"FETÖ’nün ajandası ile amel edenler" kim? Hüseyin Likoğlu yazdı...

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Hüseyin Likoğlu, Türkiye'yi 15 Temmuz'a sürükleyenlerin hale devletin içinde varlığını sürdürdüğü uyarısı yapıyor. FETÖ'nün ajandası ile hareket eden bu kesimin etkinliğini ise “Bir el, geçmişte FETÖ ile hiçbir şekilde bir bağı olmamış sağcı, solcu, ülkücü, ulusalcı kim varsa hepsi ile özellikle uğraşıyor” sözleri ile açıklıyor. FETÖ bitti anlayışının mücadeleyi zayıflattığını belirterek, cezaevlerindeki FETÖ'cülerin ellerinde itirafçıların listesi dolaştıklarını ifade ediyor... Likoğlu, geçmişte ülkeyi FETÖ adına dizayn edenlerin şimdi de FETÖ karşıtlığı adına dizayn içinde olduğu uyarısında bulunarak, FETÖ'nün herkes hakkında tuttukları sicil kayıtları ile şantaj-montaj materyallerinin şimdi nerede, kimin elinde olduğu sorusunu yöneltiyor...

Hüseyin Likoğlu'nun, “FETÖ’nün ajandası ile amel edenler” başlıklı yazısı şöyle;

FETÖ’nün ajandası ile amel edenler

15 Temmuz’un üzerinden neredeyse 1.5 yıl geçti. Ancak FETÖ ile mücadelede hâlâ çok eksikler var. Üstelik gittikçe toparlanan bir örgüt ile karşı karşıyayız. Örgüt yeni yeni stratejiler geliştirirken, devletin örgütle mücadele stratejisinin olup olmadığı bile şüpheli. Herkes kendi kafasına göre takılıyor. 15 Temmuz’un sıcak günlerinde yapılanların dışında örgütün beyin takımını çökertecek, belini kıracak ciddi bir hamle gözükmüyor ufukta. Aksine “FETÖ bitti” anlayışıyla, var olan mücadele bile zayıflatılıyor.

Nereden mi biliyoruz bunları? Çok derin analizler yapmaya ya da derinlerden bilgi almaya gerek yok. FETÖ’cülerin algı operasyonu yapan sosyal medya hesaplarına bakın, her şey gün gibi ortada. Hele hele FETÖ’cülerin duruşma salonlarındaki tavırlarına bakın, nasıl bir beklenti içinde olduklarını görürsünüz. Cezaevleri FETÖ’nün eğitim akademisine dönüşmüş. Dışarı çıktıklarında kimlere neler yapacaklarının planlarını yapıyorlar. Cezaevlerindeki FETÖ’cülerin ellerinde itirafçıların listesi dolaşıyor.

Sahi, Türkiye’yi 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz ihanet girişimine taşıyan üst düzey bürokrasinin sizce ne kadarı değişti? Yüzde 5 bile değil. Yani, basiretsizliği, beceriksizliği ve cesaretsizliği yüzünden bizi 15 Temmuz’a sürükleyen idareciler, hâlâ yerini koruyor. İhanet edenleri saymıyorum bile…

Bir el, geçmişte FETÖ ile hiçbir şekilde bir bağı olmamış hatta Fetullahçı çeteden hep şüphe etmiş sağcı, solcu, ülkücü, ulusalcı kim varsa hepsi ile özellikle uğraşıyor. Bir el, sanki FETÖ’nün ajandası ile muamele ediyor.

Bu süreçte mağdur olan iki kesim var:

Birinci kesim yukarda belirttiğim gibi hiçbir zaman Fetullahçı çeteden hoşlanmayan, geçmişten beri bu çeteden hep nefret eden kesim. Diğeri ise FETÖ ile bir ara yolları kesişmiş, ancak 17-25 Aralık öncesi bir şeyler sezdiği için örgüte mesafe koymuş kesim. 17-25 Aralık öncesi ortalığı FETÖ adına dizayn edenler, şimdi de FETÖ karşıtlığı adına dizayn ediyor. Yani her dönemin adamları yine iş başında.

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Göreve geldiğimde 7 bin istihbaratçının 6 bin 500’ü FETÖ’cüydü” demişti. Sahi, bu 6 bin 500 istihbaratçı neler yapmış geçmişte? Kimler hakkında nasıl fişlemeler yapmış? Devletin resmi kayıtlarında Fetullahçı olmayanlarla ilgili nasıl kayıtlar düşmüş? O kayıtlar şimdi nerelerde? Güvenlik soruşturmalarında Fetullahçı terörist istihbaratçıların tuttuğu notlardan yararlanılıyor mu? Bu soruların cevabını bulmamız lazım.

2011 yılında Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan Simonlar adlı kitabının siparişini verdiğim için Meclis’te şimdi FETÖ’cülükten kaçak olan o dönemin FETÖ’cü gazetecisi Hamza Erdoğan, koluma girerek, “Hüseyin hocam, senin zaten Cemaat’te sicilin bozuk. Bu kitabı niye alıyorsun” diye sormuştu. Ben de “Ne cemaati, ne sicili, Cemaat kim ki benim hakkımda sicil tutuyor” diye tepki göstermiştim. Tabi o zaman işin ciddiyetini anlamamıştım. İşin rengi sonradan ortaya çıktı. Benim gibi o dönem gariban bir parlamento muhabiri hakkında sicil tutan FETÖ, kim hakkında sicil tutmamış ki? Evet, FETÖ’nün sicil dosyaları nerede, o sicil notlarıyla hâlâ birileri işlem yapıyor mu? Gidişat bu soruyu sormamıza neden oluyor ne yazık ki…

Bir de FETÖ’nün şantaj-montaj materyalleri vardı. Onlar nerede, kimin elinde? O materyallerle iş yapan var mı?

Kimin FETÖ’cü olduğunu en iyi bir başka FETÖ’cü bilir. 15 Temmuz’a kadar elini kıpırdatmayan bir kısım zevat, 16 Temmuz’da ne kadar çaycı, çorbacı, sıvacı, müstahdem varsa hepsini kapıya koydu. Kendini gizlemek için mi, FETÖ ile mücadele için mi, yoksa FETÖ’yü bu angaryalardan kurtarmak için mi? Şu anda FETÖ ile ilişkisi ortaya çıkmasından endişe eden kaç kişi var kamuda ve bu durum nedeniyle hâlâ FETÖ’ye hizmet ediyorlar mı? Bazı işlerin istenilen şekilde gitmemesinin nedeni arasında bu gibilerin etkisi ne kadardır?

Evet, çok soru sorduğumun farkındayım. Ama gidişat bu soruları sormamızı kaçınılmaz kılıyor. Dedikodu ile amel edecek değiliz, ancak FETÖ’nün ajandası ile hareket edenlerin varlığından da eminiz…

Milli Savunma Bakanı Güler'den son dakika açıklaması! Aile hekimlerinde ücretli rapor dönemi! "Flört yaşı" açıklamasıyla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi
Sonraki Haber