FETÖ'nün 7 Şubat'ta iki hedefi vardı: Fidan ve Erdoğan!

Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun raporunda, örgütün, MİT Müsteşarı Fidan'ı 7 Şubat 2012'de gözaltına almaya çalışarak, kurumu tasfiye etmeye ve o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a siyasi hesap çıkarmaya çalıştığı belirtildi.

FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun raporunda, terör örgütünün MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı 7 Şubat 2012'de gözaltına almaya çalışarak, kurumu tasfiye etmeye ve o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi hesap çıkarmaya çalıştığı belirtildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz Darbe Gi̇ri̇şi̇mi̇ i̇le Bu Terör Örgütünün Faali̇yetleri̇ni̇n Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemleri̇n Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun taslak raporunda, FETÖ yapılanmasının, kendini güçlü hissettikçe siyasi iktidarlara yönelik taleplerini artırdığına işaret edildi.

Raporda, kendilerini eğitim ve medeniyet gönüllüsü bir sivil toplum hareketi olarak kamuya takdim eden bu yapının, zaman içerisinde büyük bir gizlilikle devletin bütün kurumlarına yerleştirdiği mensupları vasıtası ile kamuda etkin ve belirleyici bir konuma geldiği anlatıldı.

Özellikle 2010 yılındaki Anayasa değişikliği sonrasında yeniden şekillenen HSYK'nın, bu yapının elemanları tarafından ele geçirildiği, yargıdaki kritik önemdeki görevlerin bu örgüte mensup Cumhuriyet savcılarına ve hakimlere verildiği anımsatılan raporda, "Böylece söz konusu örgüt aşırı güç zehirlenmesine kapılarak devlet içinde devlet gibi davranmaya başlamıştır. Çoğu kanunsuz olan bu talepler yerine getirilmeyince, örgüt elindeki gücü kanunsuz bir biçimde kullanarak siyasi iktidara taleplerini kabul ettirmek istemiştir." ifadesine yer verildi.

FETÖ'nün, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın 7 Şubat 2012 tarihinde savcılık makamınca ifadeye çağrılması hadisesiyle, siyasi iktidara ilişkin emellerini ilk kez açıkça ortaya koyduğu belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Bu hadise ile ilk kez gerek kamuoyunda gerekse siyasi irade temsilcileri arasında örgütün mahiyeti ve hedefleri konusunda ciddi şüpheler belirmiş ve örgüte yönelik tedbirler alma fikri ilk kez etraflıca ve ciddi bir şekilde gündeme gelmiştir. MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması olayı ile örgütün siyasi hedefler takip eden ve bu hedeflere ulaşmak için komplolar tertip eden bir yapı olduğu konusunda ilk ciddi belirtiler ortaya çıkmış ve örgüt hakkındaki soru işaretleri somut bir şüpheye dönüşmüştür. Bu olayla birlikte ayrıca örgütün, dönemin hükümetinin varlığından ve yürüttüğü politikalardan rahatsız olan uluslararası güç odakları adına hareket ettiği de bir iddia olmaktan çıkarak somut bir veriye dönüşmüştür."

Raporda, FETÖ'nün, 7 Şubat 2012 tarihinde, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık sorunlarının bulunmasını fırsat bilip yargıdaki militanları aracılığıyla MİT Müsteşarı Fidan'ı ve diğer MİT personelini gözaltına almaya kalkıştığı anımsatıldı.

FETÖ'nün, bu operasyon ile iki temel amaca ulaşmak istediği vurgulanan raporda, şu tespitlerde bulunuldu:

"Örgüt, çözüm sürecinin mevcut Hükümet eliyle başarılması ihtimalinden rahatsızdır. Oslo sürecini akamete uğratmak amacı taşımaktadır. İkincisi ise örgüt, MİT Müsteşarlığına istediği ölçüde sızamamıştır. Bu yolla MİT'i dağıtmak, yıpratmak ve tasfiye etmek istemiştir. Aynı zamanda, MİT müsteşarları üzerinden de dönemin Başbakanına siyasi hesap çıkarmaya çalışmıştır. MİT Müsteşarının bu hukuksuz girişim karşısında siyasi iradeden aldığı destekle direnç göstererek ifade vermeye gitmemesi ve akabinde yasal değişiklik sonrası operasyon başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Doğrudan Başbakana bağlı ve sorumlu olan MİT Müsteşarına yönelik operasyonda asıl hedefin Başbakan olduğu hususunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır."

Tunceli'de Kış Çok Sert Başladı Netanyahu onay verdi! 2 gün içinde ilan edilecek! Enes Güran'ın gözünün altındaki yaranın diş izi olduğu ortaya çıktı
Sonraki Haber