FETÖ’ye destek, Gazze’ye lanet! İşte size hiç de flu olmayan bir İlker Canikligil portresi

Seküler-milliyetçi görünümlü NATO’cu Bahadır Dinçaslan’a alan açıp kanalında neredeyse Filistin’e sövdüren İlker Canikligil’in Flu TV’si aslında ne işe yarıyor?

FETÖ’ye Destek, Gazze’ye Lanet: İlker Canikligil’in Tartışmalı Flu TV’si

Flu TV, son dönemde tartışmalı yayınları ve seçtiği konuklarla dikkat çekiyor. İlker Canikligil’in yönetimindeki kanal, zaman zaman izleyiciye bilgi ve düşünce sunmaktan çok, toplumun hassas sinir uçlarına dokunan konularla gündeme geliyor. Peki, Flu TV’nin bu çizgisi gerçekten bağımsız bir düşünce platformu yaratma çabası mı, yoksa daha büyük bir stratejinin parçası mı?

Bahadır Dinçaslan ve “Festival Düzenlenebilen Ortadoğu”

Son olarak Flu TV’de Bahadır Dinçaslan’ın katıldığı bir yayın, Filistin meselesine yönelik yaklaşımlarıyla eleştirilerin odağı oldu. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği sivil katliamlar tüm dünyada kınanırken, Dinçaslan’ın “Ben festival düzenlenebilen bir Ortadoğu istiyorum” diyerek bölgedeki trajediden Filistin'i sorumlu tutması ciddi bir tepki topladı. Filistin’e yönelik eleştirilerinde neredeyse tek taraflı bir dil kullanan Dinçaslan, Ortadoğu’daki kanlı tarih için Filistin’i sorumlu göstermeyi seçti. Ancak bu yayında asıl şaşırtan, İlker Canikligil’in bu tür söylemlere alan açmasıydı.

FETÖ’cü Hakan Şükür’ün Platforma Çıkışı

Flu TV’nin tartışmalı isimlere yer verme politikası yeni değil. Bir dönem FETÖ’cü Hakan Şükür’ün programa konuk edilmesi de büyük yankı uyandırmıştı. Şükür’ün kendini temize çıkarma çabalarına sahne olan bu yayın, Canikligil’in bağımsızlık iddiasını sorgulatan en büyük adımlardan biri oldu. Bir reklamcı olan İlker Canikligil’in bu tür konukları seçmesindeki motivasyon, ciddi bir şekilde sorgulanmayı hak ediyor.

İlginç Konuk Seçimleriyle Gündem Yaratma Çabası

Bahadır Dinçaslan gibi isimler veya Hakan Şükür gibi tartışmalı figürlerle yapılan yayınlar, Flu TV’nin tarafsızlık iddiasını ciddi şekilde zedeliyor. Bu konukların seçimi, toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştiren bir stratejiyi işaret ediyor olabilir. Canikligil’in bu tercihlerinde, izlenme ve tartışma yaratma kaygısının mı, yoksa belirli bir ideolojik duruşun mu etkili olduğu sorusu akıllarda.

İlker Canikligil’in bu hassas konular üzerinden yürüttüğü strateji, “kasırgada dans eden bir uçurtma” olmayı sevdiğini gösteriyor. Belki böylece hassas toplumsal meseleleri manipüle etme becerisi de kazanabiliyordur.

Flu TV’nin Misyonu Nedir?

Flu TV, bağımsız düşüncenin ve özgür tartışmanın adresi olmayı vaat ediyor. Ancak konuk seçimlerinde gösterdiği bu taraflı tutum, kanalın misyonunu sorgulatan bir boyuta ulaştı. İlker Canikligil, toplumun sinir uçlarına dokunmayı seviyor olabilir, ancak bu dokunuşlar yalnızca izlenme oranlarını artırma amacı mı taşıyor, yoksa daha derin bir ajandayı mı işaret ediyor?

Flu TV’nin izleyicileri, bu sorulara yanıt ararken, kanalın gelecekteki yayın politikasının daha şeffaf ve ilkeli bir çizgide ilerlemesini bekliyor.