FETÖ'cü generalin 'er' olmasına büyük tepki

FETÖ soruşturmasında itirafçı olan Serdar Atasoy'un Tuğgeneral olan rütbesinin er olarak düşürülmesiyle ilgili konuşan yazar Yusuf Ziya Arpacık, "Bir generalin rütbesi, bir terör örgütü elebaşısı tarafından takıldığı için generallikten Er’e indirilmiş. Ben de diyorum ki, “Er” en kıymetli rütbedir" dedi.

FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve itirafçı olduktan sonra serbest bırakılan Tuğgeneral Serdar Atasoy’un rütbesi sökülerek Er statüsüne düşürüldü. Atasoy’un rütbesinin Er olmasına çeşitli çevrelerden ve sosyal medya üzerinden büyük tepki var.

FETÖ’cü eski General Atasoy’un rütbesinin er olmasına Milliyetçi ve ülkücü camianın önemli isimlerinden olan eğitimci ve yazar Yusuf Ziya Arpacık da büyük tepki gösterdi. Arpacık yaptığı açıklamada, ”Bir generalin rütbesi, bir terör örgütü elebaşısı tarafından takıldığı için generallikten Er’e indirilmiş. Ben de diyorum ki, “Er” en kıymetli rütbedir. Kaç Er bu kutsal vatan için canını verdi haberiniz var mı ey ehli gaflet?” dedi. 
  
17-25 Aralık, 7 Şubat ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimlerini yapan FETÖ ile mücadele aralıksız olarak devam ediyor. Bu mücadelede geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan ve sorgusu sonrası cezaevine konulan Serdar Atasoy adlı generalin terfi etmesi büyük yankı yaratmıştı.

KRİPTO FETÖCÜ 15 TEMMUZ SONRASI KENDİSİNİ SAKLAMAYA BAŞARDI! 

Yapılan araştırmada kripto FETÖ üyesi olan, ancak 15 Temmuz’da kendisini saklamayı başaran Atasoy, Piyade Kurmay Albay rütbesindeyken 30 Ağustos 2020 Yüksek Askeri Şura kararıyla Tuğgenerallik rütbesine terfi ettirildi. Serdar Atasoy, ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na atandı. Milli İstihbarat Teşkilatı ve emniyet birimlerinin çalışması sonucunda FETÖ ile irtibatı tespit edilen Atasoy, bu göreve başlamadan kısa süre önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığı, daha sonra da 4. Kolordu Komutanlığı emrine verildi, ardından emekliye ayrıldı. 

RÜTBESİNİ TERÖRİST GÜLEN TAKMIŞ! 

Serdar Atasoy’un kripto FETÖ olduğu bilgisinin ulaşması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun talimatıyla, 27 Ocak'ta gözaltına alınan Atasoy, "etkin pişmanlık "tan yararlanarak FETÖ içinde "Servet" kod adını kullandığını, kurmaylık sınav sorularının örgüt tarafından kendisine verildiğini ve teğmen rütbesini örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in taktığını itiraf etti. 

Adli soruşturmanın başlamasının ardından Atasoy hakkında yürütülen idari soruşturma kapsamında, Milli Savunma Bakanının onayı ile rütbesi sökülerek, er statüsüne düşürüldü ve askeri kimlik kartı geri alındı. 

FETÖ’CÜ GENERALİN RÜTBESİNİN ER SEVİSİNE DÜŞÜRÜLMESİNE TEPKİ!

FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve itirafçı olduktan sonra serbest bırakılan Serdar Atasoy’un rütbesi sökülerek Er statüsüne düşürüldü. Atasoy’un rütbesinin Er olmasına çeşitli çevrelerden sosyal medya üzerinden büyük tepkileri var.” Askerliği Er olarak yaptım, alınıyorum. Rütbesi sökülerek er stetüsüne düşürülmesin. Onlra için ş......lik ve ya....lık diye bir tanım oluşturulsun ve oraya düşürülsün.” ve “Er askerliğin en şerefli ve en onurlu rütbesidir. BU FETÖ’cüye er rütbesi verilmesini kabul edemiyoruz. Rütbesi hiç olmasın.” şeklinde yorumlar geldi. 

“HAİNİN RÜTBESİ OLMAZ!” 

Öte yandan FETÖ’cü Atasoy için verilen karara Milliyetçi ve ülkücü camianın önemli isimlerinden olan, Yusuf Ziya Arpacık da sert tepki gösterdi. Arpacık yaptığı açıklamada, ”Bir generalin rütbesi, bir terör örgütü elebaşısı tarafından takıldığı için generallikten Er'e indirilmiş. Ben de diyorum ki, “Er” en kıymetli rütbedir. Kaç Er bu kutsal vatan için canını verdi haberiniz var mı ey ehli gaflet? Musalla taşında imam efendinin “Er kişi niyetine” nidası Allahu Ekber ile karşılık bulmaz mı ey biganeler! Bu yüzden teröristin yeri Erlik Meydanı değil, esfele safilin çukurudur.” dedi. 

YUSUF ZİYA ARPACIK KİMDİR? 

1 Mayıs 1958 yılında Erzurum'da doğdu. Çocukluk yılları zor tabiat şartlarıyla mücadele içerisinde geçti. Gençlik döneminde ise, 1980 öncesindeki fırtınalı savaş günlerinin tam orta yerinde bulmuştu kendisini. İstanbul Üniversitesi'nde Tarih ilmi tahsil ederken, 13 Şubat 1978'de hapse düştü. Sür-günden sürgüne yollandığı zindanlardan defalarca kaçmaya teşebbüs etmesine rağmen, Sağmalcılar ve Yozgat cezaevinden olmak üzere iki sefer firara muvaffak oldu. 


 
Tamamı yaklaşık on yıl olan hapis hayatının yarısını hücrelerde geçirmek zorunda bırakılmış, kitaplar vasıtasıyla kendi kendine yabancı dil öğrenirken, cezaevlerindeki ecnebi tutuklularla bu lisanların pratiğini yapabilmiştir. Hapishaneden çıkınca da 'nerede kalmıştık?' diyerek dış dünyadaki mücadelesine kaldığı yerden tekrar başlayıp, 1992 yılında Karabağ savaşında kardeşlerine yardım için Kafkaslar'a, 2003 işgaline karşı Kerkük'e koşmuş ve devamı itibarı ile birçok ülkede Türk düşmanlarına karşı 'fiziki etkinlikler'' örgütlemiş ve kendisi de faal olarak katılmıştır. Bu arada çıkan öğrenci affından faydalanarak devam ettiği üniversiteden, 27 sene sonra da olsa tahsilini tamamlayarak diplomasını alabilmiştir. 


 
Evli ve üç çocuk babası olan yazar İngilizce, Arapça, Farsça ve Rusça bilmektedir. 
 
KİTAPLARI 

BAŞEĞMEDİLER 
YOLBAŞI 
KAN FIRTINASI 
GÜN DOĞARKEN 
OSMAN BATUR 

Kamala Harris'in kökeni ne? Borsa İstanbul'dan TÜPRAŞ açıklaması KRİPTODER kurucu Başkanı Şenol Vatansever oldu
Sonraki Haber