"Zengin bir ailenin çocuğu kılığına girerek Adnan Oktar örgütüne sızdım!"
“MEDYA’DA BİRİLERİ ADNAN OKTAR’I KORUDU KOLLADI”
Bir dönem ciddi anlamda kollanıp korunduğu bir gerçek. Ama kim tarafından diye bakmak gerekir. Kollayan koruyanlar arasında 1990’lardan itibaren emniyet, yargı ve siyaset dünyamızdan bazı isimleri görmekteyiz. Tehdit, şantaj ve rüşvet üçgenine sıkışıp kalmış bireylerden oluşturulan bu zırh Adnan Oktar ve örgütünü korudu ve kolladı. İçinde medya mensupları da var. Basının bu noktadaki vebali anlatılır gibi değil.
Mesela 28 Şubat “Post Modern Darbesi”nin büyük tetikçisi ve
Etibank’ı soymaktan hapis yatmış olan eski medya patronu Dinç
Bilgin ile Hürriyet gazetesi gibi bir dönemin en etkili gazetesinde
20 yıl Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök bu sapkın yapı
karşısında diz çöktüler. Köşelerinde övgüyle bahsettiler. Şimdilik
bu kadar bilgi vereyim. Kitapta bu konuyu da detaylarıyla
anlatıyorum zaten.
Ertuğrul Özkök Temmuz 2018 operasyonundan iki hafta önce Adnan
Hoca’nın karşısında dans eden kadınların görüntüleri hakkındaki
izlenimlerini “övgü dolu” satırlarla yazmıştı…
Bu yazıdan kısa bir süre sonra Adnan Oktar ve örgütüne yönelik
operasyon patlayınca; bu defa, sanki hiç böyle bir yazı yazmamış
gibi birdenbire “Adnan Oktar Karşıtı” kesilivermişti.
Oktar, sözde imamlarına emir vererek, cinsi münasebette bulunurken
gizli video görüntülerini çektirdiği ya da pornografik görüntülere
fotomontaj yaparak basın kuruluşlarına ve yakın çevrelerine
gönderip sindirmiş biri. O nedenle medyanın güçlü isimleriyle
ilişkilere özel bir önem verirdi.
Bu noktada bir olayı daha anlatmadan geçemeyeceğim.