Füreya Koral kimdir? Google neden Doodle yaptı?

Google'da Doodle olan isimler vatandaşlar tarafından büyük bir merakla araştırılmaktadır. Bugün Google'a giren isim ise Füreya Korel oldu. İlk Türk profesyonel kadın seramik sanatçısı olan Korel'in yaşamı herkes tarafından araştırılmaya başlandı. Peki Füreya Koral kimdir? Google neden Doodle yaptı? Eserleri nelerdir? Detaylar haberimizde...

Çinicilik konusundaki gelişkin tekniğiyle ön plana çıkan Füreya Korel bugün Google tarafından Doodle yapıldı. 1927'de Notre Dame de Sion Kız Lisesi'nden mezun olan Korel, bir süre İstanbul Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne devam etti. Vatandaşlar ise Korel'in yaşamını büyük bir merak ile araştırılıyor. Peki Füreya Koral kimdir? Google neden Doodle yaptı? Eserleri nelerdir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

FÜREYA KORAL

İlk Türk profesyonel kadın seramik sanatçısı. Özellikle çinicilik konusundaki gelişkin tekniğiyle, Doğu ve Batı sanatlarının bir birleşimine varmıştır.

Füreya Koral İstanbul'da doğdu. Babası Emin Paşa idi. 1927'de Notre Dame de Sion Kız Lisesi'nden mezun oldu. Bir süre İstanbul Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne devam etti. Dönemin ünlü Macar keman virtüözü, sonradan Füreya'nın teyzesi Aliye Berger ile evlenecek olan, Charles Berger'den özel keman dersleri aldı. 1940-1944 arasında müzik eleştirileri yazdı, çeviriler yaptı.

İkinci evliliğini o zaman milletvekili olan Kılıç Ali ile yaptı ve Ankara'ya yerleşti. Bu evlilik sırasında tüberküloz'a yakalandı. İsviçre'de Leysen'de sanatoryumda tedaviye gitti. Burada iken Londra'da bulunan teyzesi Fahrelnissa Zeid, vaktini verimli geçirmesi amacıyla ona sanatla uğraşma materyalleri gönderdi. Bunlar arasında bulunan seramikçilik alet ve materyali dolayısıyla ilk defa seramikçiliğe ciddi bir uğraş olarak başladı.

1947'de Lozan'da seramik çalışmalarına başladı. Ardından tanınmış Fransız seramikçi Serré'nin desteği ile, Paris'te özel bir seramik atölyesinde çalışmalarını sürdürdü. İlk seramik ve taşbaşkı sergisini 1951'de Paris'te açtı. Aynı yıl yurda döndü, Maya galerisinde yapıtlarını sergiledi. Yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli sergilere katıldı, ödüller aldı.

Füreya Koral, 26 Ağustos 1997’de 87 yaşında İstanbul'da öldü.

SANATI

Füreya Koral, soyuttan gerçeküstüne uzanan ve zaman zaman yerelliğe ağırlık veren bir anlatım çeşitliliği içinde seramik panolar, üç boyutlu yapıtlar, vazo, tabak gibi günlük yaşamda kullanılacak ürünler gerçekleştirmiştir. Özellikle çinicilik konusundaki bilgisi ve yetkin işçiliği yapıtlarında Doğu ve Batı sanatını başarılı bir biçimde birleştirilmesine olanak vermiştir.

Özellikle duvar dekorasyonu, pano ve şömine üstüne çalışmalar yaptı, 1960 yılında da Ankara'daki bir otel için büyük bir pano yaptı. Sanatçının diğer eserleri arasında, 1963 yılında Ankara'da Ulus Çarşısı'na, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'na, 1966 yılında İstanbul'da Ziraat Bankası'na, 1969 yılında İstanbul Divan Oteli'ne yaptığı panolar sayılabilir.

ÖDÜLLERİ

1955 yılında Cannes Milletlerarası Sergisinde gümüş madalya, 1962 yılında Prag Milletlerarası Sergisinde altın madalya kazandı. 1967 yılında İstanbul'da düzenlenen Milletlerarası Seramik Sergisinde de gümüş madalya aldı. Ayrıca Washington Smithsonian Enstitüsü'nden ödül ve Fransa'daki Vallauriş bienalinden onur diplomasi aldı. Koral, 1981'de Kültür Bakanlığı ödülü, 1986'da Sedat Simavi Vakfı Plastik Sanatlar Ödülü'nü de layık görüldü.

SERGİLERİ

1951’den günümüze kadar yurt içinde ve dışında 32 sergi açtı. Eserleri Paris'teki Salon d'Octobre, Meksiko'daki Modern Sanat Müzesi, Prag'da Napstkovo Müzeum, Washington'da Smitshonian Institute ve Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki galerilerde sergilendi.

ESERLERİ

Marmara Oteli lobisinde duvar panosu, 1960,
Ankara Ulus Çarşısı'nda duvar panoları, 1962,
Ankara Tam Sigorta Binası'nda duvar panoları, 1969,
Manifaturacılar Çarşısı'nda duvar panosu, Unkapanı/İstanbul, 1969,
Divan Pastanesi'nde duvar panosu, Taksim/İstanbul.
Hacettepe Üniversitesi Dış Hekimliği Fakültesi'ndeki duvar panosu, Ankara, 1965
Arts Hotel Istanbul'da bulunan duvar çinileri, İstanbul 2015


FÜREYA ÜSTÜNE

Yazar Ahmet Hamdi Tanpınar 1958 yılında onun için şunları yazmıştı:

Daha ilk tecrübelerinden itibaren seramiği başka iklimlere taşımaya çalıştı. Bu sayede seramik eserlere ilk işaretimizde piştikleri ateşin karşısında hizmetimize koşan uysal cariyeler olmaktan kurtuldu. Bu ateş kızları şimdi büyük resmin ve heykelin gururuyla bize geliyorlar. Tabak gibi, fincan gibi hususi bir iş görenler bile bizimle bir sevgili nazıyla, edasıyla konuşuyorlar.

Ayrıca yazar Ayşe Kulin de Füreya Koral’ın hayatını anlatan “Füreya” adlı bir biyografik roman yazmıştır.Bu romanda ünlü seramikçinin yaşadığı her şey fotoğraflarla anlatılmıştır.


SANAT

Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.

Sanat sözcüğü genelde görsel sanatlar anlamında kullanılır. Sözcüğün bugünkü kullanımı, batı kültürünün etkisiyle, İngilizcedeki 'art' sözcüğüne yakın olsa da halk arasında biraz daha geniş anlamda kullanılır. Gerek İngilizce'deki 'art' ('artificial' = yapay), gerek Almanca'daki 'Kunst' ('künstlich' = yapay) gerekse Türkçe'deki Arapça kökenli 'sanat' ('suni' = yapay) sözcükleri içlerinde yapaylığa dair bir anlam barındırır. Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış, ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak kullanılmaya devam etmiştir. Buna ek olarak Sanayi Devrimi sonrasında tasarım ve sanat arasında da bir ayrım doğmuş, 1950 ve 1960'larda popüler kültür ve sanat arasında tartışma kaldıran bir üçüncü çizgi çekilmiştir.


SERAMİK

Seramik sanatı, seramik malzemelerden -kil dahil- yapılmış olup, seramik, fayans, çömlek, heykel ve züccaciye gibi formları alabilir. Bazı seramik ürünler güzel sanatlar olarak kabul edilirken, bazıları dekoratif, endüstriyel veya uygulamalı sanat nesneleri olarak kabul edilir. Seramik, arkeolojide artefaktlar olarak da düşünülebilir. Seramik sanatı bir kişi veya bir grup insan tarafından yapılabilir. Çanak-çömlek veya seramik fabrikasında, bir grup insan çanak çömlekleri tasarlar, üretir ve süsler. Çanak çömlek ürünlerine bazen "sanat seramiği" denilir.Modern seramik mühendisliği'nde; "seramet" kavramı cisimlerin inorganik, metalik olmayan malzemelerden ısı hareketi ile üretildiği sanat ve bilim olarak tanımlanmaktadır.


GÜZEL SANATLAR

Güzel sanatlar, güzellik ve zevkle ilgilenen sanatlar için kullanılan bir ifadedir.

Resim, heykel, mimarlık, müzik ve şiirden oluşan beş başlıca sanat alanını kapsar. Zaman zaman yazarların kendine özgü görüş ve anlayışlarının sonucu olarak başka birtakım sanatlar bu şemaya dahil edildiği görülür; örneğin bahçe düzenleme, gravür ve dekoratif sanatlar, dans, tiyatro, kimi zaman opera, hitabet ve edebi düzyazı.

Bu terim ilk defa Fransızcada "beaux arts" olarak 18. yüzyılda doğmuştur. Güzel sanatlar teriminin ortaya çıkışındaki motivasyon; resim, heykel gibi görsel sanat dallarını tekstil, seramik ahşap işlemeciliği gibi zanaat ve uygulamalı sanatlar ile popüler sanatlardan (hikaye anlatıcılığı, popüler şarkılar gibi) ayırmaktı. "Güzel sanatlar" diye isimlendirilen şey, esin ve deha ile ilgili bir meseleyken zanaatların ve popüler sanatların hedefi sadece kullanım değeri sunma veya eğlendirmekten ibaretti.[2] Böylece eski çağlarda birçok dilde görülen sanat/zanaat özdeşliği; kullanılmak için değil de, hiçbir çıkar gözetmeksizin yalnızca hoşlanmak amacıyla seyredilmek için nesneler üretilmesinin birbirinden ayrılmasıyla ortadan kalktı. Buradaki güzel, sanat eserinin niteliğini değil, disiplinin estetikle bağlantısını vurgulamak için kullanılmıştır.

Günümüzde güzel sanatlar daha çok, klasik veya akademik sanatla bağlantılı olan geleneksel görsel sanatlar anlamına gelir. Türkiye'de geçmişte bir dönem güzel sanatlar için Arapça "fen"in çoğulu "funun-u nefise", daha sonra "sanayi-i nefise" kullanılmıştır.

HEYKEL

Heykel, görsel sanatların üç boyutlu olarak çalışılan dalıdır.Bu sanat dalı, plastik sanatlardan birisi olarak kabul edilir.Heykelcilik, oyma yöntemiyle yani malzemeyi kaldırma yoluyla, taş, metal, seramik, ahşap ve diğer malzemeler üzerinde modelleme yapma sanatıdır.Heykeller malzeme ilavesi olarak kil kullanılan dayanıklı eserlerdir.Fakat modern çağdan beri heykelcilik sürecindeki değişimler neredeyse tamamlanmıştır.Bu değişimler sayesinde malzeme ve süreç özgürlüğü meydana gelmiştir.Oyma, kaynak veya modelleme ile bir araya getirme, kalıplama veya dökme gibi yöntemlerle çok çeşitli malzemeler işlenebilmektedir.


ÇİNİ
Çini, toprağın pişirilmeden önce şekil verilip kap-kacak, tabak, vazo, sürahi vb. eşyalar üretilmesine dayalı bir el sanatıdır. Aynı zamanda fayans, porselen tabak, seramik gibi eşyaların süslenmesinde kullanılan bir yüzü sırlı, renkli dekor ve motiflerle işlenmiş kaplama malzemesine, bu malzemeyle işlenmiş eşyalara çini, bu süsleme işine de çinicilik denir.

Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Ünlülerin avukatı Ayhan Sağıroğlu vefat etti
Sonraki Haber