanıştığı bilgisinin detayları bulunuyor.

2- Enver Beyin, Teşkilata 7 Şubat 2012'den sonra alınmış, İran masasında çalıştırıldığı iddia edilen 15 Temmuz 2016'dan sonra FETÖ'cü olduğu için ihraç edilmiş, tanımadığı bir gencin telefonuna cevap vermekle suçlandığı söyleniyor. 70 küsür yaşındaki Enver beyin 20 küsür yaşında ve üstelik teşkilattan ihraç edilmiş bir şahısla irtibat kurup kendisine yardımcı olmaya çalışacağı iddiasını aklımız almıyor.

3- Bunların dışında bir konu varsa onu biz de bilelim ki, susup bir kenarda sabırla bekleyelim.

Saygılarımla...

Prof. Dr. Orhan Kavuncu"

“Bu mektuba bir cevap alamadığım için üçüncü maddede belirttiğim başka bir konu olmadığı varsayımıyla hareket edeceğim bundan sonra” diyerek “susup bir kenarda sabırla beklemeyeceği” mesajını veren Orhan Kavuncu açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu tutuklama kararının hukuki veçhesiyle ilgili bir yorum yapmak durumunda değilim; yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine saygının gereği de budur. Ancak dosya içeriğinin kimi gazete haberlerinde yer alması, üstelik olayın göz altının ilk gününde FETÖ şüphesiyle operasyon yapıldığı şeklinde ulusalcı bilinen bir gazetede çarpıtılarak verilmesi, bu ilkeye saygı konusunun birileri tarafından küstahça ihlal edildiğini göstermektedir. Birilerinin dosya içeriğinin boş olmasına karine teşkil edecek şekilde, Ruzi Nazar, Fuat Doğu, Abdulah Çatlı gibi Soğuk Savaş dönemini hatırlatan ve kendini savunma imkanı olmayan isimlerle konuyu sulandırması, masumiyet ilkesini hiçe sayarak adeta yargısız infaz yoluna başvurması ve yargı üzerinde baskı kurmaya çalışması, hukuk ve adalet kavramlarını vicdanlara yerleştirme mücadelesini, ne kadar zor olursa olsun, azimle yürütmemiz gerektiğini göstermektedir.”

Orhan Kavuncu, “Olayın siyasi veçhesi ile ilgili olarak ise ben kendim hakkımda suç duyurusunda bulunuyorum” diyerek şunları yazdı:

“- Ben de Enver Altaylı gibi Allahtan korkan, dinine, devletine bağlı, ülkesini, milletini seven, etnisite ve inanç farkından dolayı insanları ötekileştirmeyen bir Türk Milliyetçisiyim.

- Ben de onun gibi hukukun üstünlüğünü çok önemsiyorum. Hatta o kadar önemsiyorum ki, Enver Altaylı'nın düşüncesine husumet duyanlara yarın bir haksızlık yapılırsa onların hakkını da korumayı kendi adıma bir vatandaşlık görevi sayıyorum.

- Türkiye’nin hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş batılı bir ülke konumunu terk etmemesi, bilakis güçlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu üç maddeyi çok önemsiyorum.

Ve siyasi güç sahibi olacak gelecek nesillerin bu üç maddeyi önemseyenler olması için bütün gücümle çalışacağımı kamuoyuna saygıyla ilan ediyorum.

Konu ile ilgili bilgi ve kanaatlerimi paylaşmaya devam edeceğim.”