FETÖ'ye yeni darbe! Yakalanan Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı kim?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden birinin daha yakalandığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli İstihbarat Teşkilatımız son olarak FETÖ'nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı'yı ülkemize getirerek adalete teslim etmiştir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden birinin daha yakalandığını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli İstihbarat Teşkilatımız son olarak yürüttüğü özverili çalışmalar neticesinde FETÖ'nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı'yı ülkemize getirerek adalete teslim etmiştir." dedi.

ORHAN İNANDI KİMDİR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017'ye kadar FETÖ'nün Kırgızistan sorumlusu olarak görev alan Orhan İnandı hakkında da bilgi vererek, "Bu kişi Türkiye'de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapılanması içerisinde yer almıştır. Daha sonra örgütün en üst düzey yöneticileri arasına katılan bu şahıs yürüttüğü faaliyetlerle FETÖ'nün kirli parasını Orta Asya'da işletmiş, zehirlediği beyinleri örgütün karanlık ajandasına alet etmiştir." ifadelerini kullandı.

KIRGIZİSTAN'DA "ORHAN İNANDI KAYIP" MASALININ ASLI

Sabah gazetesinden Ferhat Ünlü, İnandı'nın Kırgızistan'da "ortadan kaybolması" olayıyla ilgili bir yazı yazmıştı. Orhan İnandı'nın kaybolduğu ile ilgili iddiaların aslını içeren yazıda kurulan planın perde arkası da anlatılıyor:

"31 Mayıs pazartesi akşamı Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'in Oktyabrsky semtinde Maldibayeva Caddesi'nde bir araç durduruldu. Lexus 470 marka bu araç, önceleri Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Kırgızistan İmamı olan ve sonradan Orta Asya İmamlığı'na 'terfi eden' Orhan İnandı'ya aitti. Söz konusu araç, saatler sonra sabaha karşı saat 04:20 sularında kapısı açık ve lastiği patlamış halde polis tarafından bulundu. İnandı'nın son olarak saat 21:00'de görüşme yaptığı telefon dâhil olmak üzere iki telefonu aracın içindeydi. Önemli detaylardan biri, olay ânına kadar araç içi kamera görüntülerinin mevcut olması, ancak sonrasındaki görüntülerin silinmiş olmasıydı. Kırgız polisi, İnandı'ya ait aracı incelemek ve gizemli (!) olayı çözmek üzere 'deneyimli müfettişlerden oluşan bir soruşturma-operasyon grubu' oluşturdu. Hâlbuki İnandı'nın aracını durduranlar, Kırgız Gizli Servisi Gosudarstvenniy Komitet Nasyonalnoy Bezopasnosti'ye (GKNB), yani Devlet Milli Güvenlik Komitesi'ne mensup kişilerdi. Yani ortada bir operasyon varsa da bu, Kırgız Servisi'nin yürüttüğü bir operasyondu.

31 Mayıs'tan beri kayıp olan Orhan İnandı'nın bulunması için karısı Reyhan İnandı'nın öncülüğünü yaptığı bir uluslararası kampanya başlatıldı. Ülkedeki bilumum FETÖ'cülerin iştirak ettiği ve başka ülkelerdeki FETÖ'cülerin de sosyal medyadan destek verdiği bu kampanya, Türkiye'yi karalama kampanyasına dönüştürüldü. Reyhan İnandı, Avrupa menşeli medya kuruluşlarının da aralarında bulunduğu basın organlarına verdiği demeçlerde eşinin can güvenliğinden endişe ettiğini, ona işkence edilmesinden kaygı duyduğunu falan söylüyor. FETÖ'cüler de Türkiye Cumhuriyeti'nin Bişkek Büyükelçiliği önünde toplanıp, "Orhan Bey nerede?", "Orhan İnandı nerede?", "Bulunsun" yazılı pankartlarla eylem yaptılar. FETÖ'cüler, eylem için özellikle Türkiye Büyükelçiliği'nin önünü seçtiler. Burada amaç, sanki Cemal Kaşıkçı hadisesinin bir benzeriyle karşı karşıya imiş izlenimini yaratmak. Bu kara propagandanın sonuç vermeyeceğini kendileri de biliyor aslında.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın dünyanın farklı ülkelerindeki FETÖ'cüleri yakalayıp getirdiği biliniyor, evet. Ancak ülkemizin geleneğinde terör suçlularını yurtdışında infaz etmek gibi bir yöntem yok, asla olmadı. FETÖ'yle mücadelenin beynelmilel düzlemde başladığı 2016 sonrasından bu yana yurtdışından 100'ün üzerinde FETÖ'cü getirildi, bunların çoğu üst yönetici kategorisindeki mahrem imamlardı. Yakalanan ya da o ülkenin gizli servisiyle işbirliği içinde teslim alınan her imam, ülkemize getirildi ve yargı önüne çıkarıldı.

SEBAT VAKFI BAŞKANI

Kırgızistan'daki cemaat okullarının vakfı olan Sebat Vakfı'nın Başkanı Orhan İnandı'nın ülkedeki etkinliği halen devam ediyor. İnandı, son olarak 28 Ağustos Cuma günü saat 14:00 sularında Kırgızistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gelmiş ve Başkonsolos Renat Tuleberdiev ile görüşmüş. Tuleberdiev, tıpkı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kırgızistan Büyükelçisi Kadir Toktogulov gibi cemaat okullarından yetişme. Ve Kırgızistan dışişleri bürokrasisi içinde Bişkek Hükümeti'nden çok Gülen Örgütü namına çalışan bir isim. Bir başka deyişle Gülen Örgütü'nün Kırgızistan içinde, Bişkek'e rağmen kurduğu 'Paralel Devlet'in temsilcilerinden biri. Bunu anlamak için Tuleberdiev'in eğitim vizesi politikasına bakmak yeterli.

Gülencilere ait Kırgızistan'daki Sebat Vakfı'nın toplam 21 okulu ve hali hazırda 9 bin 36 öğrencisi var. Sebat okullarından mezun olanların sayısı ise 12 bin 468. Orhan İnandı, Fetullahçı Terör Örgütü'ne ait Sapat Okulları'ndan sorumlu isimdi. Eski adı Sebat olan Sapat Eğitim Kurumları, 2 Mayıs 1992'den beri Kırgızistan'da faaliyet gösteriyor. Okullar, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden bir yıl sonra Kırgız devletine devredildi ve adını da Sapat olarak değiştirdi. Sapat'ın Kırgızistan'da 100 milyon doları aşkın mal varlığının olduğu tahmin ediliyor. Türkiye, Bişkek yönetiminden FETÖ'ye ait olduğu bilinen okulların Maarif Vakfı'na devredilmesini istiyor. Afrika'daki pek çok okul Maarif Vakfı'na devredildi, ancak Kırgızistan henüz bu yönde bir karar da almadı.

FETÖ'DEN KIRGIZ YÖNETİMİNE BASKI

FETÖ'cüler İnandı konusunda Kırgız yönetimi üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar. Orhan İnandı'nın eşi Reyhan İnandı'nın açıklamalarının satır aralarında bunun mesajları var. Şu cümleler bile başlı başına bunun kanıtı:

"Benim endişem eşimin Türk makamları tarafından rehin tutulması veya tutsak alınması. Kırgız vatandaşlığı 2010 yılında alınmıştır. Buna rağmen, Türkiye'ye deport edilmesinden endişe duymaktayım. Biz 1995 yılının Eylül ayından itibaren Kırgızistan Bişkek'te Sebat eğitim kurumlarında vazife yapmaktayız. Kırgız makamlarından, halkından ve gençlerinden tek talebim bu süreçte bize destek olmaları. Eşimin bu süreç içerisinde Kırgızlarla gönül bağı kurduğuna eminim. Bu sebeple Kırgız devletinden eşime sahip çıkmalarını istiyorum."

İnandı, eşinin Türkiye'ye götürülmüş olabileceği iddiasını da ortaya atıyor. Bu da doğru değil. Doğru olsa İnandı'nın Türk bayrağı önünde fotoğrafları basına verilmiş olurdu, biz de gazetelerden okur, televizyonlardan izlerdik."

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber