Hepimizin hayatına dokunan unutulmaz şarkılara imza atmıştı Fikret Hanım.
Babam için yazdığı Kimler Geldi Kimler Geçti’den, Uykusuz Her Gece’ye, Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile’den, Olur Ya’ya büyülü kelimeleriyle acılarımıza, ayrılıklarımıza, mutluluklarımıza tercüman olmuştu...
2015 yılının soğuk bir 16 Şubat günü, ardında muazzam bir külliyat bırakarak hayata gözlerini yumdu Fikret Şeneş. Bakın vefatından sonra neler yazmışım o günlerde, büyük yaş farkına rağmen aramızda derin bir dostluk ve gönül bağı bulunan büyük sanatçıya dair…
AJDA ADINI İLK OLARAK ABİM AHMET’TEN DUYDU FİKRET ŞENEŞ
‘1937'de büyük bir aşkla babam Bedii Çapa'yla evlenen Fiko'yla üvey anne- oğul değil, her zaman çok iyi dosttuk. Çok keyifli olduğu bir gün anlattığı anısı hala kulaklarımdadır… ‘Celal ile Ahmet Abi'ni babasız büyüten bir kadın olarak son derece sıkı prensiplerim vardı. Her akşam 8'de yemek masasının başında toplanmak evimizin değişmez kuralıydı. Bir akşam Ahmet gecikti. Baktık yağmurdan sırılsıklam bir halde eve geldi. ‘Anne tekneyle adaya gitmiştik. Hava bozunca zor geldik. Özür dilerim' dedi. Kimmiş o arkadaşların diye hafif yollu çıkışınca birkaç arkadaşının ismini saydı, aralarında Ajda da vardı…
‘FİKRET HANIM BENİM İSMİM AJDA BANA DA ŞARKI YAZAR MISINIZ?’
Tabii Ajda'yı tanımıyorum o zamanlar. Ahmet odasına geçtiğinde sinirimi alamamıştım, gitarı kaptığım gibi kafasına geçirdim…
Bir gece dönemin en ünlü müzik kulüplerinden Çatı'da İlham Gencer'i dinlemeye gittik. Yanıma hoş bir genç kız geldi. 'Fikret Hanım merhaba ben Ajda. Hani geçen gece Ahmet'i azarlamıştınız ya. İşte o sırada yanındaki arkadaşı bendim efendim' dedi.
Ahmet beni anlatırken söz yazdığımdan da bahsetmiş. Bunun üzerine kocaman gözlü kız, 'Fikret Hanım ben de şarkı söylüyorum, bana da söz yazar mısınız?' diye sordu.
Ve işte Ajda ile yollarımız o gece böyle kesişti…'
Bu anıyı hatırlayınca son yıllarında hastalıklarla mücadele eden Fiko'yu, Ajda'nın hiç arayıp sormadığı geldi aklıma… Onun hepimizin zihnine kazınan pek çok şarkısına imza atan Fikret Hanım'a tavrından dolayı kendi adıma kırgın ve kızgınım. Ama umarım kocaman yürekli Fiko hakkını helal etmiş ve dargın ayrılmamışlardır…
CELAL ÇAPA: AJDA’YA KIZGIN DEĞİLİM AMA KARIMIN ARKASINDA DURMAK ZORUNDAYIM!
Gelin şimdi de abim Celal’in ‘En Çok Ben Eğlendim’deki Ajda ile ilgili sözlerine bir göz atalım…
‘Benim Ajda’nın şahsına hiç bir takıntım yok. Çünkü ben duygusal şeylere takılmam. Ama kabul ediyorum, kimi zaman her erkek gibi karımın etkisinde kalıyorum.
Ajda annem hastayken hiç aramamış. Ben şarkıcı milletinden ahde vefa beklemem. Beklemediğim için de alınmıyordum. Şebnem, Ajda’yı sanatçı olarak değil, aile üyesi gibi gördüğü için çok alındı. Konunun aslı budur. Ajda’ya kızgınlığım yok ama karımın arkasında da durmak durumundayım. Sonuna kadar da duracağım. Ama ben onun kadar duygusal olmadığım için takmıyordum. Değer de vermiyorum…’
BİRBİRİNDEN GÜZEL ŞARKILARLA TAM BİR ARŞİVLİK ÇALIŞMA OLMUŞ
Sözün özü Ajda bu albümde, Fikret Hanım’ı hastanede geçirdiği tedavi sürecinde hiç ziyaret etmediği için yok. Bu konu aynen yazdığım gibi yaşandı ve aileden gördüğü ambargo, onun bu çok kıymetli saygı albümünün dışında kalmasına yol açtı…
İşin bu kısmını açıkladıktan sonra şimdi dönelim önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak iki CD’lik albüme…
Hakikaten çok özel bir çalışma çıkmış ortaya peşinen hakkını teslim etmek lazım…
Sezen’in muhteşem yorumuyla ‘Tanrı Misafiri’, Manga’nın söylediği ‘Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile’, Rafet El Roman’dan ‘Anlamazdın’, Fatma Turgut’tan ‘Palavra’, Şevval Sam’dan ‘Sensiz Yıllarda’ alıp götürdü beni eski zamanlara, bambaşka diyarlara…
İkinci CD’de ise Sıla’dan Yıldız Tilbe’ye, Yeşim Salkım’dan yeğenim Ceylan Çapa’ya bir çok isim seslendirmiş Fikret Şeneş şarkılarını. Ve ortaya, bütün emeği geçenleri tebrik ediyorum, gerçekten de harika bir arşivlik çalışma çıkmış. Her haliyle Fikret Hanım’a yakışan çok özel albüm bekliyor hepimizi…
Hayatımızı kattıkların için can-ı yürekten teşekkürler Fiko, nurlar içinde uyu…