"Zengin bir ailenin çocuğu kılığına girerek Adnan Oktar örgütüne sızdım!"
“KENDİNİ MEHDİ İLAN ETTİ”
Sonra yakasında Atatürk rozetiyle gezmeye başladı. Rozeti taktığı gün verdiği gece dersinde sözde müritlerine, “Tıpkı hadislerdeki gibi mehdi de deccalın kafasını elinde taşır” diyecek kadar ileri gitti. Kendisini beklenen mehdi, Mustafa Kemal Atatürk’ü deccal olarak tanımladı.
Adnan Oktar, Atatürk sevgisini sürekli vurgularken, bu sayede devlet ve polisi kendisine dokunmayacak hale getirdiğini düşündü. Artık görünüşte en ateşli Atatürkçüydü. Bilim ve Araştırma Vakfı’nı (BAV) bu amaca hizmet etmek için ve gece derslerini daha kolay perdeleyebilmek için kurdu.
Peki kendisi için Hoca sıfatı kullanan birinin İslam’a bakışı nasıldı?
Aslında bunlar için İslam düşmanı en büyük yapılanmalardan biri diyebiliriz. Bir kere Adnan Oktar’ın dini bir eğitimi yok ki. Namaz vakitlerini sabah ve yatsı olmak üzere iki vakit kılıyorlar. Kılmadığı zamanlar da var. Yani dinle uzaktan yakından hiç alakaları yok. Dinin kurallarının tamamen dışında olan; münafıklığın da ötesinde bir grup.
İsrail’in aşırı dinci gruplarıyla irtibatı vardı. Kendisi de gizlemiyordu zaten. Buna 1 Milyon Euro karşılığında ‘Masonluk’ belgesi verdiler. Ne yazık ki böyle bir sapkın yapıdan bahsediyoruz.