FETÖ'nün firari imamı Adil Öksüz Hulusi Akar'la takas mı edildi?

Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, 15 Temmuz'un kritik ismi Adil Öksüz'le ilgili spekülasyonlara değindiği yazısında Öksüz'ün Hulusi Akar'la takas edildiği iddiasına da yer verdi.

İşte Hüseyin Gülerce'nin Star gazeetesindeki yazısı

Ne yani Adil Öksüz devletin elinde mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz pazartesi akşamı CNN Türk’te Adil Öksüz’le ilgili çarpıcı açıklamalar yapınca 15 Temmuz darbesinin kilit ismi yeniden gündeme geldi. Şöyle dedi Kılıçdaroğlu:

“Kim bu Adil Öksüz, neden serbest bırakıldı ve neden yakalanmıyor? Benim bir cevabım var tabii ama şimdi söyleyemem... Bunun üzerinde hükümet niye hiç konuşmuyor?”

CHP Genel Başkanı, iki gün sonra da Cumhuriyet’in haberine göre Ordu’da seçim otobüsünün içinde; “Adil Öksüz’ün kim olduğunu hükümet biliyor. Adil Öksüz’e yukarılardan bir koruma var” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun gizemli çıkışı oldukça ilginç. İma bile etmiyor, hükümetin Öksüz’ü koruduğunu doğrudan söylüyor.

CHP liderinin, işin aslını bildiği imasıyla yaptığı çıkışı, daha önceki benzerleri gibi siyasi bir atraksiyon olabilir. Ancak kendisine hükümet cenahından cevap verilmezse bu sükut, kafaları karıştırabilir.

Aslında Adil Öksüz olayında devletin ciddi bir sıkıntısı var. Öksüz’ün yakalanması geciktiği için bir yığın spekülasyon ortada dolaşmaya başladı. Bunların en yaygın olanı, A. Öksüz’ün yakalandığı ve devletin elinde olduğu iddiasıdır. Bu iddia ile ilgili maalesef hükümetten net bir açıklama gelmediğinden, şimdilerde bir kısım yazar komploda sınır tanımıyor. Yok, Öksüz aynı zamanda CIA ajanıymış, çift taraflı çalışmış, kendisini ABD kolluyormuş... Yok, darbe ertesinde Genelkurmay Başkanının serbest bırakılması için pazarlık unsuru yapılmış, kaçmasına onun için göz yumulmuş... Kimine göre hala Türkiye içindeymiş, kimine göre çoktan yurt dışına kaçmış.

Bütün bu spekülasyonları, hükümetin acilen yapacağı bir açıklama ile bitirmek gerekir. Adil Öksüz devletin elinde mi, değil mi?

15 Temmuz darbesinin başındaki sivil kişi olduğuna kesin gözüyle baktığımız A. Öksüz’ün, 16 Temmuz sabahı yakalandığı halde emniyet, jandarma ve yargı içindeki FETÖ’cüler tarafından kaçmasına göz yumulduğu şüphesi milleti derinden üzmektedir.

Daha önce de yazdım. Adil Öksüz vakası, FETÖ ile ilgili devlet zaafının en çarpıcı örneğidir.

Öksüz, biri 15 Temmuz’dan üç hafta önce, diğeri de 3 gün önce olmak üzere iki defa Pensilvanya’ya gidip gelen kişidir. Son gidişinden önce Ankara’da Çukurambar’daki darbe toplantısına başkanlık ettiği ve bu toplantının sonucunu Pensilvanya’ya götüreceğini söylediği, o toplantıda bulunanların itirafları arasındadır.

Kaldı ki, Adil Öksüz’ün, F. Gülen’in Türkiye’deki örgüt lideri M. Özcan’a bağlı olarak çalıştığı, devletin bilgisi dâhilindeydi. Ankara Terörle Mücadele şubesinde 14.01.2015 tarihinde 75 sayfa ifade veren Ç.A’nın: “Öksüz, Fethullah Gülen ABD’ye gittikten sonra Mustafa Özcan’ın Türkiye imamlığına geçmesiyle Hava Kuvvetlerinden sorumlu imam oldu” sözleri kayda geçmişti.

Yine Prof. Dr. Kemalettin Özdemir, “Adil Öksüz’ü çok iyi tanıyorum, Hava imamı olduğuyla alakalı olarak hem Terörle Mücadele’ye hem Milli İstihbarat’a, hem savcılığa bu konuda beyan verdim. 2012 yılında verdim bu beyanımı ben, 2013 yılında da verdim” dedi...

Adil Öksüz’ün kaçmasında ihmal yok, kasıt var. Emniyetin, yargının ve jandarmanın suçu birbirinin üzerine atması, toplumu ilgilendirmiyor. FETÖ’nün devlet kurumlarını kılcal damarlarına kadar nasıl ele geçirdiğini artık biliyoruz. Toplumu ilgilendiren, Öksüz muammasına son verilmelidir. Adil Öksüz’ün yakalanması artık devletin onuru meselesidir.

Ayrıca, bu FETÖ elebaşısı yakalanmadığı sürece, Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele zaafla malul olacaktır. Hâlbuki bu mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi, sulandırılmaması hayati önemdedir.

MasterChef Türkiye 22 Kasım 2024 3. dokunulmazlığı kim kazandı? 500 TL’lik Banknotlar Geliyor! Tarih Netleşti 'Yenidoğan Çetesi' davası: Doktor Gönen savunma yaptı
Sonraki Haber