FETÖ'cü kalemşörlerin mekanı Halk TV'nin Genel Müdürü'ne sert tepki

FETÖ, PKK ve CHP medyası, Fetullahçılarla gizli ve açık ilişkilerini unutturarak FETÖ ile AK Parti iktidarı arasında bir ilişki kurma gayreti içine girdi. Bunlardan biri de Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç. Dün Sözcü Gazetesi ve bazı haber sitelerine çirkin yakıştırmalarda bulunan Sevinç’e sert tepki geldi. 17/25 Aralık darbesinden sonra FETÖ’nü kara propaganda merkezi gibi çalışan Halk TV’yi eleştiren Gazeteci Cem Küçük ve Mahmut Övür FETÖ-CHP medyası arasındaki gizli bağlantılara dikkat çekti!

Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç Sözcü Gazetesi'nin manşetinde yer alan yorumunda AK Partili bir bakanın kızının FETÖ Lideri Fetullah Gülen'in aşçılığını yaptığını iddia etti. İddialara dayanan açıklamayı manşetine taşıyan Sözcü Gazetesi de isim vermekten çekindi. Bununla kalmayan gazete ve Halk TV yöneticisi konuğu AK Parti'de Başbakanlık yapmış isimlerin de FETÖ'cü olabileceğini söyledi.

Bugün sorulduğunda en büyük FETÖ düşmanı... PEki ya dün?

Ancak "duydum söylüyorum" diyen Şaban Sevinç "Duydum yazıyorum" diyen Sözcü'ye bu açıklamaları yaparken iktidar ve toplumun bir çok alanında gerçekleşen özeleştiri ve temizlik sürecinden nasiplenmeye de karşı duruyor. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra mücadeleye başlanmasına, sonrasında söz konusu örgüt 'TERÖR ÖRGÜTÜ' ilan edilmesine rağmen 15 Temmuz'a kadar Halk TV FETÖ'cü kalemşörlerin adeta mekanı haline getirilmişti.

Halk TV'ye çıkmayan FETÖ'cü yok

Koltuklarından herkesi FETÖ'cü ilan ederken sabıkasını görmeyen Halk TV'nin arşivlerine bakıldığında bir çok FETÖ savunucusu ismi ekranında ağırladığı ortaya çıktı. Nazlı Ilıcak'tan Nevval Sevindi'ye, Murat Aksoy'dan Ergun Babahan'a bir çok FETÖ'cü'nün Halk TV'nin H'si ile sayısız görüntüsü bulunuyor…

Mahmut Övür: Kumpası bile bile destek oldular

Konuyu Sabah.com.tr için değerlendiren Gazeteci-Yazar Mahmut Övür, söz konusu yaklaşımı samimiyetsizlik olarak değerlendirdi ve ekledi: Bu bir kişi ya da gruba özel değil. Bana göre bu bir hastalık. Hata yaptım diyememe hastalığı. İktidar yaklaşık 4 yıldır bir özeleştiri yapıyor ve hızla eksikleri hataları gidermeye, bu örgütün faydalanacağı boşlukları kapatmaya çalışıyor. Ancak özeleştiri yapamayanlar kendi geçmişini görmek yerine başkalarını suçlama takıntısı ile yaşamaya devam ediyorlar"

Övür şöyle devam etti:

FETÖ ile mücadelede tüm alanlarda bir temizlik ve özeleştiri süreci işletilirken 2012 yılından bu yana Fetullahçı örgütün gayrimeşru gücünü muhalefetin koltuk değneği olarak kullananlar samimi olmadıklarını her fırsatta gösteriyor. Seçim süreçlerinde, ekonomide, medyada iktidarı değiştirmek ya da vesayet alanları oluşturmak adına adeta celladı ile işbirliği yapan bu kimliklerin en ufak bir özeleştiri yapmadan aynı cümleleri ezber yapmışçasına söylemesi tam bir samimiyetsizlik örneği. Burada cevabını herkesin bildiği şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu örgüt "ulusal güvenliği tehdit eden bir terör örgütü" olarak tespit ve tescil edilmesine rağmen siz yıllardır kanallarınızda bu örgütün mensup ve ortağı olan isimleri konuk ettiniz mi etmediniz mi?

"CHP'liler kumpasları bile bile destek oldular, bu daha vahim"

"Konunun bir de şu tarafı var CHP'liler "yıllardır söylüyorduk" dedikleri örgüt Türkiye'de kendini açık ettikten sonra onunla ortaklık kurmaya kalktılar. Bu ne demek oluyor? FETÖ'nün yaptığı bütün kumpasları görüyorsun. Bunu biliyorsun ama bile bile onlara destek oluyorsun. Bu çok daha vahimdir."

Cem Küçük: Bu açıklamalar mide bulandırıcı

Gazeteci-Yazar Cem Küçük de kumpas sonrası özeleştiri ve temizlik sürecine değindi ve samimiyetsizliğin boyutunun mide bulandırıcı olduğunu belirtti.

İşte Küçük'ün açıklamaları:

"17-25 Aralık öncesinde FETÖ'nün yaptığı kumpas davalarını, kimse kumpas olduğunu bilmiyordu. Bunlar açığa çıktıktan sonra herkes özür diledi ve FETÖ'ye karşı kapsamlı bir operasyon başlatıldı. CHP'liler, liberal kesimler 17 25 aralık sonrası bilerek ve isteyerek FETÖ'ye yardım ettiler. 17-25 Aralık kumpasının yolsuzluk olduğunu iddia edip bu provokasyonu devam ettirdiler.

"Medya da alçak kumpas operasyonuna yardım etti"

Medya olarak da bu kumpas operasyonuna destek çıkıldı. Eyüp Can ve İsmal Saymaz'ın yaptıkları olsun, Hürriyet'in 4 bakan üzerinden yüklenerek Erdoğan'ı devirme planları olsun bu alçak operasyonlara kasıtlı olarak yardım edildi. Onların hepsi aleni olarak 15 Temmuz'a kadar FETÖ'yü savundular ve yardım ettiler. Bunların hepsi anayasal suça girer aslında. Şimdi de darbe girişimini örtbas etmek için eski defterleri açıyorlar.

"CHP'li vekiller operasyonlar sırasında en önde duruyordu"

CHP'li milletvekilleri Eren Erdem Mahmut Tanal, bundan önce medya ve holdinglere yapılan FETÖ operasyonlarında örgütün yanında durmuş, operasyonları provoke etmek için her yolu deneyip en ön sırada durmuşlardır.

"Kendi suçlarını örtbas etmmeye çalışıyorlar"

Bugün Halk TV de program yapan Murat Aksoy, Ergun Babahan FETÖ'nün kanallarında program yaptılar, her programda devleti ve hükümet yetkililerini karalama girişiminde bulunarak suç işlediler. Kendi suçlarını örtbas etmek yapılan bu açıklamalar mide bulandırıcıdır.

SABAH

Dışişleri'nden nüfus hareketliliği mesajı: Seçimlere etki edebilir İstanbul’un yeni tehlikesi! Fentanil etkisindeki zombiler Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi!
Sonraki Haber